T.C. no’lu ...’nin anne ve baba adlarının tashihi hususunda, daha önce Ünye Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1959/176 E sayılı dosyası üzerinden dava görüldüğü, söz konusu davanın, ...’nin oğlu ... ile torunları ..., ... ve ... tarafından açıldığı, anılan Mahkemenin 25.03.1959 gün ve 1959/176-123 E. ve K. sayılı ilamı ile ...’nin, ana adının ... ve baba adının da ... olarak tashih ve tesciline karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmeksizin 30.03.1959 tarihinde kesinleştiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun)'un 303 üncü maddesinin 3 üncü maddesi gereğince kesin hükmün tarafların külli halefleri hakkında da geçerli olacağı, bu itibarla ...’nin, daha önce başka bir mahkeme tarafından ana ve baba adları değiştirilmekle, kesinleşen mahkeme kararını bertaraf eden ve bu karara aykırılık teşkil edecek nitelikte yeni bir dava ile ana ve baba adının tashihi davasının dinlenemeyeceği kanaati ve kesin hüküm nedeni ile dava şartı yokluğundan açılan davanın reddine karar verilmiştir...
Geniş anlamda soybağı bir kimsenin üst soyu ile olan kan bağını; dar anlamda soybağı ise, bir kimsenin sadece ana-babasıyla arasındaki biyolojik bağını ifade etmektedir. Bir kişi (çocuk) ile kendilerinden biyolojik (genetik) olarak türemiş olduğu kişiler arasındaki bağa doğal soybağı (biyolojik nesep), hukuk düzeni tarafından aranan bazı koşulların gerçekleşmesiyle, bir çocuğun hukuki olarak bir ana-babaya bağlanması sonucunda, ana-baba ile çocuk arasında kurulan bu hukuki ilişkiye ise hukuki soybağı (hukuki nesep) denir. Buna göre soybağı, bir kimseyle ana-babası arasındaki doğal ve/veya hukuki bağ olarak tanımlanmaktadır. 4721 sayılı TMK’na göre, çocuk ile anne arasındaki hukuki soybağı doğumla; çocuk ile baba arasındaki hukuki soybağı ise anneyle evlilik, tanıma, babalık davasında verilen hüküm veya evlat edinmeyle kurulmaktadır....
Bunun sonucu olarak velâyetin kapsadığı hak ve ödevler ana ve baba arasında bölünemeyecektir. Birlikte velâyette, velâyetin kullanımı hususunda ana ve baba eşit söz hakkına sahiptir. 743 sayılı Medeni Kanunun 263. maddesinde yer alan babanın oyunu üstün tutan düzenleme kaldırılmıstır. Birlikte velâyette, velâyetin kullanılmasında ana baba anlaşamadıkları takdirde Türk Medeni Kanununun 195. maddesindeki düzenleme uygulanarak anlaşmazlık çözümlenmektedir. Buna göre; ana-baba, anlaşamadıkları durumlarda velâyetin ne şekilde kullanılacağı hususunda mahkemeye başvurarak, hâkimden bu konuda kendilerine yardımcı olmasını isteyeceklerdir. Hakim de onları uzlastırmaya çalısacaktır. Buna rağmen ana baba uzlaşmazlarsa, hakim bu takdirde uzman kisilerin yardımını isteyerek, anlaşmazlığı çözecektir.(TMK m.195/2 ). Burada hakim, ana babanın yerine geçerek, çocuk hakkında karar veremez....
Değerlendirme 1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı baba vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Reşit olmayan ve velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "Dava dilekçesi içeriğinden ve davacıya ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden; babalığın tespiti istenilen küçük Cemre Gürdap'ın babasının Müslüm annesinin ise Ceren olduğu, TMK'nun 301. maddesi gereğince çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceğinin belirtildiği, buna göre diğer ilgililerin veya baba olduğunu iddia eden kişinin babalık davası açamayacağı, davacının davacı sıfatı bulunmadığından HMK'nun 114. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle; davanın HMK'nun 114 ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacı davanın reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Ana ve babanın evli olmaması halinde, velayet anaya aittir (TMK m.337/1)....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "Dava dilekçesi içeriğinden ve davacıya ait nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden; babalığın tespiti istenilen küçük Cemre Gürdap'ın babasının Müslüm annesinin ise Ceren olduğu, TMK'nun 301. maddesi gereğince çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceğinin belirtildiği, buna göre diğer ilgililerin veya baba olduğunu iddia eden kişinin babalık davası açamayacağı, davacının davacı sıfatı bulunmadığından HMK'nun 114. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle; davanın HMK'nun 114 ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacı davanın reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Ana ve babanın evli olmaması halinde, velayet anaya aittir (TMK m.337/1)....
Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Davacının, çocukların gerçek ana babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
, ıslah dilekçesi ile talebini davacılardan anne ... için 67.566,15 TL ve baba... için 48.118,26 TL’ye yükseltmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm evlat edinmede anne ve baba rızasının aranmamasına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.07.2013 (Per.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana - Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm evlat edindirmede anne ve baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.01.2013(Pzt.)...