WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketine başvurulmadan doğrudan tüzel kişilik perdesi aralanarak davalı şirketlere başvurunun mümkün ve usule uygun olup olmadığı irdelenmelidir. Tüzel kişiliğin varlığı asıl olup borcun yükümlüsü olan bir tüzel kişilik bulunmakta iken bu tüzel kişiliğin malvarlığının alacaklarının zararına olarak kötüye kullanılması durumu iddia edilip kanıtlanmadığında şirketin ortaklarına ya da başka bir şirkete karşı bu borçtan dolayı yönelinemeyecektir. Ancak tüzel kişiliğin kötüye kullanıldığı bazı istisnai hallerde tüzel kişilik perdesi aralanmak suretiyle gerçek ya da tüzel kişi ortakların sorumluluğu cihetine gidilebilecektir. Davacı vekilinin 17/05/2021 tarihli dilekçesinden ve 14/09/2021 tarihli oturumdaki imzalı beyanından, asıl borçlu şirkete alacağın tahsili için yasal yollara başvurulmadığı anlaşılmıştır....

    Feshedilmekle tüzel kişiliği sona eren kooperatifin, medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti de son bulacağından, münfesih tüzel kişiliğin, gerek yargıda gerekse diğer resmi merciler önünde temsil edilebileceğinden bahsetmek olanaklı değildir. Dolayısıyla, ticaret sicilinden silinmek suretiyle hukuksal varlığı sona eren münfesih kooperatifin takibin tarafı olma ehliyeti de bulunmamaktadır.( 12. Hukuk Dairesi 2015/6656 E. , 2015/15822 K.) e-imza e-imza e-imza e-imza Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesi uyarınca, tasfiye işlemleri tamamlandıktan ve terkin işlemi gerçekleştirildikten sonra tüzel kişiliğin aktifi yahut pasifi mevcut ise ek tasfiye işlemleri başlatılabilir. Bu durumda tasfiye sırasında gözden kaçan birtakım alacak veya borçlardan söz edilir. Ek tasfiye tüzel kişiliğin bu alacak veya borçların tahsil edilmesine mahsus olmak üzere geçici süre ile ihya edilmesi durumudur....

      nin aynı zamanda şirket yetkili müdürüde olduğu, davalı ... hakkında şirket yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan ceza davası açıldığı birlikte değerlendirildiğinde; ticaret şirketlerinde sınırlı sorumluluk ya da ayrı malvarlığı ilkesinin alacaklıların menfaatlerine zarar verecek şekilde kötüye kullanılması durumunda alacaklıların hak ve menfaatlerini korumak için “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisi”nin geliştirildiği ve tüzel kişiliğin arkasına sığınarak durumu kötüye kullanan ortakları sorumlu tutma imkanı getirildiği, böylece hakkaniyet gerektirdiği zaman tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınılmasının önlenmesinin amaçlandığı ve yasal dayanağının dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağını düzenleyen TMK’nın 2. maddesi olduğu gözetildiğinde, tüzel kişiliğin kötüye kullanıldığı bazı istisnai hallerde tüzel kişilik perdesi aralanmak suretiyle gerçek ya da tüzel kişi ortakların sorumluluğu cihetine gidilebileceği kabul edilerek, davalı ...'...

        A.Ş. arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına, davalı ...’in de davalı şirketlerin müvekkil şirkete olan tüm borçlarından dolayı davalı şirketler ile birlikte şahsi sorumluluğunun tespitine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 108.051,02 TL alacağın temerrüt tarihi olan 07.07.2015’den itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline şeklinde taleplerini ıslah ederek aynı gün alacak taleplerine ilişkin harcın tamamlandığını, aynı dilekçe ile davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu tutulmalarını istedikleri müvekkili şirket ile alacağının takip edildiğini icra dosyaları ile ilgili açıklama da yapıldığını, kesinleşen/kesinleşmeyen tüm itirazın iptali davalarına konu alacak kalemleri yönünden organik bağın tespiti ile tüzel kişilik perdesinin aralanmasına ve davalıların tüm borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespitini talep ettiklerini, mahkeme tarafından ıslah taleplerinin göz ardı edilerek hüküm...

