isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme" yönünde olduğu; davacının, dava dilekçesindeki talebinin ---- davacı işsahibine ödenmesi talebinin), TBK m. 475/I hükmündeki seçimlik haklardan biri olmadığı; ancak bu talebin, TBK m. 475/II hükmüne göre "genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı"na ilişkin olarak ileri sürüldüğünün kabul edilebileceği; 5.Hal böyle olmakla eğer Sayın Mahkemece davacı işsahibinin, TBK m. 474/I hükmü gereğince davalı yükleniciye "uygun bir süre içinde ayıp bildiriminde (ihbarında) bulunduğu" ve dolayısıyla TBK m. 475/II hükmüne göre seçimlik hakkını kullandığı kabul edilir ise bu takdirde teknik değerlendirmede ayıbın giderilmesi yönünden hesaplanan --- tazminat yönünden davacı işsahibinin alacaklı olduğu yönünde kanaate varılabileceği; 6.Davacı işsahibi, ------ tarihinden işletilecek ticari avans faizi ile ödenmesini talep etmiş olup dava tarihi olan --- tarihine kadar hesaplanacak faizin ----olduğu; ancak dosya kapsamı incelendiğinde davacı işsahibinin, ayıbı...
Sosyal Hizmetler Şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK 620/1. madde). Ortaklığın kararları, bütün ortakların oybirliğiyle alınır. Sözleşmede kararların oy çokluğuyla alınacağı belirtilmişse çoğunluk, ortak sayısına göre belirlenir (TBK 624. madde). Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olur. Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Uyuşmazlık sipariş formu ile belirtilen özelliklerde imal edilmesi hususunda anlaşıldığı ileri sürülen malların ayıplı olduğu iddiasına dayalı eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın eser (istisna) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen (TBK m. 470-486) hüküm ve kararları temyizen incelenme görevi 1.2.2013 tarihinden itibaren Yargıtay 15.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti ve Alacak DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 10.07.2014 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ortaklığın giderilmesi davasının sonuçlanması ve satış parasının maliklere ödenmesinden sonra, taşınmaz üzerindeki yapı nedeniyle satış parasını alanların sebepsiz zenginleştiği (eBK m. 61 vd., TBK m. 77 vd.) iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup, muhdesat tespiti davanın temelini oluşturmamaktadır. Davanın; eda talebi olan sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemi çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğinden,Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
İş Mahkemesinin 2011/123 esas sayılı kararına dayalı olarak 29.05.2015 tarihinde, iflastan sonra ödeme yapıldığı, davacının dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK' nın 168. maddesine dayalı rücu hakkına dayalı alacağının, iflas tarihinden sonra doğduğu bu durumda alacak, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edebilecek, İİK' nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan bir alacak niteliğinde olduğu, İİK' nda iflastan sonra doğan alacaklar için ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir bir düzenleme bulunmadığı yine asliye hukuk mahkemesi ile arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, rücuen tahsilat istemine ilişkindir....
Tüm bu açıklamalara göre, davacının talebi genel hükümlere dayalı borç ilişkisinden kaynaklanan alacak niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 19 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir. O halde, talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK'nın 2.maddesi uyarınca belirlenecek Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1). Mahkemece, talebe yönelik görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tasfiye işlemleri yapabileceğini ancak kat maliklerini temsil kabiliyeti bulunmadığından onlar adına davaya konu sözleşmeyi imzalamasının mümkün bulunmadığını, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu, geç teslimin Covid-19 salgını dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini, davacının bu nedenle davalıya tutanak ile süre uzatımı verdiğini, cezai şartın TBK 27 uyarınca batıl olduğunu, TBK 139 uyarınca karşılıklı alacakların takası talebinde bulunduklarını beyan etmiş, davanın reddini dilemiştir. KANITLAR VE GEREKÇE : Taraflar arasında imzalanan sözleşme celp edilmiş, mahallinde keşif icra edilmiş, alanında uzman bilirkişilerden rapor aldırılmıştır. Antalya ... ATM ... değişik iş dosyası dosyamız arasındadır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ve eksik iş iddiasına dayalı alacak ve cezai şart alacağı davasıdır....
Alacak iddiası 2008-21.01.2009 arası yapıldığı iddia edilen 2 adet ödemeye dayanmaktadır. Bu ödemeler ödünç olarak verildi ise TBK 389. Maddesi uyarınca 6 aylık zamanaşımına tabidir. Şayet alacak iddiası sebepsiz zenginleşmeye dayalı ise TBK 82. Maddesi uyarınca 2 yıllık zamanaşımına tabidir. Ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı iddiasında ise TBK 147. Maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Hülasa davacı tarafın tüm sözleşme tipleri için zamanaşımını süresini geçirdiği belirtilerek davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine ve %20 tazminata karar verilmesi talep edilmiştir. III- DELİLLER 1. Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2020 / ... sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı tarafın davalı taraf aleyhine 10.03.2020 tarihinde (Bafra İcra Müdürlüğünde) ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür. Takip talebinde; 244.000 USD asıl alacak ile 75.411,29 USD işlemiş faiz alacağının asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yıllık %6 faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ TEMEL GÖREV BÖLÜMÜ: Madde 4: "TTK'nın 4. maddesinin atfıyla, Türk Borçlar Kanununda yer alan, işletmenin satılma ve değiştirilmesi (TBK. m. 202- 203), yayım sözleşmesi (TBK m. 487- 501), kredi mektubu ve kredi emri (TBK m. 515- 519), ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları (TBK m. 547- 554), ticari nitelikli havale (TBK m. 555- 560), saklama sözleşmeleri (TBK m. 561 vd.) ilişkilerinden kaynaklanan alacak davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" Somut olayda açılan davanın; TBK'nın 561. maddesinde düzenlenen saklama sözleşmesine dayalı olduğu, davacı tacir olmasına rağmen davalının tacir olmadığı, 6102 Sayılı TTK'nın 1/f.2 maddesi gereğince dairemizin görevli olmadığı, bu tür davalarda hukuki ihtilaflarda verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesinin 431 sayılı kararı ile; 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli Hukuk Daireleri iş bölümünün 5....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkemenin nitelendirmesine ve hüküm sebepsiz zenginleşmeye (eBK m. 61 vd., TBK m. 77 vd.) dayalı alacak talebine ilişkindir. Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanunun 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....