Davalı vekili, davacının işyerini İstanbul dışına taşımak istemesi nedeniyle taraflar arasındaki aktin fesh edilmesini müvekkilinden talep ettiğini bunun üzerine müvekkilinin sözleşmeye aykırılık nedeniyle akdi fesh ettiğini bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağını davacıdan talep ettiğini belirterek davanın reddi ile cezai şart nedeniyle davacıdan alacaklı oldukları bedelin tahsilini istemiştir....
Mahkemece, 8.250 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, alacak üzerinden icra inkar tazminatının tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davaya konu sözleşmede kararlaştırılan satıştan vazgeçildiği takdirde satıştan vazgeçen tarafın iki tarafın toplam komisyonunu ödemeyi kabul edeceğine ilişkin kararlaştırma cezai şart niteliğindedir....
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davalının davacıdan dava konusu teminat mektubu ile teminat altına alınmış hususlardan sadece cezai şart alacağının oluştuğunu, davalının başkaca bir alacağının olmadığı anlaşılmıştır.Ancak bilirkişinin cezai şart alacağı ile ilgili hesaplaması doğru değildir. Çünkü taraflar arasındaki sözleşmede yer alan asgari alım taahhüdü ihlaline bağlı cezai şart alacağı ifaya ekli bir cezai şart olup,davalı ihtirazi kayıt koymaksızın akaryakıt satışına devam ettiği sürece önceki yıllara ait cezai şart talebinden vazgeçmiş sayılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....
deki istasyon için 50 USD, diğer istasyon için ise 30 USD ödemeyi kabul ve beyan ettiğini ancak davalının sözleşmenin imza tarihinden itibaren yıllık tonaj taahhüdünü yerine getirmeyip eksik alım yaptığını, dolayısıyla müvekkilinin cezai şart alacağının doğduğunu ileri sürerek her iki sözleşmeden kaynaklanan 205.250 USD karşılığı 365.611,00 TL cezai şart alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; sözleşme ile taahhüt edilen alımların önceki yıllarda da gerçekleştirilmediğini, buna ilişkin davacının ihtirazı kaydı bulunmadığını ve davalının cezai şart alacağına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Davalı, ---- akdedilmesi ile başlamış olan bayilik akdi ilişkisinin ------ ihlal ettiği halde, söz konusu yılların sonunda davacı davalıdan cezai şart talep etmediği gibi, cezai şart talep etme hakkını saklı tuttuğunu da bildirmemiştir. Dolayısıyla da davalı nezdinde, bundan sonra da cezai şart talep etmeyeceği yönünde haklı bir güven uyandırmıştır. Bu nedenle de, akdi ilişkinin ------ ihlal edildiği gerekçesiyle Cezai Şart talep etmesi söz konusu güven ile bağdaşmayan davranış ve dolayısıyla da çelişkili davranış oluşturur. Çelişkili davranış ise MK.md.2 anlamında hakkın kötüye kullanılması oluşturur ve dolayısıyla da kanun tarafından korunmaz....
Şu halde davacının eseri ihtirazi kayıtla kabul ettiği sonucuna varılarak sözleşmede kararlaştırılan ifaya ekli cezai şartı isteme hakkının bulunduğunun kabulü ile mahkemece aynı yöndeki gerekçe ile kurulan hükmün onanması gerekirken bozulması bu sefer yapılan inceleme sonucu yerinde görülmemiş, bozma kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının onanması uygun bulunmuştur." belirtmiştir. --------- Sayılı ilamında "....Taraflar arasında düzenlenen üç ayrı sözleşmedeki kararlaştırılan cezai şart ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup, bozma ilamında da belirtildiği üzere bu cezanın istenilmesi için teslim anında talep hakkının saklı tutulması veya sözleşmede ihtirazı kayda gerek olmaksızın cezai şart talep edilmeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunması gerekir....
Dava, davacının davalıdan satın aldığı devre mülklerin tapusunun teslim edilmesine rağmen, kullanıma hazır hale getirilmemesi nedeniyle, sözleşmede belirtilen cezai şart bedeli isteminden kaynaklanmaktadır. Oysa ki, mahkemece bu talep sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi olarak algılanmış ve verilecek kararla tapu iptal ve tescil hükmü kurulması gerektiğinden, kesin yetkili mahkemenin sözleşmenin yapıldığı ve taşınmazların bulunduğu ... mahkemeleri olduğu düşünülerek, yetkisiz Sivas İcra Dairesinde takip yapılmış olması nedeniyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının talebinin, yalnızca cezai şart bedeli isteminden kaynaklı olduğu gözetildiğinde, sözleşmeden kaynaklanan bu alacak,(818 sayılı BK.nın 73 ve) 6098 sayılı TBK.nın 88. maddesi gereğince alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, Sivas'da istenebileceğinden, icra takibi yapılan Sivas 1. İcra Dairesi'nin yetkilidir....
hükmüne yer verilmiştir.Bu hüküm uyarınca sözleşmeden kaynaklanan her türlü alacağın teminatı olarak teminat mektubu alındığı, yine taraflar arasında ... . Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen cezai şart ve kar mahrumiyetine ilişkin alacak davasının da derdest olduğu dikkate alındığında, mahkemece söz konusu davanın sonucunun beklenilmesi şayet bu dava sonucunda bu davanın davalısı lehine kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağına hükmedildiği takdirde bu alacağın teminat mektubundan mahsup edileceğinin gözetilmesi gerektiğinden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/710 Esas KARAR NO : 2022/932 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/11/2021 KARAR TARİHİ : 06/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; taraflar arasında ......