Davalı ... ... mirasçıları, satış vaadi sözleşmesinin 19/12/1983 tarihli olup 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, taşınmaz davalı şirkete devir edildiğinden kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini şuyulandırma işlemi idare tarafından yapıldığından davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı şirket vekili de, satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarına göre satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazların zilyetliği devir edildiğinden zamanaşımı itirazının reddine davalılar ......
Noterliğinin 15/07/2004 tarih ve 19103 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile 2 numaralı bağımsız bölüm olan dükkandaki hisselerini davalılardan ... haricindeki mirasçılar olan ...,..., ..., ... adına vekaleten kendi adına asaleten vekilleri ...'tan; yine Antalya 8. Noterliğinin 20/12/2006 tarih ve 36060 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile 1 numaralı bağımsız bölümde vaat borçlusuna isabet edecek hisselerin tamamını vaat borçlusu ...'tan satın aldığını, bedeli nakten ve peşinen ödenen satış vaadi konusu taşınmazların müvekkillerince dükkan olarak kullanıldığını, yüklenicinin binayı bitirmiş olmasına rağmen, arsa sahiplerinin yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin devrini yapmaktan kaçınmaları nedeniyle yüklenicinin arsa sahiplerine karşı açtığı davada Antalya 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, kardeşi olan davalıdan noterde düzenlenen 19.11.2003 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile babalarından kalan taşınmazlardaki hissesini satın aldığını, ortaklığın giderilmesi davasında satış kararı verilip taşınmazlardan iki tanesinin satıldığını, satış dosyasında davalı hissesine düşen paranın tamamının kendisine ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı satış vaadi sözleşmesi düzenlenirken davacı tarafından kandırıldığını, bu nedenle sözleşmenin geçerli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Dava ise; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup uyuşmazlık konusunun; taraflar arasında akdedilen Ankara ...Noterliğinin 11.05.2011 tarihli ve ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yine taraflar arasında imzalanan 10.05.2011 tarihli protokol kapsamındaki alacağın tahsili istemlidir. Taraflar arasındaki 11.05.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre, davacı-birleşen davalı şirket yüklenici müteahhit, davalı-birleşen davacı şirket arsa sahibi (iş sahibi) konumundadır. Tüm dosya kapsamından; yanlar arasında resmi biçimde düzenlenen "düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi " ve adi yazılı olarak gerçekleştirilen ek protokol imzalandığı, asıl ve Birleşen Ankara 12.ATM'nde açılan davalarda davacı ......
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcının bu edimini yerine getirmemesi halinde vaat alacaklısı Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesinden yararlanarak taşınmaz mülkiyetinin hükmen geçirilmesini mahkemeden isteyebilir. Somut olayda; Ayvalık 1. Noterliğinin 27.05.2010 tarihli ve 4389 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı ... 5728 parsel sayılı taşınmazın 2/16 arsa paylı zemin, üst kat 1 ve 2 no'lu dubleks meskeni 320.000 TL karşılığında davacıya satışını vaat etmiş, satış bedelinin alındığı belirtilmiştir. Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/878 E. sayılı dosyası ile davalı ... tarafından davacı aleyhine gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi istemi ile açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, Ayvalık 2....
Noterliğinin 22.01.2004 tarih ve 1888 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacının murisi olan...nin tapuda 1/3 hisseye sahip olduğu ancak ......
Noterliği tarafından düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde, satış vaadinde bulunan dava dışı...ve ...’e ait belirtilen taşınmazdaki hissenin vekaleten davalı ... tarafından taşınmazın resmi ifrazı tamamlandıktan sonra devir edileceği ve satış bedelinin tamamının da alındığı belirtilerek davacı ... a satışının yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan, dava dışı ... tarafından da 16.1.1992 tarihli 3460 yevmiye numaralı ... 4. Noterliği tarafından düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince eldeki dayaya konu talep sonucu ile aynı içerikli olarak davalılar aleyhine ... ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/69 E. sayılı dosyası ile dava açılmıştır. Davalı ... tarafından ... ... 19....
Noterliği tarafından düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde, satış vaadinde bulunan dava dışı ... ve ...’e ait belirtilen taşınmazdaki hissenin vekaleten davalı ... tarafından taşınmazın resmi ifrazı tamamlandıktan sonra devir edileceği ve satış bedelinin tamamının da alındığı belirtilerek davacı ...’a satışının yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan, dava dışı... tarafından da 3.3.1992 tarihli 13080 yevmiye numaralı ... 4. Noterliği tarafından düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince eldeki dayaya konu talep sonucu ile aynı içerikli olarak davalılar aleyhine ... ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/68 E. sayılı dosyası ile dava açılmıştır....
KARAR Davacı, Noterde yapılan 17.06.1974 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 22 parsel üzerinde bulunan evin hususi parselasyonla ayrılmış alt katını davalı babasından 10.000 TL bedelle satın alıp bedelini ödediğini, sözleşmenin tapu siciline de şerh verildiğini, bu sözleşmeye dayanarak davalı aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil davasının sözleşmede satışı yapılan bölümün taşınmaz niteliğinde olmadığı, muhdesat niteliğinde bulunduğu sözleşmenin gerçek anlamda satış vaadi sözleşmesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleri ile reddine karar verildiğini, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davalının bunun üzerine tapu sicindeki şerhi terkin ettirdiğini, terkin işleminin iptali için İdare Mahkemesine açtığı davanın da adli yargının görevli olduğu gerekçesi ile red edildiğini, Afyon Sulh Hukuk Mahkemesine satış vaadi sözleşmesinin kaydedilmesi talebi ile açtığı davanın red edildiğini ve bu kararında kesinleştiğini, açılan davalar sonucunda davalı ile Noterde...
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, borçlandırıcı işlem niteliğinde olup, sözleşenler arasında sonuç meydana getirir. Davacı da, satış vaadi sözleşmelerini 4.4.2000 tarihli noter sözleşmesi ile bedelini ödeyerek devir ve temlik aldığına göre, davalılara karşı sözleşme gereği edimlerini yerine getirmelerini talebe hakkı vardır. Ancak davalıların edimlerini yerine getirmeleri, izale-i şüyuu davası sonucu taşınmazın satışı nedeni ile imkansız hale geldiğinden, sulh sözleşmesi yapan davalılar dışındaki davalıların da bu tarihteki taşınmazın değerinden hisselerine düşen kısmından davacıya karşı sorumlu oldukları kabul edilmelidir. Bu nedenle, satış dosyasındaki sözleşmeye konu taşınmazın, satış bedelinden davalılara paylaştırılan bedellerin davacıya ödenmesine karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....