WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, adının "... ..." olarak değiştirilmesini, 28.06.2010 günlü ıslah dilekçesi ile ise adının "... ..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davacının adının "... ..." olarak değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacı dava dilekçesinde adının başına "..." isminin eklenmesini istemiş ise de, dosyaya ibraz ettiği 28.06.2010 günlü dilekçesi ile adının "... ..." olarak değiştirilmesini istemiştir....

    Nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette sulh hukuk mahkemesidir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....

      Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır (..., Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s:243). “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77)....

        Bu nedenle, anne-babanın, çocuğun doğum tarihinde evli bulunmamakla birlikte sonradan evlenmiş olmaları durumunda; babanın bildirimde bulunması (başka bir anlatımla çocuğun kendi çocuğu olduğunu bildirmesi) ya da davada davacı olarak taraf bulunması halinde, ortada soybağı yönünden çözülmesi gereken bir ihtilaf kalmadığı için bu davanın da müstakilen “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kabul edilmesi usul ekonomisinin gereğidir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğduğu tarihte, iddia edilen anne ve babanın evli olmamakla birlikte daha sonra evlendikleri anlaşılmaktadır. Ancak, iddia edilen genetik baba 13.03.2014 tarihli celsedeki imzalı beyanında çocuğun, kendi çocuğu olduğu yönünde bildirimde bulunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Adın Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ... olan adının Gardenia ... olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, adın kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu, davacının ad seçme hakkı kabul edilse bile istenen Gardenia kelimesinin Türkçe dil kurallarına uygun olmadığı, söylenişinin ve anlaşılmasının zor olduğu, sıkıntılara neden olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre, adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir....

            O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağının düzeltilmesi istemi niteliğinde ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren bu uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden nüfus kayıt düzeltim davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı (biyolojik babanın tespiti) davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli KARAR Yargılama sırasında dava Cumhuriyet Savcısına usulüne uygun olarak ihbar edilmediğine göre, kararın Cumhuriyet Savcısına tebliği zorunludur. Cumhuriyet savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 43'ncü ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65’nci maddesinde gösterilmiştir. Buna göre "Cumhuriyet Savcılığına yapılacak tebligat, tebliğ olunacak varaka aslının kendisine gösterilmesi suretiyle olur. Bu tebliğ bir mehile başlangıç olacaksa, Cumhuriyet Savcısı, gösterildiği günü, varakanın aslına işaret ve imza eder." hükmünü içermektedir. Tebligatın gösterilen usule göre yapılması, geçerlilik koşuludur. Bu bakımdan Cumhuriyet Savcısına gösterilen usulde tebligatın yapılması zorunludur. Bu şekilde yapılmayan tebligat usulsüzdür....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının adının "... ", Şanlıurfa olan doğum yerinin "...,... " 18.09.1990 olan doğum tarihinin 27.06.1990 ve İslam olan dininin de hırıstiyan olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davacının adı, doğum yeri ve doğum tarihinin düzeltilmesi isteminin kabulüne, dininin değiştirilmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 8.Aile ve Bakırköy 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın gerçeğe aykırı beyanla oluşan nüfus kayıtlarının iptaline ilişkin olduğu, nesebin reddine yönelik olmadığı bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın nesep davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava ile ... ve ...'ın birlikteliklerinden dünyaya geldiği halde, nüfusa .... ve ....’in çocukları olarak kaydedildiği bildirilerek, ... ve ... .’in üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali ile ... ve ... üzerine kayıt edilmesini istemiştir....

                    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Doğum tarihinin düzeltilmesi istenen ...'ın iddiası, alınan sağlık kurulu raporu ile kesin olarak doğrulanmamaktadır. Tanık ifadesi de herhangi bir olguya dayanmamakta, ilgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiği için beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır. O halde kanıtlanmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kamu düzeni ile ilgili olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilmesi yolunda hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacının adının yanlış yazılmış olması, Doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu