Noterliğinin 13.08.2013 tarih, 15056 yevmiye numaralı vekaletnamede vekil edenin 11157047916 T.C. kimlik numaralı, 01.01.1955 doğum tarihli, baba adı İbrahim, ana adı Fıdda olan ... olduğu anlaşılmakla, temyize konu koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasının davacısı, 13142973088 T.C. kimlik numaralı, 01.02.1981 doğum tarihli baba adı Sadık, ana adı Naime olan ... için Av. ... adına düzenlenmiş vekaletname bulunup bulunmadığı araştırılarak bulunması halinde dosyaya eklenmesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzereYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Baba ile Çocuğun Kişisel İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kurum; evlilik dışı doğan ve nüfusta babası tarafından tanınan, koruma kararı ile kuruma alınan 20.01.2008 doğumlu çocuk... ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını telep etmiştir. Mahkemece; davalı baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bir karar bulunmadığından davanın konusu bulunmaması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323 )....
Ana ve baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üstün yararı yanında ana babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmesi de gerekir. Davalı-karşı davacı baba ile müşterek çocuk arasında boşanma davasında tesis edilen kişisel ilişki günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, yeterli olmadığı gibi babalık duygularını tatmin etmekten de uzaktır. Velayet kendisinde bulunmayan baba ile müşterek çocuk arasında, çocuğun baba sevgi ve şefkatini tadacağı şekilde, yaz tatili dışında dini bayramlar, yarı yıl tatili ve her ayın belirli haftalarında haftasonu yatılı kalacak şekilde de kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Müşterek çocuk ... 09.09.2009 doğumlu olup baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli değildir. Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır....
baba adı Arif, ana adi Fatma, 01707/1882 doğumlu Şaban Zerener'in oğlu Arif'in oğlu olduğu, tapu çalışmalarının 1957 yılında kesinleştiği ve tapulama tutanaklarında Arif oğlu Şaban'ın ölü olduğunun belirtildiği dikkate alındığında TC kimlik numaralı, baba adı Arif, ana adı İmiş 01/12/1948 doğumlu Şaban Zerener'in tapu maliki olamayacağı kanaatine varılmıştır....
Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir (TMK 309/1). Rızanın aranmamasını gerektiren yasal sebepler (TMK m 311) bulunmadıkça veya bu yönde alınmış bir karar olmadıkça, ana ve babanın her ikisinin de rızasının alınması zorunludur. Davalılarca birlikte evlat edinilen küçük İrem'in, gerçekte dava dışı Nezih ve Kadriye'nin çocuğu olmadığı, çocuğun gerçek anne ve babasının davalılar Halime ve Muhittin olduğu hükmen belirlenmiş, İrem'in Nezih ve Kadriye üzerindeki nüfus kaydı iptal edilmiş, bu karar 12.07.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Bu halde; Nezih ve Kadriye'nin kendilerine ait olmayan çocuğun evlat edinilmesine gösterdikleri rıza kanuna aykırı olup sonuç doğurmaz. Küçüğün ana ve babasının ise evlat edinmeye verilmiş bir rızaları bulunmamaktadır. Yasal sebep olmaksızın ana ve babanın rızası alınmadan kurulmuş bir evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını ise, rızası gerekenler isteyebilir (TMK m. 317)....
Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba ... ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir....
Evlat edinme davalarında, evlat edinilecek olan küçüğün anne ve babasının rızası gerekir (TMK m.309). Ancak küçüğün evlilik birliği içerisinde doğmadığı ve annesinin nüfusuna kayıtlı olduğu durumlarda sadece annenin rızası gerekli ve yeterlidir. Somut olayda, evlat edinilecek olan küçük evlilik birliği içinde doğmadığından küçük annesi nüfusuna kaydedilmiştir. Baba olduğu iddia edilen kişi ile küçük arasında hukuken bir bağ bulunmamaktadır. O hâlde evlat edinme davasında baba olduğu iddia edilen davalı ...’in bu davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Davada taraf sıfatı bulunmayanların temyiz yoluna gitmesi mümkün olmadığından davada taraf sıfatı bulunmayan ancak karar başlığında davalı olarak görünen davalı ...’in hükmü temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir....
Açıklanan nedenlerle velayeti kullanmayan ebeveyn ile çocuk arasında ana ve babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da ana ve baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacı-karşı davalı kadının vekilinin bu yönden istinaf itirazları yerindedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması ve Evlat Edinmede Ana ve Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, velayetin anneden kaldırılması ve küçüğün evlat edinmede ana ve babasının rızasının aranmaması isteğine ilişkindir. Mahkemece, annenin çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına, evlat edinmede ana ve babasının rızasının aranmamasına karar verilmiş, kararı küçüğün babası temyiz etmiştir. Hakkında koruma kararı verilen küçük ... 07.03.2010 tarihinde "evlilik haricinde" doğmuş, babası tarafından 13.08.2010 tarihinde tanınmıştır. Ana ve baba evli olmadığına göre, küçüğün velayeti kanunen annesindedir. (TMK.md.337/1) Anne üzerindeki velayetin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan, anne hakkındaki .......