Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle satış bedelinin davacıya ödenmesi istemine ilişkindir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi’nin tespitinin aksine, taraflar arasındaki hukuki ilişki vekalet akdinden kaynaklanmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nda sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 508. maddesinde “Vekil, vekalet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekaletle ilişkili olarak aldıklarını vekalet verene vermekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekil olan davalı, davacıya karşı taşınmaz hissesinin satış bedelinden sorumludur. Somut olayda, her ne kadar, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile vekalet aynı gün aynı noterde düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacının gayrimenkuldeki hak ve hisselerinin tamamı ...'...
Ayşe tarafından düzenlenen vekaletname süreye bağlı olmaması nedeniyle vekaletnamenin tanziminden 19 yıl sonra işlem yapılması işlemin muvazaalı olarak yapıldığını kanıtlamaya tek başına yeterli değildir. Satış vaadi sözleşmesinin iptalini isteyen davacılar sözleşmenin muvazaalı olarak düzenlendiğine ilişkin delil bildirmemişlerdir. Bu nedenle, davacı Nazmiye’nin dayandığı 31.10.1980 günü Y.. Noterliği’nde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesi doğru değildir. Davacı H.. S.., C...Noterliği’nin 31.08.1961 günlü satış vaadi sözleşmesi ile edindiği taşınmazlardaki payı Y... Noterliği’nde 31.10.1980 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile 168 parsel sayılı taşınmaz maliki A.. A..’ın mirasçısı ve 162 parselin de paydaşı N.. S..'na temlik etmiştir. Davacı Nazmiye, 168 parselde mirasçı 162 parselin de paydaşı olduğundan sözleşmenin ifa kabiliyeti bulunması nedeniyle ifa olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru bulunmamıştır....
e satmaya çalıştığını belirterek, 14.03.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesinin muvazaa sebebiyle iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile ... 10.noterliğinin 14.03.2003 tarih ve 4284 yevmiye numaralı ''Düzenleme Şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ve ferağı vekaletnamesi''nin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, ortak murisleri olan ... tarafından düzenlenen 14.03.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptalini istemişler, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda muvazaa iddiası gerçek kabul edilerek, bahsi geçen satış vaadi sözleşmesi ve ferağı vekaletnamesinin tamamen iptaline karar verilmiştir....
Noterliği'nin 29.07.1987 tarihli ... yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile ... murisi annesi ...'ın ölümü ile kendisine intikal etmesi lazım gelen Yeniköy Mahallesi hudutlarındaki gayrimenkullerden hak ve hissesine düşecek olanın tamamını ...'a satmayı vaat etmiştir. ... Noterliği'nin 28.11.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile de ..., ... Noterliği'nin 29.07.1987 tarihli ... yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile sahibi bulunduğu gayrimenkulün tamamını alıcısı ...'a satmayı vaat etmiştir. Somut olayda; davacı, dava konusu satış vaadi sözleşmeleri gereğince ... Mahallesi, 1003 ada, 3 parsel sayılı taşınmazdaki ... adına kayıtlı 240/4480 paydan veraset ilamına göre davalılara intikal eden kısmının davacı adına tescilini talep etmiştir. Dava konusu payın 1003 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ... kızı ... adına kayıtlı olduğu, 16.07.2014 tarihinde tapu kaydında yapılan düzeltme ile soyadı eklenerek ... kızı ... olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır....
Davalı, davacının, 1995 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazdaki hissesini dava dışı ... satmayı vaad ettiğini; parasını da alıp, zilyetliğini teslim ettiğini; ancak iştirak halinde mülkiyet olduğundan tapuda devrin gerçekleşemediğini; müşterek mülkiyete dönüldüğünde, kendisinin almış olduğu vekalete dayanarak, ...'ın rızası ile taşınmazı üçüncü şahsa sattığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2016/6674 E.- 2019/2178 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle satış bedelinin davacıya ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, “... Noterliğinin 05/10/1995 tarih 11735 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesi ile davacının taşınmazdaki payını vekili aracılığıyla dava dışı ...'...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; dosyada mevcut taraflar arasında imzalanan 01.11.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekil şartlarını taşımadığından geçersiz olduğunu, TBK’nın 237. maddesinde taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için, sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerektiğini, taşınmaz satış vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmayacağını, taraflar arasındaki sözleşme kanuna aykırı düzenlendiğinden geçersiz olduğunu, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı müvekkilinden alınan %2'lik komisyon bedeli de haksız ve hukuka aykırı olduğunu müvekkili ihtirazi kayıtla bu ödemeyi yapmak zorunda kaldığını, müvekkilince ihtirazi kayıtla yapılan işlemler müvekkilin aleyhine yorumlanamayacağını, geçersiz bir sözleşmeye bağlı komisyon bedeli alınıp alınamayacağı hususlarının mahkemece yeterince irdelenmediğini, kararın kaldırılmasına, davalının taleplerinin...
Noterliği'nin 05/05/2004 gün 005023 yevmiye nolu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi imzaladığını; buna göre, davalıların, bu taşınmazı toplamda 40.000.000.000 TL karşılığında sattıklarını ve paralarını peşin olarak aldıklarını; davacının ise, T8'dan bu taşınmaz vaadi sözleşmesini, Bodrum 3....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nin 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davacı noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacı ile bir kısım davalılar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacı tarafça nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. İlk derece Mahkemesince, satış vaadine konu payın dava dışı 3. kişiye devredildiğinden davalı adına kayıtlı pay bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davada, satış vaadine konu ve davacıya satışı vaat edilen davalı payının (1/6) davalı tarafından üçüncü kişiye satıldığı ve ifanın artık imkansız hale geldiği ileri sürülerek alacak talep edildiğinden, ilk derece Mahkemesinin nitelendirmesi, giderek davanın reddi gerekçesi hatalıdır....
İş bu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tanımına kanunlarda yer verilmemekle birlikte Tanımı Yargıtay uygulamaları ile birlikte şekillendiğini, bu kapsamda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında “... gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, satış vaadi alacaklısına, bedeli karşılığı satış vaadine konu yapılan taşınmazın mülkiyetinin kendi üzerine geçirilmesini, satış vaadi borçlusundan talep etme hakkı sağlayan kişisel bir hak doğurur.” demek suretiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin kişisel hak doğuran ön sözleşme niteliğinde olduğu vurgulanmıştır. En özet haliyle “bir taşınmazın ileride asıl satışının yapılmasına ilişkin ön sözleşme/taahhüt” olarak tanımlayabiliriz. Satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekmektedir. Noterde düzenlenmeyen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçersizdir ki iş bu şarta da müvekkilce ve davalı şirketçe uyulmuştur da....