Acaba söz konusu davalının ticari mümessil değil de ticari vekil olarak nitelendirilmesi mümkün müdür. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2014/7-325, Karar No: 2016/556 sayılı kararında "Ticari mümessil ve ticari vekile ilişkin açıklamalara gelince, ticari hayattaki yoğunluk ve karmaşıklık, ticari işletme sahibinin, belirli bir büyüklüğe ulaşmış olan işletmesini tek başma yönetmesini neredeyse imkânsızlaştırdığı için, yardımcı kullanması zorunlu hale gelmektedir. Ticari mümessil ve ticari vekil, bu yardımcılardan ikisidir. Gerek ticari mümessillik ve ticari vekillik; gerekse diğer yardımcılıklar (örneğin komisyoncu, acente gibi) dava konusu uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 32. maddesinde düzenlenmiş olan temsil müessesesinin, ticari hayatın söz konusu gereklerinden kaynaklanan, bu gerekliliklere uydurulmuş özel türleridir....
, 2020 yılında davaya konu cari bakiyeye ait faturanın, ödemelerinin ve davalı iade faturasının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, iade faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, iade faturası sonrası davalı borç bakiyesinin 836,88 TL olduğu, bakiyenin 2021 yılına devrettiği, 2021 yılında taraflar arasında işlem bulunmadığı, 836,88 TL'lık bakiyenin 2022 yılına devrettiği, Davalı 2022 yılı ticari defterlerinde davaya konu faturanın ve ödemelerinin kayıtlı olduğu, 31/03/2022 tarihi itibariyle davacının davalıdan açılış bakiyesi hariç 109.575,44 TL alacak bakiyesi bulunduğu, devir bakiyesi ile birlikte 110.412,32 TL alacak bakiyesi bulunduğu, Sayın Mahkemenin davacı asıl alacak bakiyesini 110.412,32 TL olarak kabulü ve temerrüt başlangıç tarihini 01/04/2022 olarak kabulü halinde takip tarihine (24/05/2022) kadar işleyen faizin (9615,75) 2.511,88 TL olacağı, Taraf ticari defterleri üzerinden yapılan incelemede, tarafların ticari ilişki içinde oldukları, cari çalıştıkları, davacının...
Tarafların iddia ve savunmaları, incelemeye sunulan defter ve belgeler, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında taşıma hizmetinden kaynaklı ticari ilişki bulunduğu, davacının bu hizmete ilişkin kestiği faturaların davalı kayıtlarında mevcut olduğu, davacı tarafından davalının yakıt kartı ile yaptığı akaryakıt masrafının davacıda 2.575,00-TL, davalıda ise 2800,03-TL kayıtlı, farkın 225,03-TL olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve borç alacak kayıtlarının işlendiği tespit edildiğinden yakıt konusunda davalı ticari defterlerine itibar edilmiştir....
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Açılan davanın KABULÜ İLE; -Davalılardan ---- sayılı dosyası yönünden davalı borçlu şirket için; cari kredi, ticari iş yeri kredisi yönünden başlatılan takip için ----- alacak yönünden, -Kredi kartı, esnek ticari hesaptan kaynaklı hesaptan dolayı başlatılan takip için ---- yönünden takibin devamına, 2-Diğer davalı müteselsil kefil ---- sayılı dosyası yönünden taleple bağlı kalınarak cari kredi ve iş yeri kredisi yönünden ----- alacak yönünden; -Kredi kartı ve esnek ticari hesaptan kaynaklı alacak için taleple bağlı kalınarak 488.559,17 TL yönünden takibin devamına, 3-Alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatının borçlu/davalı yönünden kabulüne, 4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 276.216,21 TL harcın peşin yatırılan 51.359,71 TL harçtan indirilmesi ile geriye kalan 224.856,50 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Davacı yararına A.A.Ü.T.'...
Alınan ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davaya konu faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin toplam 34.439,62 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Alınan ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan tüm faturaların davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, taraf defterlerindeki ödemeye ilişkin farklılığın davalının ödemiş olduğu %5 stopaj devir vergisinden kaynaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacının 23.607,36 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye imalat bedeline ilişkin fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılmış icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davalı icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de; işin yapılacağı yerin yani sözleşmenin ifa yerinin ili olması nedeniyle davalının her iki yetki itirazı da yerinde görülmemiştir....
(Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)" uyarınca davalının ticari defterlerini sunmaması, davacının ticari defterlerinde ilgili faturanın yer aldığı, bilirkişi raporunun denetime açık ve karar vermeye elverişli olduğu hususları dikkate alındığında, davacının faturadan kaynaklı alacak iddiasını ispat ettiği kanaatine varılmıştır. Davacının ticari defterlerinde 3.150,00 TL'lik ödemenin bulunduğu gözetilerek ilgili ödeme fatura bedelinden mahsup edilmiştir. Davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği, bu doğrultuda herhangi bir ihtarname dosyaya sunulmadığı, bu nedenle davacının faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından açılmış bulunan davanın kısmen kabulüne aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Talep edilen asıl alacak miktarının likit ve davalı tarafça bilinebilir olmaması nedeni ile icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/252 Esas KARAR NO : 2021/299 Karar DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 06/05/2019 KARAR TARİHİ : 14/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine cari hesap alacağından kaynaklanan alacak nedeniyle ... 7.İcra Müdürlüğü ......
Geçiş ücretine ilişkin takibe kadar talep gibi ticari faiz 1.189,16 TL ve faizin KDV’si 214,05 TL ile idari para cezasına ilişkin takibe kadar talep gibi ticari faiz 4.748,71 TL ve faizin KDV’si 854,77 TL olmak üzere toplam 62.962,63 TL davacı alacağı olduğu hükme elverişli mali rapordan anlaşılmış olup davanın kısmen kabulü ile takibin 62.962,64 TL üzerinden devamına, asıl alacak 55.964,70 TL'ye takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50 ve değişen oranlarda avans faizi ve % 18 KDV uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 12.592,53 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı ile davalı arasında iş yeri kirasından kaynaklı uyuşmazlığın bulunduğu, zira arabuluculuk görüşmesinde de uyuşmazlığın "ticari nitelikte taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklı alacak" olarak belirlendiği, 6100 Sayılı HMK.nun 4.maddesinde kira ilişkisinden doğan tüm davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli kılındığı görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde mevcut davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi'nde bulunduğundan davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkin olup, taraflar tacir ve dava konusu iş her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgilidir. Bu nedenle TTK'nun 4. maddesi anlamında ticari dava niteliğindedir ve aynı kanunun 5. maddesi gereğince ticari davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasında görev ilişkisi vardır. Somut olayda dava tarihi de dikkate alındığında görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi iken, mahkemece, taraflar arasında işçi-işverenlik ilişkisi olmamasına rağmen görevli mahkeme olarak iş mahkemesinin işaret edilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....