Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise ; Davacı tarafça her ne kadar manevi tazminat isteminde bulunulmuş ise de manevi tazminat, mal varlığı dışındaki, hukuksal değerlere yapılan saldırılar ile meydana getirilen eksilmenin giderilmesi olup, haksız saldırı, kişinin psikolojik varlığı üzerinde etki doğurur. Uğradığı tecavüz nedeniyle, fizik ya da manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevincini kaybeden kişi manevi tazminat isteyebilir....
Somut olay değerlendirildiğinde, tüketici davacı ile satıcı ve hizmet sunan davalı arasında mal satışından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. Mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken ,görevsizlik kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 26.9.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile 2013/1810-16034 birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendinde ise (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üreticinin, satıcının, bayinin, acentenin, ithalatçını ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi verenin, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Somut olayda, davacının dava konusu aracı ticari ve mesleki bir amaçla edinmediği, aracın hususi otomobil olduğu trafik kaydından ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
tespit kararı verilmesini, 2.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder....
AYIPLI MAL NEDENİYLE TAZMİNATZAMANAŞIMI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 47 ] "İçtihat Metni" Davacı Abdulrezzak vekili Avukat Erhan tarafından, davalı M... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. aleyhine 10.11.2004 gününde verilen dilekçe ile ayıplı mal nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 21.04.2005 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava zamanaşımından reddolunmuş, kararı davacı temyiz etmiştir....
Davacı vekilinin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede; Aracın ayıplı çıkmasından kaynaklı olarak manevi tazminata hüküm kurulmasına yönelik sebebin manevi acının ölüm ve beden bütünlüğünün bozulması veya kişilik haklarına saldırı durumlarında meydana geldiğinin, alış veriş sonrası ürünün ayıplı olmasına dair maddi zararların manevi acıya sebebiyet vermeyeceği ve manevi tazminat gerektirmeyeceği değerlendirilmekle yerinde görülmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/192 Esas KARAR NO : 2023/579 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/11/2018 KARAR TARİHİ : 04/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin telekominikasyon ürünlerinin parakende ticaretini yaptığını, bu ürünlerin davalı firmadan satın alındığını, müvekkilinin aldığı ürünleri dava dışı tüketicilere sattığını ancak anılan cihazların üretim hatasına dayalı olarak ayıplı olduğu ve ürünlerde kullanıcı hatasına rastlanılmadığının tespiti üzerine Tüketici Hakem Heyetleri kararları uyarınca müvekkilinin dava dışı tüketicilere ürün bedellerini iade etmek zorunda kaldığını, ürünlerin ayıplı olmasından dolayı davalının müvekkiline karşı sorumlu olduğunu ancak tüm taleplerine rağmen davalı firmanın hatalı ürünlerin bedellerini müvekkiline ödemediğini, bu nedenlerle müvekkili tarafından...
Ayıp ihbarı yapılmayan ancak ayıplı olduğu belirlenen emtiadan ötürüdür. Bu nedenlerle maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi tazminata ilişkin olarak davacının kişilik haklarına ilişkin bir saldırının olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Bu nedenlerle karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından davacıya teslim edilen bir kısım malın sözleşmede belirtilen niteliklere uygun olup olmadığı, malların hepsinin teslim edilip edilmediği, teslim edilmeyen mal yerine başka bir marka bir mal verilip verilmediği, verilmiş olması halinde başka marka mal ile sözleşmede kararlaştırılan mal arasında bedel farkı bulunup bulunmadığı, davalının edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirip getirmediği, getirmemiş olması halinde davacının bundan dolayı maddi ve manevi zararı uğramış olup olmadığı noktasındadır. Tarafların incelenen defter ve kayıtlarına göre karşılıklı alacak ve borçlarının olmadığı,Davalı tarafından davacıya ---- düzenlendiği faturanın davacı ticari defter kayıtlarına işlenmiş olduğu anlaşılmıştır....