Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat mülkiyeti kurulmuş olan taşınmazla ilgili olarak davalının ortak gider alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, malvarlığına ilişkin olan davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. 634 sayılı Kanunun 35/b maddesinde, "Anagayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için gereken tedbirlerin alınması" hükmüne; aynı Kanunun 20. maddesinde ise kat maliklerinin anagayrimenkulün genel giderlere katılması hususuna yer verilmiştir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılmış olan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını ve kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, temyiz eden davalının alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davaya dayanak yapılan icra dosyasında otuz günlük ödeme süresi belirtilen örnek 13 ödeme emri davalıya 23.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine davacı vekili tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye istemli dava ise 10.11.2014 tarihinde açılmıştır....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine, davalı borçlunun itirazının bulunmaması üzerine, davacı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece davalıya ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kira alacağının tahsili amacıyla borçluya gönderilen 13 örnek ihtarlı ödeme emri 20.6.2009 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, Tebligat Kanununun 35.maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun bulunmamaktadır. Ancak, davalı 28.12.2009 tarihinde ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını iddia ederek mahkemece verilen ilk kararı temyiz etmiş olmakla davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir....
. - K A R A R - Dava ödenmeyen mevduat faizi alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, karşı dava ise bu alacaktan dolayı borçlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlık bankacılık işleminden doğmakta ve dava da itirazın iptali ile buna karşılık olarak açılan menfi tesbit davası olarak mahkemeye sunulmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin görevi bankacılık işlemlerinden doğan ve menfi tesbit ya da itirazın iptali davaları sonucunda verilen hükümlerin temyizen incelenmesidir. Bankacılık işleminden doğan dava alacak istemli olarak açılmışsa görev Yüksek 11. Hukuk Dairesi’ne aittir. Açıklanan durum karşısında, verilen önceki hüküm, temyiz incelemesi ile görevli Dairemizce bozulmuş, bozma üzerine mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, itirazın iptali davasının reddine ve karşılık menfi tesbit davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz olunmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturalara dayalı alacağının tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iddiaya konu malların teslim edilmediğini, bu nedenle müvekkilince verilen bonoların bedelsiz kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, her iki taraf defterleri ile davalının dava dışı bono haricinde 36.674.66.-TL.borcu olduğu, davalının bu borcunu ödediğini usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin 36.674.66.-TL.asıl alacak üzerinden devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüyle itirazın 375 TL üzerinden kaldırılmasına, davalı borçlunun kiralanandan tahliyesine ve % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi üzerine karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına , dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre temyiz eden davalı borçlunun alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı borçlunun tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklılar vekili, kiralananda kiracı olan davalı borçlunun Ocak-Haziran 2007 arası aylar kira parasını ödemediğinden söz ederek hakkında ......
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazının bulunmaması üzerine davacı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece davalıya ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen 13(51) örnek ihtarlı ödeme emri 16/6/2009 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılan tebligat usulüne uygun bulunmamaktadır. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş ise de; dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye 11/08/2009 tarihinde davalı borçluya tebliğ edilmiştir.Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine tahliye istemli olarak kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine borçlunun itirazı üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu vekili tarafınan temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere kararın dayandığı gerekçelere göre davalının alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davada dayanılan ve karara esas alınan ... 5.İcra Müdürlüğü'nün 2009/3086 esas numaralı icra dosyasında ödeme emri borçluya 6.4.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, iş bu dava 4.5.2009 tarihinde açılmıştır. Davacı takip talebinde 31.12.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanmış, borçlu itirazında sözleşme süresine karşı koymamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine alacaklının icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, tahliye ve icra inkar tazminatı isteminde bulunduğu, mahkemece; istemin kısmen kabulü ile 18.163,99 TL yönünden itirazın kaldırılmasına, borçlunun taşınmazdan tahliyesine ve tazminat isteminin reddine hükmedildiği, taraflarca kararın temyiz edildiği görülmektedir....
Dava, kira alacağının tahsili için haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde gönderilen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı tarafından icra mahkemesine açılan kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir. Tebligat Yasasının 12 ve 13, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20. ve 21. maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat hususunu düzenlemiştir. Anılan madde hükümlerine göre, tebligatın tüzel kişinin yetkili ticari temsilcisine yapılması, tebligat yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğin tüzel kişinin o yerdeki memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerekir....