Nolu Satış Faturası, 13.06.2016 vade tarihli 012655 Evrak Nolu Satış Faturası, 15.07.2016 vade tarihli 012907 Evrak Nolu Satış Faturası, 22.08.2016 vade tarihli 013162 Evrak Nolu Satış Faturası, 21.09.2016 vade tarihli 013430 Evrak Nolu Satış Faturası, 17.10.2016 vade tarihli 013688 Evrak Nolu Satış Faturası, 22.11.2016 vade tarihli 171535 Evrak Nolu Satış Faturası, 23.12.2016 vade tarihli 171746 Evrak Nolu Satış Faturası, 17.01.2017 vade tarihli 171981 Evrak Nolu Satış Faturası olduğunu, davacı ve davalı açık hesap usulü çalıştığını, davalı, davacı, aralarındaki iş ilişkisinden kaynaklanan alacağına ilişkin ödemelerin bir kısmını yaptığını, tarafların arasında yapılan sözleşme gereği davacı, ürünlerin satış ve teslimini gerçekleştirdiğini, davalı bu ürünlerin bir kısım ücretlerini ödemediğini, davacı ödenmeyen alacaklarına istinaden 1.440,20-TL lik bakiye cari hesap alacağı ve 133,52-TL lik işlemiş faiz kısım için Bursa 15.İcra Müdürlüğü 2018/......
Unvan farkından kaynaklanan ücret alacağına hak kazanamaz. Davanın reddi yerine kabulü hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlık konusu olayda, davacı şirketin bir takım hesapları kullanmadığı, kullanılan hesapların ise sürekli olarak borç ve alacak bakiyesi verdiği, söz konusu hesapların borç ve alacak bakiyesi vermesinin nedeninin kur farkından kaynaklandığının şirket temsilcisince belirtildiği, inceleme elemanının da bu durumun kur farkından kaynaklandığını mükellefin beyanları doğrultusunda kabul ettiği, kur farkından kaynaklı gelir elde edildiği, elde edilen gelirlerin defter ve belgelere kayıtlı olmadığı, kurum temsilcisinin kayıtların muhasebeci hatası nedeniyle yapılmadığını beyan etmesi dışında borç ve alacak bakiyesine yönelik herhangi bir açıklama ve iddiasının olmadığı, kur farkından kaynaklı kâr ve zararın ortaya çıktığını kabul ettikleri, böylece kayıt ve beyan dışı bırakılan gelir üzerinden davalı idarece cezalı tarhiyatların yapıldığı, söz konusu tespitlere göre yapılan işlemde hukuka...
Bu durumda 618.662,72 TL borç/alacak hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının kur farkı talebi yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Davacı mal alım/satımını döviz üzerinden EURO olarak gerçekleştirdiği iddiası ile, davalıdan alınan TL çeklere, çeklerin alış tarihi ile vade tarihleri arasındaki farktan kaynaklı kur farkı talebi etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
KARŞI OY Dava, vade farkından kaynaklanan alacağa yönelik itirazın iptaline ilişkindir. Alım-satım ilişkisinde mal ya da hizmetiönceden teslim etiği halde bedelini geç tahsil eden satıcının muhtemel zararlarını gidermek amacıyla kararlaştırılmışilave orana vade farkı denir. Kanunda açıkça düzenlenmediğinden; ihtilafsız ödenmekle teamül haline gelmiş uygulamadan veyahut sözleşmeden kaynaklanması gerekir. Somut vakıada vade farkının sözleşmeden kaynaklandığı hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Nitekim taraflar, vade farkı oranları, nasıl hesaplanacağı ve ne şekilde tahsil edileceğini açıkça hükme bağlamışlardır. Sözleşmenin 7.3 maddesinde: “Alıcının, hazır beton bedelinin vade hitamında ödenmemesi durumunda, gecikme farkı hesaplanarak faturası düzenlenir ve tahsil edilir. Alıcı bu uygulamayı aynen kabul eder” hükmü yer almaktadır. Anayasamızın 48 maddesi sözleşme hürriyetini düzenler....
-USD'den üçüncü kişiye satıldığı, davacının aradaki kur farkından kaynaklanan zararını talep ettiği anlaşıldığından davacının bu konudaki zararının ne olduğu hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Davalı taraf bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde ise bu kez kalite yöneticisinin tedarikçi iade formu ve davacıya bu malın kalitesizliği ile ilgili yazışmaları delil olarak sunmuştur....
-KARAR- Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil mümkün olmazsa tazminat, eksik metrekare daire teslimi nedeni ile değer farkı alacağı, geç teslim nedeni ile kira, sözleşmenin 11. maddesi gereği ceza-i şart ve cephe farkından kaynaklanan alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece tapu iptal tescil isteminin reddine, terditli tazminat isteminin, arsa sahiplerinin ödemesi gereken 15,000,00 Euro bedelin mahsubu edilerek kabulüne, eksik metrekare bedeli, cephe farkından kaynaklanan alacak ve geç teslim nedeni ile kira alacaklarının ıslahla arttırılan miktar üzerinden kabulüne ceza-i şart isteminin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Tüfe farkından kaynaklanan maaş farkı alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Yerel mahkeme 11.6.2007 tarihli ek kararıyla miktar itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle davalı kurumun temyiz dilelçesinin reddine karar vermiş, ret kararının davalı kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Temyiz olunan karar, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun değişik 427. maddesi uyarınca, kesin nitelikte olması nedeniyle, temyiz isteminin yerel mahkemece reddine ilişkindir....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, yanlış tarife uygulanmak suretiyle elektrik tüketim bedelinin fazla tahsil edildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davalıların tüzel kişiliklerinin bulunduğu ve ticari birer işletme olduklarından Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir. Davacı, bazı devlet hastaneleri ile sağlık ocaklarının elektrik tüketim faturalarının resmi sağlık kuruluşları tarifesi yerine ticarethane tarifesinden düzenlenerek davalının her iki tarife farkından kaynaklanan fazla tahsilatı olduğunu iddia ederek ödenen fazla miktarın tahsilini istemiştir. Devlet hastaneleri ile ... Bakanlığına bağlı sağlık ocakları ticari işletme olmadığı gibi davacı da tacir değildir. Hal böyle olunca uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemenin bu yönü gözetmeden görevsizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....