DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kasko rücu) KARAR TARİHİ : 02/03/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 03/03/2021 KARAR 6100 sayılı HMK.nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonunda, davanın kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararının 21. Hukuk Dairesinin görevini belirleyen bölümün 8. bendi uyarınca istinaf başvurusunu inceleme görevi anılan daireye ait bulunduğundan dosyanın 21. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerekmiştir....
Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK'nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; "sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer....
SAVUNMA / Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Sigorta hukukuna ilişkin hükümlerin TTK 1401 vd. maddelerinde düzenlendiğinden davanın mutlak ticari dava olduğunu, bu nedenle davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacının, sigortalısının tedavisi için yapılan harcamaları müşterek sigorta hükümlerine göre rücu etme hakkının bulunmadığını, sigortalının müvekkil sigorta şirketine herhangi bir hasar başvurusu yapmadığını, zararın davacının poliçesinden karşılanması müvekkil nezdindeki poliçeyi kullanmama iradesiyle hareket ettiğini, Davacının yapılan sağlık giderlerinin %50'si oranında rücu hakkı olduğunu iddia etmiş ise de talep edilen tutarın neye göre belirlendiğinin belirsiz olduğunu, bu nedenlerle davacının müşterek sigorta hükümlerine dayalı rücuen tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir....
Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK'nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer....
Bu itibarla, sigortacının, sigorta poliçesinden münbais olmayıp, kanundan aldığı selahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada hukuk mahkemesine başvurulması gerekir." şeklindedir. .... sayılı ilamında; "...Buna göre, TTK'nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre, görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. ....., aynı dairenin 20.09.2016 tarih ve .... sayılı ilamları da aynı yöndedir...." şeklindedir. Somut olayda davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı kasko sigortalısı ...'...
Mahkemece, davanın ticari dava olmadığı, haksız fiil ve kusur sorumluluğuna dayandığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve görevli mahkemenin ..Asliye Hukuk olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/I-a maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir....
Maddesi gereğince sigortalısının halefi konuma geldiğini ileri süren davacının sigortalıya yapılan ödemenin müvekkilinden talep edebilmesi için hukuken rücu şartlarının oluşması gerektiğini, talep edilen 51.300,00TL bedelin fahiş olduğunu ve kabul etmediklerinden davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan ve halefiyet ilkesi gereğince ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi tarafından hasar bedeli ödenen ... plakalı araç kullanım şekli yük nakli - hususi olarak dava dışı Hasan Kaya adına kayıtlı olup 03.03.2020 tarihinde tanzim edilen Genişletilmiş Artı Kosko Sigorta Poliçesi ile davacı sigorta şirketi tarafından 03.03.2020- 03.03.2021 tarihleri arasında davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup; geliş tarihi itibariyle dosya Dairemizin 25.12.2012 tarih ve 2012/16435-14723 sayılı kararıyla 11.Hukuk Dairesine gönderilmiş isede; anılan Dairece de Görevsizlik kararı verilerek dosya tekrar Dairemize gönderilmiştir. 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan davaların temyiz inceleme görevi 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih ve 2013/1 Sayılı Kararıyla Dairemize verilmiştir. 01.02.2013 tarihinden önce Yargıtaya gelen bu dosyanın temyiz incelenmesini yapma görevi Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna verilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, trafik sigorta (...) poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95. maddesi ve Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcut olup, buna göre davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akidine karşı açabilecektir. Somut olayda, davacıya trafik sigortalı olan ve dava dışı 3.kişinin zararına neden olan aracın sigorta ettireni (sigorta sözleşmesinin tarafı) davalı...'dır....
Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 22.03.1944 tarih ..... sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, davacı ... şirketi vekili sigortalısının işyerinde meydana gelen zarardan işyerini sigortalıya kiralayan işyeri malikinin sorumlu olduğunu iddia ederek sigortalısına ödediği bedeli davalı kiralayan malikten talep etmektedir....