Davacı taraf, davalıdan satın almış olduğu aracın, ithali sırasında eksik ÖTV ödendiğinin tespit edilmesi üzerine, Gümrük İdaresi tarafından kendisine yapılan bildirim ile 5607 sayılı yasanın geçici 10. maddesi hükümünden yararlanılması amacı ile ilk iktisapta ödenmesi gereken ÖTV'nin %25'ini ödemiştir. Yapılan bu ödemenin davalı taraftan tahsilini talep etmektedir. Her ne kadar davalı taraf, ÖTV'nin alıcının sorumluluğuna olduğu savunmasında bulunulmuş ise de, satıma konu aracın ÖTV ödemesinin ithalat sırasında yapılması ve ÖTVK m.13/3 gereği ithal eden tarafından ödenmesi gerekmektedir. Bir an için aracın dava dışı ... Otomotiv Turizm İnş. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. Tarafından ithal edilmiş olması sebebi ile ÖTV'den ... Otomotiv Turizm İnş. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.'nin sorumlu olduğu düşünülse de, dosya kapsamı ile aracın davalı şirketten satın alındığı sabittir....
- K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturalara konu malların müvekkilince davalıya satılarak teslim edildiğini, bakiye borç tutarının ödenmediğini, bakiye alacağın tahsili için aleyhine girişilen takibe davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin eski çalışanı olan ... vasıtasıyla yanlar arasındaki ticari ilişkinin kurulduğunu, ...'un davacıya ait faturalara konu malları getirerek bedelini ise müvekkiline olan borcuna karşılık davacı şirkete ödeyeceğini beyan ettiği sonrasında taraflar arasında düzenlenen taahhütname ile ...'...
Hakkındaki davanın kabulü ile 4.200,00 YTL’nin 21.8.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2007/15352-2008/4205 2-Davacı, 21.8.1997 tarihinde satın alıp kullandığı aracın emniyetçe çalıntı ve çenç olduğu gerekçesiyle zaptolunması nedeniyle ödediği satış bedelinin iadesini istemiştir. Dava tarihinden önce satıma konu aracın 3.10.2001 tarihinde davacı elinden alındığı hususu ihtilafsızdır. Bu halde davacı, aracı elinde bulundurduğu dönem için faiz istemiyeceği gibi, dava açılmadan önce davalıyı usulüne uygun ihtarname gönderip temerrüde düşürmüş ise o tarihten, aksi takdirde ancak dava tarihinden itibaren faiz isteyebilir....
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, dava konusu aracın ve ticari taksi plakası- nın mülkiyetinin uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesi ile davacının ihtiyati tedbir tale- binin reddine karar vermiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Tarih :18.05.2010 Nosu : 309/154 Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilince davalıdan satın alınan aracın sürekli arızalandığını ve arızanın bir türlü giderilemediğini, müvekkilinin araçtan faydalanamadığını belirterek ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini aksi halde 27.750 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında bir adet fatura içeriğinde müvekkilince davalıdan satın alınan gliserin maddesinin alkid üretiminde kullanıldığını, satıma konu maddenin gizli ayıplı olması nedeniyle elde edilen ürünün bozuk çıktığını ve müvekkilinin zarara uğradığını belirterek zarara konu 14.026.76 TL.nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gibi müvekkilince satılan maddenin ayıplı olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu kanıtlanamadığı gibi benimsenen bilirkişi raporuna göre satıma konu maddenin ayıplı olduğunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/200 Esas KARAR NO: 2021/639 DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 24/03/2021 KARAR TARİHİ: 24/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketten internet üzerinden ----- olarak tabir edilen ürünler satın alındığını ve bedelinin tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, söz konusu ürünün işyerinde ---- yayılmasını engelleme tedbirleri kapsamında -------- kuralını sağlamak amacıyla, şirkette kullanılmak üzere satın alındığını, davalı tarafından bir ----- şirketi aracılığıyla gönderilen ürünlerin şirket adına teslime yetkili herhangi birine imza karşılığı teslim edilmeden fabrika güvenlik noktasına bir karton kutu içerisinde bırakılarak gidildiğini, işyeri önüne terk edilen kutuların açılması üzerine gönderilen ürünlerin kırık ve hasarlı olduğunun anlaşıldığını, hali hazırda bahsi geçen...
Asliye Hukuk Mahkemesi ise; davaya konu tazminat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) dosyasında tüm haksız fiil eyleminin "..." ilinde meydana geldiği görülmekle dava konusunda davalı yönünden sebepsiz zenginleşme hükümlerinin değil haksız fiil hükümlernin uygulanması gerekeceğinden ve davaya konu olan... plakalı aracın satışının "..." ilinde yapıldığı, sahtecilik işlemlerinin tümünün "..." ilinde vuku bulduğu, tüm yargılamaların "..." ilinde yapıldığı ve davalının yetki itirazında bulunması haklı bir nedene dayandığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı vekili, dava dışı...'nın ... adına sahte nüfus cüzdanını düzenlediği ve bu sahte nüfus cüzdanı vasıtası ile "..." ilinde işbu dosya davalısı ...'ın sahibi olduğu ve işlettiği ... Oto Kiralama isimli iş yerinden ...'a ait... plakalı 2009 model siyah ... marka aracı kiraladığı, yine dava dışı...'nın araç içerisinde bulunan ruhsat bilgilerinden faydalanarak ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/393 Esas KARAR NO : 2023/395 DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 24/04/2023 KARAR TARİHİ : 03/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK. 166/1. Maddesinde, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılan davaların aralarında bağlantı bulunduğu takdirde davanın her aşamasında talep üzerine ya da resen ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği düzenlenmiştir. Dosyamız ve Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dava dosyasının taraflarının aynı olduğu dosyalar arasında fiili ve hukuki bağ olduğu, dosyalardan birinin sonucunun diğerini etkileyebileceği ve delillerin birlikte değerlendirilmesinde fayda olduğu, HMK 166....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/614 Esas KARAR NO:2021/464 DAVA:İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ:06/11/2019 KARAR TARİHİ:18/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İş bu dava, tarafların davayı takip etmemesi nedeni ile HMK'nın 150. Maddesi uyarınca işlemden kaldırılmış, işlemden kaldırılma tarihi olan 20/11/2020 tarihinden itibaren aradan geçen 3 ay içerisinde de dava yenilenmediğinden, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak buna ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile; 1- 20/11/2020 tarihli oturumda davacı tarafından takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 ay içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla H.M.K 150. Maddesinin 5....