KARAR Davacı, davalı alacaklı ile 1.6.2012 tarihinde haricen imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı tarafından ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/13807 E. sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan icra takibinin iptali ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereğince davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, uyuşmazlığın taşınmazın aynından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, taşınmazın aynından kaynaklanan davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan HMK. 12. maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer olan .... Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Alacak) DAVA TARİHİ : 25/05/2016 KARAR TARİHİ : 16/06/2022 KARAR Y.TARİHİ : 17/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Alacak) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 040985 Nolu 12/09/2012 Tarihli Akasya Vadisi Devre mülk Satış Vaadi Sözleşmesi İle ... Devre Tarihi: 29 Ağustos / 12 Eylül olan sözleşme ile devre mülk satın aldığını, söz konusu devre mülkün süresi içerisinde teslim edilmediği gibi bu yerlerinde ne zaman yapılacağı, müvekkiline ve diğer devre mülk satın alanlara teslim edileceğinin de belli olmadığını, müvekkilinin tüm iyi niyetli girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, müvekkiline devre mülkün teslim edilmediğini, müvekkilinin devre mülk için ödemiş olduğu 8.685,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili, borçlu aleyhinde yapılan icra takibinde borçlunun borca yeterli malvarlığı bulunamadığını, borçlunun davalı 3.kişi şirketten gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı taşınmazı alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla adına tescil ettirmediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın borçlu ... adına tescili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlu vekili, dava konusu taşınmazın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle diğer davalı şirketten satın alındığını ve aynı taşınmazın 21.11.2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle dava dışı ...'ye satıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı 3.kişi vekili, dava konusu taşınmazı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın alan borçlunun, müvekkili şirkete ve kredi veren dava dışı bankaya borçlu olduğunu, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen borçlu adına mülkiyet devrinin mümkün olmadığını savunmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/16836 Esas dosyasında, alacaklı T1 tarafından, T3 aleyhine 76.000TL asıl alacak talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış, borç sebebi olarak 08/01/2007 tarihli resmi nitelikli olmayan gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi gösterilmiş, takibe T3 tarafından itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, taraf delilleri toplanmış, taraflar arasında imzalanan 08/01/2007 tarihli sözleşme incelenmiş, tanık dinlenmiştir. Yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davalı taraf istinaf dilekçesinde özetle; 08/01/2007 tarihli belgeye dayanarak 7 yıl sonra dava açıldığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin zorunlu şekil şartına tabi olduğunu, sözleşmenin borcun varlığını ispatlamadığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu ödemeleri ispat edemediğini belirtmiştir....
Noterliği vasıtasıyla 01.07.2016 tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin incelenmesinde; satış yapan firmanın davalı şirket, İstanbul ili Kadıköy ilçesi ... mahallesi ... pafta ... ada 1 nolu parseldeki kain 224 nolu bağımsız bölümün alıcısı yani müşteri olarak davacının ve gayrimenkul satış bedeli olarak da 499.950 TL'nın belirlendiği anlaşılmaktadır....
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri tam iki tarafa borç yükleyen ve alacaklısına kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Dava konusu olayda davalılar; .... Noterliğinin 13.11.2000 tarih, 10023 yevmiye numaralı ve 03.05.2000 tarih, 3411 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleriyle davacıya taşınmazdaki hisselerini satmışlardır. Davacı ile davalılar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmeleri kanunun öngördüğü resmi şekilde düzenlendiği için geçerlidir. Tam iki tarafa borç yükleyen bu sözleşmelerde edimini yerine getiren taraf, karşı taraftan da edimini yerine getirmesini isteyebilecektir. Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, satış bedelinin davacı tarafından ödendiği açıkça belirtilmektedir. Bu durumda, satış bedelinin ödenmediğini savunan davalı tarafın, bu savunmasını aynı nitelikteki yazılı delil ile ispat etmesi gerekecektir....
K A R A R Davacı şirket, yapım ve satışını üstlendiği 410 nolu parselde kayıtlı taşınmazın zemin katını teşkil eden bağımsız bölüm için 28.10.2009'da davalı ile “işyeri protokol ve satış sözleşmesi” imzaladıklarını, davalının aynı gün banka hesaplarına dükkan bedeli şerhi ile 20.000,00 TL yatırdığını, sözleşmenin 6. maddesinde “taraflardan biri sözleşmeden vazgeçtiği takdirde satış bedelinin % 10'u üzerinden cezai şart ödemeyi kabul eder” hükmünün düzenlendiğini, davalının Gelibolu Noterliği'nin 12.12.2009'da tebliğ edilen ihtarnamesiyle sözleşmeden caydığını ileri sürerek, satış bedelinin % 10'u olan 33.000,00 TL nın ihtarnamenin tebliğ tarihinden avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, haricen yapılan satış işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Amasya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/273 esas, 2023/80 karar sayılı dava dosyasında verilen asıl dava tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan), alacak (taşınmaz alım-satımı kaynaklı), birleşen dava tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) talebinin kısmen kabul kısmen reddine karşı, davacı vekili ile davalı Yusuf Tekin vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; asıl dava tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan), alacak (taşınmaz alım-satımı kaynaklı), birleşen dava tapu iptali ve tescil (satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Noterliği huzurunda 3196 yevmiye numaralı işlemle imza altına alındığını, sözleşme tarihinden bugüne kadar aradan yaklaşık 14 yıl geçtiğini, anılan durum itibari ile öncelikle zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı müvekkilinin bugüne kadar davaya konu taşınmazın devri için davacı taraftan ayni ya da nakdi hiçbir ödeme almadığını, davaya konu satış vaadi sözleşmesini kabul ederek imzalamak zorunda kaldığını, davaya konu taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle davalı müvekkili ile birlikte diğer kız kardeşleri Ümmiye Çay'ın da davacı tarafa paylarını devretme vaadinde bulunduklarını, intikal işlemlerinden hemen sonra Ümmiye Çay'ın davaya konu taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği payını davacıya devretmiş olduğunu beyan ettiklerini, bu durumun hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, davalı müvekkilinin ve davacının diğer kız kardeşleri olan Ümmiye Çay'ın, kendisine intikal eden 141 m2'lik taşınmaz payını davaya konu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine istinaden değil, bu sözleşmeden bağımsız...
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan (devremülk sözleşemesi) alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....