Maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye başvurabileceği, TTK'nun 732. Maddesine istinaden açılan davalarda ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye ait olduğu, dava konusu çekler halen davacının elinde olup, davacının yetkili hamil olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, ispat yükü kendi üzerinde olan davalı taraf bu çekle ilgili olarak sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı, davalının icra takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın asıl alacak yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine asıl alacak miktarı olan 24.000 TL nin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin borçlar hukukunun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre her zaman istenmesi mümkündür. Sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı başlangıcı Türk Borçlar Kanunun 82. maddesi uyarınca, verme ya da ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihtir. Resmi kuruluşlarda bu zamanaşımı başlangıcı, dava açmaya yetkili makamın öğrenme tarihidir.Somut olayda, hatalı yersiz ödeme iddiasıyla açılmış bir alacak davası söz konusudur. Davacı idare alacağını isterse idari taleple dava açmadan davalıdan isteyebileceği gibi bu yola başvurmadan da her zaman Borçlar Kanunu gereği sebepsiz zenginleşme kurallarına dayanarak hukuk mahkemelerinde dava edebilir....
Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmayıp davalının kendisini borçlu zannederek bonoya dayalı ödeme yaptığı, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın konusunun bonoya dayalı sebepsiz zenginleşme davası olduğu, TTK'nın 4 ve 5. maddeleri gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır....
Somut olayda ise, bozma ilamında bahsi geçen ve irdelenmesinin gereğine işaret edilen “Davacıların bu ödemelerden payına düşen kısmı Borçlar Yasasının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyip isteyemeyeceği” yerel mahkemece direnme olarak adlandırılan kararın gerekçesinde tartışılarak, “davacıların sadece ... yönünden var olduğu anlaşılan tazminat haklarının, ...'in diğer davalı kardeşlerine kira ödemesi yapması sebebi ile yansımasının mümkün görülmediği, davalı kız kardeşler yönünden dava dilekçesinde yer alan maddi vakıanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olmadığı, esasen davacıların bu davalılar yönünden onlara ödenen kira paralarından dolayı isteyebilecekleri bir payın da olmadığı, bu davalılara hak edilenden daha fazla para ödenirse, ancak bu halde ... yönünden sebepsiz zenginleşme söz konusu olabileceği, davacılar ile davalılar ... ve ... arasında doğrudan sebepsiz zenginleşme sonucu doğuracak bir hukuki ilişki bulunmadığı,” gerekçesiyle direnme hükmü kurulmuştur....
TBK'nın konuya ilişkin 77. vd. maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır....
Davalı ... vekili, davacı yanca başlatılan takibin zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verildiğini, davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre takipte bulunulması için gerekli olan bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davacı ile davalılardan ... arasındaki temel ilişki kapsamında davacı yanca alacaklı olunduğu hususunun ispatlandığı ve diğer davalının da adına çıkarılan açıklamalı davetiye tebliğine rağmen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre zamanaşımı savunmasında bulunmaması nedeniyle davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüne, 6.575.-YTL.nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....
Kanunu’nun 732. maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davasıdır. Bu dava, sıkı şekil şartlarına bağlanmış kambiyo hukukuna özgü bir davadır. Çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, müracaat borçlularına başvurma hakkını kaybeden hamil, hakkı olan alacağını tahsil edemediğinden mal varlığında bir azalma olmakla birlikte, keşidecinin mal varlığında ise bir artış bir nevi hamilin zararına gerçekleşen bir zenginleşme meydana gelmektedir. Bu davanın ... Kanunu’nun 72 vd. maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşme davasından tamamen farklı, kambiyo hukukuna dayalı özel bir dava olduğu tartışmasız olarak kabul edilmektedir.... Hukukunda yer alan sebepsiz zenginleşme davasının bir alt nevi olarak kabulü de mümkün değildir. Çek hamilinin mal varlığındaki azalma, çekin süresi içinde ibraz edilmemesi ya da ödenmediğinin yine süresi içinde tespit ettirilmemesi yahut alacak hakkının zamanaşımına uğramış olması gibi, "kanuna uygun" bir sebepten, kanun hükmünden kaynaklanmaktadır. Oysa ... Kanunun 77....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davası hakkında caret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın konusunun bonoya dayalı sebepsiz zenginleşme davası olduğu, TTK.nin 4. ve 5. maddeleri gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası niteliğinde olduğu, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmayıp davalının kendisini borçlu zannederek bonoya dayalı ödeme yaptığı, kambiyo hukukuna dayalı bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir."Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarih, 2008/3-40 E. 2008/102 K. sayılı ilamı. Aynı doğrultuda; Yargıtay HGK 03.11.2020 tarih, 2017/3-2788 E., 2020/825 K. ve Yargıtay HGK 26.02.2020 tarih, 2017/3-1015 E., 2020/222 K. sayılı ilamları) Davacı taraf, TBK'nun 136. Maddesi uyarınca satıcının iflası ile oluşan imkansızlıktan dolayı satıcı/müflisin borçtan kurtulduğunu kabul ederek, satıcının/müflisin aldığı edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödemesini talep ettiğine göre iflas kararından sonra imkansızlık doğduğundan sebepsiz zenginleşme de imkansızlığın meydana gelmesiyle (iflas kararından sonra) oluşmuştur. Alacağın doğduğu an da sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu an olduğuna göre dava konusu alacak iflastan önce doğan bir alacak değildir....
Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir."Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarih, 2008/3-40 E. 2008/102 K. sayılı ilamı. Aynı doğrultuda; Yargıtay HGK 03.11.2020 tarih, 2017/3-2788 E., 2020/825 K. ve Yargıtay HGK 26.02.2020 tarih, 2017/3-1015 E., 2020/222 K. sayılı ilamları) Davacı taraf, TBK'nun 136. Maddesi uyarınca satıcının iflası ile oluşan imkansızlıktan dolayı satıcı/müflisin borçtan kurtulduğunu kabul ederek, satıcının/müflisin aldığı edimi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödemesini talep ettiğine göre iflas kararından sonra imkansızlık doğduğundan sebepsiz zenginleşme de imkansızlığın meydana gelmesiyle (iflas kararından sonra) oluşmuştur. Alacağın doğduğu an da sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu an olduğuna göre dava konusu alacak iflastan önce doğan bir alacak değildir....