Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesine konu yapılan bir taşınmazın sonradan bir başka kişiye satış vaadinde bulunulması da mümkündür. Böylesine durumlarda şahsi hakların yarışması söz konusu olur. Kural olarak da geçersiz olmadıkça veya sözleşme feshedilmedikçe yarışan şahsi haklardan önceki tarihli olanına değer tanınır. Somut olayda; ana dava konusu olan satış vaadi sözleşmesi 14.05.1980 tarihli olup birleştirilen davalardaki satış vaadi sözleşmesinden önce yapılmıştır. Dava konusu aynı taşınmazlara yönelik birden fazla satış vaadi sözleşmesinin bulunması halinde mahkemece önceki tarihli satış vaadi sözleşmesine değer verilmesi gerekir....
Noterliğinin 20/09/2005 tarih, 68029 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığını, dava konusu satış vaadi sözleşmesinde, satış vaadinde bulunan vekil T6'nın sözleşmeye konu gayrimenkulü, "Mehmet Kavala'nın vefatı nedeniyle diğer mirasçılarla birlikte bana intikal etmesi lazım gelen..." olarak beyan ettiğini, oysa T6'nın vekil olduğunu, kendisine gayrimenkul intikalinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin Mehmet Kavala taşınmaz hissesi için verilmiş bir vekaletnamesinin de olmadığını, müvekkilinin Mehmet Kavala'nın mirasçısı olmadığını, bu nedenle dava konusu gayrimenkuller üzerinde Mehmet Kavala'dan gelen mirasçılık hak ve hisselerinin satış vaadi sözleşmesinin konusu olamayacağını ve tapuda devrinin de söz konusu olamayacağını, müvekkilinin T6'ya vermiş olduğu vekaletname ile böyle bir satış vaadi sözleşmesinin yapılamayacağını, yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin satış vaadi sözleşmesi sebebiyle hiçbir bedel almadığını, müvekkilinin T6'ya...
"İçtihat Metni"Şişli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacılar dava dilekçesinde,tarafların müşterek murisine ait taşınmazın davalının eylemleri sonucu,mahkeme kararı ile iptal edilen muvazaalı ve bedelsiz satış sözleşmesi ile önce üçüncü kişiye satışı sağlanıp bilahare kendi adına satış vaadi sözleşmesi ile devri sağlandığından,davalının satış vaadi sözleşmesinin iptali ile murisleri adına tesciline karar verilmesini talep etmişler,karşı davada da taşınmazın üzerine taşınmazdan daha değerli bina yapmış olması ve satış vaadi sözleşmesi ile de satın alması nedeniyle adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.Her iki davanın konusu da tescil talebine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 1.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,15.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e satış vaadi sözleşmesi ile satış vaadinde bulunmuşlardır. Davalı C.. T.., Ş.. Ş.. mirasçılarının kendisi ile yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesi ve temlik sözleşmelerine dayanarak pay malikleri D.. K.., H.. D.. ve E.. Ç..'na karşı İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde 1997/194 Esas, 2000/185 Karar sayılı dosyada tapu iptali ve tescili istemi ile dava açmış, tescili istenen hissenin iştirak halinde olması nedeniyle satış vaadi yerine getirilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Daha sonra Ş... Ş.. mirasçıları tarafından D.. K.., H.. D.. ve E.. Ç..'na karşı İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 1998/40 Esas 1999/432 Karar sayılı dosyada tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılmış, mahkemece E.....
Noterliğinin 07/03/2007 tarihli ve 07478 yevmiyeli satış vaadi sözleşmesi ile 5.000,00 TL bedel karşılığında müvekkili davacıların murisi İbrahim Şişman'a sattığını ve parasını peşin olarak aldıklarını, müvekkili davacıların murisi olan İbrahim Şişman'a satış vaadi sözleşmesi ile satılan taşınmaz hisselerinin tapuda mülkiyet aktarımı ise aradan geçen uzun zamana rağmen yapılmadığı gibi davalıların yaklaşık 1,5 yıl evvel bu taşınmazlardaki iştirak halindeki mülkiyete sonra erdirerek mevcut hak ve hisselerini ise tapuda 3. Kişilere satarak devrettiklerini, satış vaadine dayalı olarak satın alınan taşınmazlardaki davalılar adına olan hisselerin satış vaadi sözleşmesine göre müvekkili davacılar adına tescili edilmediği gibi hisselerinin tapusunun 3....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; satış vaadi sözleşmesi ve ek satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmazın tapu kaydında arsa vasfında olmasına rağmen davalı banka tarafından şube lokali olarak kullanıldığı, 27.06.2007 tarihli ek satış vaadi sözleşmesinin ikinci bendinde satış vaadine konu taşınmazda sözleşme bitiminden sonra 32 ay boyunca davacı tarafından davalı bankaya kiralama hakkı verildiği, 32 aylık süreden sonraki 5 yıl içinde her 2 tarafın üzerinde anlaşacağı kira bedeli ile bankaya kiralama olanağı tanındığı görülmektedir....
