Dolayısıyla eldeki davanın davacısı hakkında verilen iflas kararının ortadan kalktığı görülmüştür.Aldırılan ----- raporlarında, davalı firmanın davacıya göndermiş olduğu hazır betonlar istenilen ve sözleşmede anlaşılmış değer olan ---- sınıfının altında kaldığı için yapılan performans analizlerinde bina performansının can güvenliği sınırında kaldığı, performans analizi ve tadilat projeleri yapmak sureti ile davacının KDV dâhil 28.910,00 TL tutarında masraf ve zarara uğradığının belirtildiği, anlaşılmıştır.Bu kapsamda, davaya konu taşınmazda, hazır beton numunelerine ait beton basınç dayanım test sonuçlarına göre----vasfını taşımadığı, daha alt bir değerde olan ---- beton sınıfı özelliğini taşıdığı, olayda sözleşmeye uygun olmayan ayıplı beton satışı mevcut olduğu, davacının ayıptan kaynaklı zararlarının tazminini istemesinde haklı olduğu, bu nedenle davacının 28.910,00 TL zarar talebinin yerinde olduğu değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....
Konutları Toplu Yapı Yönetimini temsil eden kişiler olduklarını, yönetim planında kendilerine dava açma yetkisi verildiğini belirterek, buna göre sitenin ortak alanlarındaki eksik ve ayıplı imalatlardan kaynaklı zararların giderimi için, fazlaya ilişkin hakkın saklı kalması koşuluyla, 2.000TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişler; 10.04.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 24.750,00TL olarak artırmışlardır. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, açılan davanın kabulüne, gizli ayıptan kaynaklı 26.750,00TL alacağın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 2.000,00TL'ye dava tarihinden itibaren, geriye kalan 24.750,00TL'ye ıslah tarihi olan 10/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, davayı, davaya konu konutların Yönetim kurulu üyeleri olarak açmışlardır....
T3 Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının, 28.09.2017 tarihinde satın almış olduğu 34 XX 536 plakalı, Honda Civic araçta her ne kadar üretim kaynaklı bir problem olduğunu iddia etmiş olsa da, davaya konu aracın, tüm ayar ve kontrollerinin yapılarak, ayıptan ari bir şekilde davacı tarafa teslim edildiğini, keza davacının da aracı teslim alırken hiçbir itirazda bulunmadığını, gözle açık bir şekilde görülebilecek bir ayıbın varlığını aracın tesliminden 6 ay sonra öne sürdüğünü, davacının, aracında C sütununda sağ ve sol kapı üst kısımlarında tavan direklerin bulunduğu meta bölümde var olduğunu iddia ettiği dalgalanma ve göçükler, üretim aşamasında meydana gelebilecek nitelikte olmadığını, zira müvekkili şirketten satın alınan araç aşağıda ayrıntılı bahsedileceği üzere, çok aşamalı kalite kontrolünden geçmiş ve onay aldığını, dolayısıyla, söz konusu şikayetin mutlaka araç tesliminden sonraki...
Davalı vekili istinaf dilekçesiyle özetle; dava konusu araçta meydana gelen hasarın kesinlikle üretim kaynaklı bir ayıptan kaynaklanmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas almaya elverişli olmadığını, problemin kullanıcı kaynaklı olamayacağı iddia edilmesine rağmen; hangi sebeple üretim kaynaklı olacağının izah edilmediğini, yıldız teknik üniversitesi makina fakültesi -makina mühendisliği bölümü – otomotiv anabilim dalı başkanlığı tarafından tanzim edilen teknik değerlendirme raporu ile yıldız teknik üniversitesi kimya metalürji fakültesi tarafından tanzim edilen teknik değerlendirme raporu ile araçta üretim kaynaklı problem olmadığı açıkça ortaya konulduğunu, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olduğunu kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, sayın mahkeme tarafından aksi kanaatte olunması halinde tüketicinin seçimlik haklarından ücretsiz onarım seçeneğinin değerlendirilmediğini, yerel mahkeme tarafından zaten bedelde indirime hükmedildiği için ve bu indirim miktarı kendisine özel...
suretiyle aracın davalı T3'a iadesine, aracın ihtarnamenin tebliğ tarihinden piyasa rayiç değerinin tebliğden itibaren izletilecek faiziyle birlikte iadesine, bu talepleri uygun görülmezse ayıptan dolayı müvekkilinin uğramış olduğu zararın bilirkişi marifetiyle tespitine şimdilik 100,00 TL ayıp bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle müvekkiline ödenmesini, HMK m.329 uyarınca davalıların kötüniyetli olduğunun kabulü halinde en az AAÜT hükümleri gereğince vekalet ücreti ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini Taleple dava etmiştir....
