ın açtığı ihtiyaç nedeniyle tahliye davaları ve davacı şirketlerin açtığı kiracılığın tespiti, muarazanın giderilmesi davaları birleştirildiğine göre yukarıda açıklanan esaslar dikkate alınarak birleştirilen davaların ayrı karara bağlanması, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekirken, tahliye davasının kabulüne şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Ayrıca ... ve ... Limited Şirketleri tarafından açılan ve birleştirilen kiracılığın tesbiti ve muarazanın giderilmesi davaları ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, dava dilekçesinde muarazanın men’i ile birlikte 100.000,00 YTL manevi tazminat talebinde bulunup bu miktar üzerinden harç yatırmış ise de, ilk celseden önce manevi tazminat talebinden, dava sonra da tüm davasından feragat ettiğini bildirmiş, Mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/3 maddesi gereğince manevi tazminat davasının tümden reddi halinde maktu ücreti 2007/14406-2008/3605 vekalete hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretinin tahsiline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA) Dava, tüketici kredisi sebebiyle bankaya ödenen masrafların mahiyeti ve miktarlarına ilişkin banka tarafından bilgi verilmemesi sebebiyle açılan muarazanın men'i istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ancak, 13. Hukuk Dairesi'nin 31.10.2014 tarihli kararı ile, uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olduğu belirtilerek dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yüksek 1.Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın işbölümü uyuşmazlığının çözümü için Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA) Dava, tüketici kredisi sebebiyle bankaya ödenen masrafların mahiyeti ve miktarlarına ilişkin banka tarafından bilgi verilmemesi sebebiyle açılan muarazanın men'i istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ancak, 13. Hukuk Dairesi'nin 31.10.2014 tarihli kararı ile, uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olduğu belirtilerek dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yüksek 1.Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ticari defterlerinin TTK 82/7. maddede sayılan, kaybedene kusur izafe edilemeyecek sebeplerle veya benzeri sebeplerle kaybolmadığı, davacı taraf ya da muhasebecisinin ihmali nedeniyle kaybolduğu ve zayi belgesi verilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Talep eden vekilinin muarazanın giderilmesi talebinin incelenmesinde: "Muaraza sözcüğü Arapça isim kökünden (arz) gelmekte olup; birbirine karşı gelme, kavga ve çekişme anlamlarını içermektedir. Hukuki açıdan ise, bir hak talebi etrafındaki çekişmeyi, özellikle davalının sataşmasını ifade etmektedir. Bu nedenle uygulamada, muarazanın meni davası deyiminin yanı sıra sataşmanın önlenmesi davası tabiri de kullanılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sınır tespiti ile muarazanın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.05.2016 gün ve 2015/13297 Esas, 2016/5479 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ HUMK'nın 440/III-3 maddesine göre, görevsizlik ve yetkisizlik, hakimin reddi; dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararlarının onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvuru olanağı yoktur. Somut olayda da; Taraflar arasında görülmekte olan sınır tespiti ve muarazanın giderilmesi davasında "davanın yargı yolu nedeni ile reddine" dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine onanmıştır....
Mahkemece, verilen davanın kabulü ile muarazanın giderilmesine ilişkin karar, Daire'nin 2014/25140-24844 esas ve karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın dava şartı yokluğu sebebi ile reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekir. 2-Mahkemece, davanın reddi nedeniyle davalı vekili yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, hakkaniyet ilkesi ve yargısal içtihat değişikliği denilerek vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMUK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasındaki konut kredisi sözleşmesi kapsamında tahsil edilen ana para ve faiz ödemeleri dışındaki bedellerin davacı tarafından bilgi edinme kanunu çerçevesinde davalıdan talep edilmesinden kaynaklanan muarazanın menine ilişkin olup, davacı yargılama sırasında taleplerinin karşılandığını beyan ederek davanın konusuz kaldığını ileri sürmüş olup Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMUK'un 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.7.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkı kapsamında kalan taşınmaz bölümüne yol olarak kullanılmak suretiyle oluşan muarazanın giderilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı dava konusu yer hakkında idari makamlarca verilmiş men kararı bulunduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bilirkişi krokisinde ... ile boyanan ve davacının intifaındaki kadim olmayan yol üzerinde davalının çıkardığı muarazanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20.09.2016 tarihli ve 2016/113 Esas, 2016/376 Karar sayılı karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.11.2021 tarihli, 2017/(13)3-1977 Esas, 2021/1346 Karar sayılı kararı ile bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece bozmaya uygun yeni bir karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği düşünüldü: Dava muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece verilen direnme kararı, Hukuk Genel Kurulunun yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararı ile bozulmuş; mahkemece bozma ilâmı doğrultusunda yeni bir karar verilmiştir. Bu durumda dosya üzerinde Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılacak bir işlem bulunmamaktadır....