A.Ş. arasındaki 20.04.2004 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve menkul eşya satış sözleşmesi başlığını taşıyan 24.8.2004 tarihli sözleşmenin ... A.Ş. ile dava dışı ... Ltd.Şti. arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcun teminatı olmak üzere muvazaalı olarak düzenlendiğini iddia etmiştir. Gerçekten, bir sözleşmenin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olarak hüküm ve sonuç meydana getirmesi için gerçek niteliği bakımından satış vaadi sözleşmesi olarak kurulmuş olması gerekir. Yoksa, sözleşmenin salt bu görünümü taşıması yeterli değildir. Örneğin; taşınmaz satış sözleşmesinin aslında bağış, karz veya teminat amacıyla yapılması her zaman olanaklıdır. Bunun gibi bir taşınmaz mülkiyetinin ileride geçirilmesi amacıyla taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmış, buna rağmen gerçekte teminat amacı güdülmüşse vaad borçlusu ile vaad alacaklısı arasında yapılan bu işlem muvazaalıdır. Muvazaa, kaynağını Borçlar Kanununun 18. maddesi hükmünden alır....
Somut olayda, taraflar arasında bulunan satış vaadi sözleşmesi ile satılan -------- Projesine ait ------- nolu bağımsız bölümlerin satış akabinde 27/12/2018 tarihli ve yine taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi ile davalı tarafa 5 yıllığına kiraya verilen gayrimenkullerin satış vaadi sözleşmesi uyarınca ödemiş olduğu satış bedeline orantısal olarak kira bedeli ödeyeceği hükmünün düzenlendiğini, davalı şirket tarafından --------- bağımsız bölümün en geç 25/06/2019 tarihinde iskan ruhsatı alıp tapuların davacı şirket adına devri gerekirken zamanında iskan alınamadığı için %30 eksik kira bedeli ödediğini, davalı yanca kusurlu olarak yapı kullanım belgesinin zamanında alınmadığını, taraflar arasında 19/07/2019 tarihinde bağımsız bölümlerin tapu devirlerinin gerçekleştiğini, davacının 25/06/2019 - 19/07/2019 tarihleri arasındaki eksik kira alacağına ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00....
den 02.08.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle daire satın aldığını, satış bedeli olan 199.000 TL'nin tamamını ödediğini, tapunun devri yerine diğer davalının 15.12.2011 vade tarihli 199.000 TL bedelli senet verdiğini, satış vaadi sözleşmesi gereğince ödenen miktarın iadesi için davalılar aleyhine satış sözleşmesi ve senede dayalı olarak yapılan icra takibinin davalıların haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... ve... ... vekili, davacının taşınmazın tapusunu almaya yanaşmadığını, müvekkillerinden ...'den teminat olarak 15.12.2011 vade tarihli 199.000 TL bedelli senet aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Bu dava yukarıda anılan aynı mahkemenin 2011/359 Esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir....
Davacılar vekili; müvekkili ... ve muris ... tarafından davalıların murisi ... arasında 12/09/2000 tarih ve 00675 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile, davalıların murisine ait 166 ada 4 parsel numaralı taşınmazın müvekkillerine ait komşu 166 ada 3 parsel numaralı taşınmaza bitişik 64 m2'lik kısmını 264.000.000 TL'ye satmayı vaadettiğini, bedelinin tamamının ödendiğini, satış vaadi sözleşmesi gereğince belirtilen 64 m2'nin muris ... tarafından müvekkillerinin kullanımına bırakıldığını, satış vaadi sözleşmesi gereğince 166 ada 4 parsel numaralı taşınmazın 64 m2'sinin 1/2'si müvekkili ... adına, diğer 1/2'sinin de müvekkilleri ... mirasçıları adına tescili gerektiğini, iş bu tescil işleminin mümkün olmaması halinde taşınmazın 64 m2'sinin dava tarihindeki rayiç bedelinin ve 64 m2'lik kısma dikilen ağaçların değerinin hesaplanarak müvekkillerine ödenmesine ve mahkemenin 2015/45 esas sayılı dosyasında davalılardan ...'...