          Mahkemece toplanan delillere göre, davalı şirketin 01.01.1999 tarihinde münfesih olduğu, gerçek kişilerde olduğu gibi tüzel kişilerde de tüzel kişiliğin son bulmasıyla artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti bulunmadığı ve münfesih olan davalı şirket hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği, esas yönünden ise Belediyelerin mücavir alan sınırları içerisinde yer altı sularından elde edilen kullanma ve sanayi sularından ücret alma yetkisi olmadığı, davalının da kuyu suyunu satın alıp kendisinin kullanması nedeniyle bu işlemden dolayı Belediye’ye herhangi bir bedel vermesi gerekmediği ve bu nedenle esas yönünden de davanın red edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Bundan sonra eski tüzel kişiye karşı dava açılamaz. Burada ölü kişi hakkında dava açılmasına benzer bir durum vardır....

            Bu duruma engel olmak için tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi geliştirilmiştir (Süzek, s.152).... Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır (Öztek/Memiş, s. 210). Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir....

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, tüzel kişilik perdesinin aralanması suretiyle, davalı şirketler arasında organik bağın tespiti T6 Ltd. Şti. 'nin diğer davalı şirketin borcu dolayısıyla sorumluluğunun tespitine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Öğreti ve uygulamada kabul edilen tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi, bazı şartların varlığı halinde, tüzel kişilik ve mal ayrılığı ilkesi dikkate alınmadan mevcut tüzel kişiliğin arkasına saklanan gerçek veya tüzel kişinin borçtan sorumlu tutulmasını ifade etmektedir. Mal varlığının bağımsızlığı ve sınırlı sorumluluk ilkelerinin istisnası olan tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi ancak istisnai ve sınırlı durumlarda titizlikle uygulanması gereken bir teoridir....

            Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi alacaklıya ortakların malvarlığına el atma yetkisi bahşettiğine göre alacaklı her iki şirketin malvarlığı yanında bu şirketlerin ortaklarının farklı olması durumunda da her bir ortağın (özellikle hâkim ortağın) malvarlığına el atabilme imkânına kavuşmaktadır. Bu yönüyle tüzel kişilik perdesinin aralanması organik bağa göre daha avantajlıdır. Çünkü kardeş şirketin içi boşaltılıp malvarlığı ortakların üzerine aktarıldığında organik bağ çözüm olmamakta, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerekmektedir. Aralarında bazı farklılıklar bulunmakla beraber organik bağ ile perdenin çapraz kaldırılması kavramları birbirinin alternatifi olan kavramlar değildir. Aynı olayda hem organik bağ hem de tüzel kişilik perdesinin aralanması yolları işletilerek sonuca ulaşılabilir. Nitekim pek çok olayda her iki kurumun şartları birlikte gerçekleşmektedir. Yargıtay’ın da aynı olayda her iki kavrama birlikte müracaat ettiği sıklıkla görülmektedir....

            HD 2015/24137 E, 2018/16011 K sayılı ilamında ;"Tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin amacı, tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek, hakkaniyeti sağlamaktır. Temelini Medeni Kanun m. 2 de düzenlenmiş olan dürüstlük kuralından alan bu teori ile uygulamada şirketlerin tüzel kişiliğin perdesine sığınarak alacaklılarına borçlarını ödemelerinden kaçınmalarına engel olmaktadır. Perdeyi aralamak teorisiyle, tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek perdenin arkasındaki kişi sorumlu tutulabilmektedir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkla yavru ortaklıkların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmaktadır. ( Coşkun Koçak, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması 1....

            Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır (Öztek/Memiş, s. 210). Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu