Tüketici Mahkemesi’nce verilen 17.07.2012 tarih ve 2012/64-2012/131 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkillerinin davalı banka şubesinde kiralık kasalarının bulunduğunu, kasadaki ziynet eşyasından bir kısmının eksik çıktığını, eksikliğin kasaların yerinde değişiklik yapılmasından kaynaklandığını, taraflar aralasındaki sözleşmeye göre değişiklik esnasında kasa açılmadan önce iadeli mektupla ya da noter kanalıyla bildirimde bulunmayan bankanın sorumlu olduğunu, davacılardan ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyasından Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda bağımsız konut temin etmeyen ve birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı ... ile, eşine "bundan sonra sen benim ağabeyimsin" şeklinde sözler içerir mesaj yollayan davacı kadının eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın 13.10.2009 tarihli celsede "bu aşamada nafaka istemiyorum "demiş bilahare 29.1.2010 tarihli celsede 150 TL. tedbir nafakası talebinde bulunmuştur....
nın 197/2 maddesine göre "Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır" hükmü getirilmiştir. Tanık beyanlarına göre davalının davacıyı evden kovduğu, davacıya kötü davrandığı anlaşıldığına göre TMK.'nın 197.maddesi gereğince ev hanımı olan davacı için tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece; bu yönde hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15/11/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 150,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, TMK'nun 197/2. maddesine dayanan tedbir nafakası talebine ilişkindir.TMK'nın 197/2. maddesine göre birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyor ise hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemleri alır.Mahkemece, tarafların ekonomik, sosyal, mali ve içtimai durumları ve TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak ayrı yaşamakta haklı olan davacı kadın için hakkaniyete uygun bir miktar nafakaya hükmolunması gerekirken düşük miktarda nafaka takdiri doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK md. 186/son) Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması ya da aynı olması, davalı kocayı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir ( TMK. md. 4 )....
Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının ruhsatsız olması sonuca etkili olmadığı gibi, takip konusu alacağın ziynet eşyasından kaynaklanması da önem arz etmez. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
TMK'nun 197/2.maddesine göre, birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyor ise hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemleri alır. Mahkemece, tarafların ekonomik, sosyal, mali ve içtimai durumları araştırılarak TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, ayrı yaşamakta haklı olan davacı kadın ve müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktar nafakaya hükmolunması gerekirken düşük miktarda nafaka takdiri doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
TMK'nun 197/2.maddesine göre “birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyor ise, hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.” Aynı kanunun 186/3.maddesinde “eşler birliğin giderlerine güçleri oranında ... ve mal varlıkları katılırlar.” Davacı, davalı eşinin kendisine kötü davrandığını iddia ettiğine ve davacı tanığı da bu yönde ifade verdiğine göre ayrı yaşamada haklılık kanıtlanmış olmaktadır. Öyle ise mahkemece yukarıda ki ilke ve esaslar gözetilerek TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak ayrı yaşamada haklı olduğu anlaşılan davacı kadın yönünden uygun bir tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Birleşen dava, TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet ve fer'ileri ile ziynet eşyasından kaynaklanan alacak istemlerine ilişkindir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararının hüküm fıkrasının 3. bendinde yer ... ‘‘...Tüm alacaklara ...’’ ibarelerinin çıkarılarak yerine ‘...Ev eşyasından kaynaklı alacağa 28.04.2015, taşınmazdan kaynaklı alacağa ...’ ibarelerinin yazılmasına, hükmün bu bölümlerinin düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 ... içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12.12.2022 (Pzt.)...