Bu nedenle her ne kadar alınan bilirkişi raporu ile ürünün gizli ayıplı olduğu tespit edilmiş ise de tarafların tacir olması nedeniyle ayıp ihbarının kanunun aradığı şekillere uygun yapılmaması, geçerli bir ayıp ihbarının bulunmaması, bu hususta tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de tanıkla ispatın mümkün olmayıp niteliği gereği yazılı delille ispatı gerektiği, servis kayıtlarının celbinde de bu nedenle hukuki yarar görülmediği ve usul ekonomisi uyarınca celp edilmesine gerek olmadığı değerlendirilerek geçerli şekle uyularak yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığından alıcının ayıptan kaynaklı haklarını kullanamayacağı kanaati ile açılan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm fıkrasının tesisi uygun görülmüştür....
Şayet ayıplar derhal anlaşılabilmekte ise açık ayıptan, tecrübeli ve dikkatli bir tacirden beklenebilecek gözden geçirmeden daha uzun bir gözden geçirme ile ortaya çıkabilecek olan veya meydana çıkmaları özel bir tahlil veya muayeneyi gerektiren cinstense gizli ayıptan bahsedilir.TBK 223. Maddeye göre, davacının ileri sürdüğü gizli ayıplarda, ayıp anlaşılır anlaşılmaz derhal durum satıcıya bildirilmelidir. Bildirilmezse satılan ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Dosyada ihbar görülmemiştir.Bilirkişi heyeti 18/04/2023 tarihli raporunda özetle; TBK 223....
Bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 27/11/2022 tarihli Ek raporunda özetle; Dava konusu ... plaka sayılı araçtaki ivmelenme sırasındaki sağa çekme sorununun davalı tarafından araçta üretim aşamasında bulunan ve normal kabul edilen “Torque Steer” “tork yönelmesi” olduğu, kök raporda da belirtilen sağa çekme sorunlarından birisinden kaynaklanmadığı ve tamirinin mümkün olmadığının davalı tarafından belirtildiği, davalının üretimini yaptıkları araçta var olan Torque Steer probleminin üretimden kaynaklı bir sorun olup kendilerinin ifadesiyle de tamirinin mümkün olmadığı sürekliliğinin olması ve araçta g nlik ve yukarıda belirtilen teknik sorun ve dez avantajlar yaratması sebebiyle kullanıcı kaynaklı olmayan tüketicinin satışta bi gibi dava dosyası içerisinde tüketiciyi bu konuda bilgilendiren ve satıcıya araçla birlikte verilen bir üretimden kaynaklı olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir....
Şti ile davalı ithalatçı Stellantıs Otomotiv Pazarlama A.Ş'nin ayıptan sorumlu olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, aksi takdirde ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılmasını ve söz konusu tutarın 10.06.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP 1. Davalı ...Ltd. Şti.; husumet itirazında bulunarak EMA2021000002285 fatura numaralı 03.06.2021 tarihli fatura incelendiğinde dava konusu aracı Ekcan Mimarlık Mühendislik İnş. Otom. San. ve Tic. Ltd. Şti. den 0 KM olarak satın aldığını, satın alınan aracın plakasız olarak çekici üzerinde iş yerine getirilip plakasının sonrasında çıkarıldığını, aracı çekiciye yüklemek haricinde asla kullanılmadığını, araçta çıkabilecek bir ayıptan sorumlu tutulmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, üretimden kaynaklı bir sorumluluğu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. 2....
Davalı ...vekili; dava konusu traktörde üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, sigorta ettirenin kusurlu kullanımı sonucu olayın meydana geldiğini, ayıp olduğu kabul edilse dahi süresi içerisinde ayıba ilişkin gerekli ihbarların yapılmadığını, davacı sigortanın yaptığı ödemenin bir lütuf ödemesi olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir....