HD'nin 23/10/2020 tarih 2018/2124 Esas ve 2020/1040 Karar sayılı kararları ile 6102 sayılı TTK m.122/4'ün "Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren 1 yıl içinde ileri sürülmesi gerekir." şeklindeki hükmü ile öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin dava açmak için değil ve fakat denkleştirme tazminatının borçlusu kişiye başvurmak için öngörüldüğü içtihat edilmiştir. İhtilaf, davalı tarafın sözleşmeyi feshinin (olağan fesih dahil) haklı olup olmadığı, ve fesih haksız ise davacı acentenin denkleştirme tazminatı talep hakkı olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Ancak denkleştirme tazminatının hesabı hukuk bilgisi dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden HMK m.266 kapsamında talep üzerine veya resen bilirkişi deliline başvurulabilmesi mümkündür. Taraflar arasında ... 17....
Yerel mahkemece davanın mirasta denkleştirme talebine ilişkin olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin davayı nitelendirmesi ve buna göre karar verilmesi yerinde değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; her ne kadar icra dosyasında davacı T1 borçlu sıfatıyla eklenmiş ise de, takip konusu borcun mirasçılık ilişkisine dayandığı, davacı borçlu T1'in muris Ali Tekin'in gelini olduğu, davacının eşi İshak Tekin'in 25/03/1998 tarihinde vefat ettiği, muris Ali Tekin'in ise 15/12/2000 tarihinde vefat ettiği, murisin oğlunun kendisinden önce vefat etmesi sebebiyle gelini T1 ile bir mirasçılık ilişkisinin kalmadığı, muristen evvel ölmüş bulunan alt soyun sağ olan eşlerinin miras bırakanın mirasına nail olamayacakları ve miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi alt soyları alacağından davacının davasının kabulü ile davacı yönünden takibin iptaline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldırılmasını talep etmiştir....
Davalı işverence, işyerinde denkleştirme esasının uygulandığı savunulmuş ise de, iş sözleşmesinde, nasıl bir usulde denkleştirme uygulanacağına ilişkin açık düzenleme bulunmadığı, tarafların denkleştirme esasının uygulanması noktasında anlaştığını gösterir itibarı kabil bir delilin sunulmadığı anlaşılmıştır. Hesaplamaların 31.10.2020 tarihine kadar yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi gereğince bu tarihten sonra da davacının iş sözleşmesinde özel bir hüküm bulunmadığından 4857 sayılı İş Kanunu gereğince yapıldığı anlaşılmış olup, davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Davalı işverence, işyerinde denkleştirme esasının uygulandığı savunulmuş ise de, iş sözleşmesinde, nasıl bir usulde denkleştirme uygulanacağına ilişkin açık düzenleme bulunmadığı, tarafların denkleştirme esasının uygulanması noktasında anlaştığını gösterir itibarı kabil bir delilin sunulmadığı anlaşılmıştır. Hesaplamaların 31.10.2020 tarihine kadar yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi gereğince bu tarihten sonra da davacının iş sözleşmesinde özel bir hüküm bulunmadığından 4857 sayılı İş Kanunu gereğince yapıldığı anlaşılmış olup, davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Davalı işverence, işyerinde denkleştirme esasının uygulandığı savunulmuş ise de, iş sözleşmesinde, nasıl bir usulde denkleştirme uygulanacağına ilişkin açık düzenleme bulunmadığı, tarafların denkleştirme esasının uygulanması noktasında anlaştığını gösterir itibarı kabil bir delilin sunulmadığı anlaşılmıştır. Hesaplamaların 31.10.2020 tarihine kadar yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi gereğince bu tarihten sonra da davacının iş sözleşmesinde özel bir hüküm bulunmadığından 4857 sayılı İş Kanunu gereğince yapıldığı anlaşılmış olup, davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Davalı işverence, işyerinde denkleştirme esasının uygulandığı savunulmuş ise de, iş sözleşmesinde, nasıl bir usulde denkleştirme uygulanacağına ilişkin açık düzenleme bulunmadığı, tarafların denkleştirme esasının uygulanması noktasında anlaştığını gösterir itibarı kabil bir delilin sunulmadığı anlaşılmıştır. Hesaplamaların 31.10.2020 tarihine kadar yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi gereğince bu tarihten sonra da davacının iş sözleşmesinde özel bir hüküm bulunmadığından 4857 sayılı İş Kanunu gereğince yapıldığı anlaşılmış olup, davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Davalı işverence, işyerinde denkleştirme esasının uygulandığı savunulmuş ise de, iş sözleşmesinde, nasıl bir usulde denkleştirme uygulanacağına ilişkin açık düzenleme bulunmadığı, tarafların denkleştirme esasının uygulanması noktasında anlaştığını gösterir itibarı kabil bir delilin sunulmadığı anlaşılmıştır. Hesaplamaların 31.10.2020 tarihine kadar yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi gereğince bu tarihten sonra da davacının iş sözleşmesinde özel bir hüküm bulunmadığından 4857 sayılı İş Kanunu gereğince yapıldığı anlaşılmış olup, davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Davalı işverence, işyerinde denkleştirme esasının uygulandığı savunulmuş ise de, iş sözleşmesinde, nasıl bir usulde denkleştirme uygulanacağına ilişkin açık düzenleme bulunmadığı, tarafların denkleştirme esasının uygulanması noktasında anlaştığını gösterir itibarı kabil bir delilin sunulmadığı anlaşılmıştır. Hesaplamaların 31.10.2020 tarihine kadar yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi gereğince bu tarihten sonra da davacının iş sözleşmesinde özel bir hüküm bulunmadığından 4857 sayılı İş Kanunu gereğince yapıldığı anlaşılmış olup, davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
Davalı işverence, işyerinde denkleştirme esasının uygulandığı savunulmuş ise de, iş sözleşmesinde, nasıl bir usulde denkleştirme uygulanacağına ilişkin açık düzenleme bulunmadığı, tarafların denkleştirme esasının uygulanması noktasında anlaştığını gösterir itibarı kabil bir delilin sunulmadığı anlaşılmıştır. Hesaplamaların 31.10.2020 tarihine kadar yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesi gereğince bu tarihten sonra da davacının iş sözleşmesinde özel bir hüküm bulunmadığından 4857 sayılı İş Kanunu gereğince yapıldığı anlaşılmış olup, davalının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalının istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....