"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, birden çok bağımsız bölümün bulunduğu binanın ortak yönetiminden kaynaklanan yönetim giderlerine katılma payının tahsili istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.Başkan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, teftiş ve denetleme giderlerine katılım payından doğan alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece 5263 sayılı Yasanın geçici 4. maddesine göre davanın konusuz kalması nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Ancak; 09.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5263 Sayılı Kanunun Geçici 4. maddesi ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Vakıflar Genel Müdürlüğünce tahakkuk ettirilen teftiş ve denetleme masraflarına katılma paylarına ilişkin borçları silindiğinden ve bu yoldaki Dairenin bozma ilamına uyulduğundan; mahkemece konusuz kalan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasının gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının, birinci paragrafının ikinci satırındaki "konusu kalmayan DAVANIN REDDİNE" ibaresi metinden çıkartılarak yerine "konusuz kalan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına," ibaresinin eklenmek suretiyle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıfların yanı sıra 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 1.maddesi uyarınca, cemaatlere ve esnafa ait vakıflar da Vakıflar Genel Müdürlüğünün denetimine tabi tutulmakta, ayrıca, Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Tüzüğününün 6.maddesinde de mülhak ve mazbut vakıflara ait kurum ve kuruluşlarla Genel Müdürlüğün denetimi altındaki vakıfları ve işletmelerinin, Genel Müdürlük Teftiş Kurulunca denetleneceği öngörülmektedir. Çağdaş bir Hukuk Devletinde, o ülkenin gerçek ya da tüzel kişilerin bir takım iş veya işlemleri için önceden izin alınması öngörülmekte ise, aynı iş veya işlemler için yabancıların da izin almaları gerekeceği kuşkusuzdur. Bu konularda ülkelerin karşılıklılık esasına göre düzenlemeler yaptıkları da bilinen bir husustur. Bunların dışında, bir ülkenin yabancılara kendinden daha geniş haklar tanımasının Hukuk Devleti ve egemenlik anlayışıyla bağdaşmayacağını da burada vurgulamak gerekir....
Davalı idarece, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulu bulunan vakıfların teftiş ve denetiminin Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğu;bu güne kadar kurulmuş bulunan vakıfların bağış makbuzlarıyla ilgili işlemlerde çok sayıda usulsüzlük, hata ve mükerrer makbuz kullanma gibi işlemlerin olduğunun teftiş sonucu belirlendiği, bunların önlenebilmesi için vakıfların bağışlar karşılığında verecekleri makbuzların tek elden bastırılması yoluna gidildiği, tek elden bastırılan bağış makbuzlalrının kullanılmasının diğer bir olumlu sonucunuun da vakıfların gayelerine uygun şekilde hareket edip etmedikleri hususundaki denetimlerin kolaylaşması olduğu ileri sürülmekte ise de; söz konusu genelgenin 4.maddesi ile getirilen zorunluluk Vakıflar Genel Müdürlüğünün Kanunda belirtilen denetim yetkisi kapsamına girmediği gibi bir vakfa ayrıcalık tanınması sonucunuda doğuracağından dava konusu genelge hükmünde hukuka uygunluk görülmemiştir....
maddesinde, Vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün teftişine tabi olduğu, teftiş makamı tarafından, vakıf senedi hükümlerinin yerine getirilip getirilmediği, vakıf mallarının gayeye uygun surette ve tarzda idare ve sarf edilip edilmediği yönünden denetleneceği, teftişin tarzı ve nasıl yapılacağının, neticelerinin ve bu kanuna göre kurulmuş olsun veya olmasın bilcümle vakıfların, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ödeyecekleri teftiş ve denetleme masraflarına katılma payının, safi gelirin yüzde beşini geçmemek üzere, tüzük ile belli edileceği, anılan yasanın değişik 79. maddesinin ikinci paragrafında da, yetkili asliye mahkemesinin, teftiş makamının tüzükte gösterilen sebeplere dayanarak yapacağı müracaat üzerine duruşma yaparak idare edenleri işten uzaklaştırabileceği ve vakıf senedinde ayrı bir hüküm yoksa yenisini seçebileceği hukmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlerin kullanımı nedeniyle ecrimisil, ısınma ve aydınlatma gideri ve apartman giderlerine katılım payının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Temyiz incelenmesi sırasında gerek duyulduğundan; davacının davalı işveren hakkında ...Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'ne 04.08.2014 tarihinde yaptığı şikayetine ilişkin teftiş, denetleme ve incelemeye dair düzenlenmiş rapor, tutanak ve ekleri ile belge örneklerinin eklenerek tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27/03/2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki komşuluk hukuku gereğince iyileştirme amaçlı faaliyetlerin icrasına geçici izin verilmesi, iyileştirme giderlerine katılma payının tahsili ve birleştirilen müdahalenin önlenmesi ve eski halin iadesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.11.2008 gün ve 2008/11438 - 12488 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ve müdahil davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R HUMK’nun 440/III-2 maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere, sulh hukuk mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değildir. Bu dava da yasanın öngördüğü istisnalardan olmadığına göre karar düzeltme istemi incelenemez....
İş müfettişlerinin bu Kanundan veya diğer kanunlardan doğan her çeşit teftiş, denetleme yetki ve görevleri gereğince görevlerinin yerine getirilmesi sırasında, görevlerini yapma ve sonuçlandırmaya engel olan kimselere, fiil suç oluşturmadığı takdirde, sekizbin Türk Lirası idarî para cezası verilir." şeklide, yine anılan Kanun'un 92/2. maddesinin ; "Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri (…) (1) tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler." şeklinde olduğu, ayrıca 25/10/2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 13. maddesi ile değiştirilen 91...