Satış vaadi sözleşmelerinde, satış vaat eden sözleşmede devir tarihi olarak belirtilen tarihte sözleşme konusu taşınmazı satış vaadedilene devretmekle yükümlüdür. Satış vaat eden devir sırasında taşınmaza malik değilse ve sözleşmeden kaynaklı borcunu ifa edemezse Borçlar Kanununun ifa imkansızlığı ve borca aykırılık hükümleri gereği tazminata mahkum edilir. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/14132 Esas, 2019/6133 Karar sayılı ilamı) Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....
Asıl davanın İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesinin 2019/55 Esasına kayıtlı davanın konusunun taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden taşınmazın ayıplı olmasından ötürü sözleşmeden dönme sebebiyle müvekkili tarafından ödenen bedelin Davalılardan tahsiline ilişkin sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğu, karşı davanın ise davacının Kadıköy 30. noterliğinin 55125 numaralı 3.01.2019 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshi nedeniyle yine İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesinin 2019/55,Esasa sayılı dosyasından tefrik edilerek İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesinin 2020/193 Esasına kayıtlı tahliye ve fuzuli işgal nedeniyle ecrimisil alacak davasıdır. HMK'nun 132. Maddesinde, karşı dava açılma koşulları belirtmiştir. Asıl davanın açılmış ve hâlen görülmekte olması; karşı dava, niteliği gereği açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın varlığını zorunlu kılar....
Davalının kadastro tespiti öncesi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden edindiği hakkını daha sonra yapılan kadastro tespiti sırasında 3402 S.Y.nın 13/b fıkrası aracılığıyla a bendi hükmü uyarınca kişisel hakkını mülkiyete çevirmediği ve tespitin kesinleşmesinden itibaren aynı yasanın 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içeresinde sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını ileri sürmediği, taşınmazda hak düşürücü sürenin geçmiş olması karşısında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bir mülkiyet hakkı bulunmamaktadır. Davalının, dava konusu taşınmazda ayni ve şahsi bir hakkı bulunmamaktadır....
in birlikte davalı yüklenici ... ile sözleşmeler akdettiklerini, 18.06.1998 günü düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve haricen düzenlenen adi yazılı sözleşme gereğince yüklenici tarafından kendisine zilyetliği teslim edilen ancak tapu devri yapılmayan 3. kattaki dairenin tapusunun iptâli ile davacı adına tescilini, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle kira kaybından kaynaklanan zarar nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 500,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir....
Mahkemece,satış vaadi sözleşmesi yapılırken satışa konu taşınmazın davalı olduğunun bilindiğinin sözleşmeden anlaşılmış olduğuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 24.8.2001 tarihli Noter satış vaadi sözleşmesi ile davalının 397 parseldeki hak ve hisselerini 10 000 000 000 TL ye davacıya sattığı, mevzuattaki yasal engel kalktığında tapuda devrin yapılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Tapuda dava konusu 397 parselin davalı olduğu şerhinin bulunduğu, dosyaya ibraz edilen 397 parsele ait kadastro dosyasında davalının davanın tarafı olmadığı gibi, 397 parselin Hazine adına orman niteliği ile tesciline karar verildiği, kararın 5.5.2006 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Hal böyle olunca davalının, hisse sahibi olmadığı taşınmazı davacıya satarak 10 000 000 000 TL satış bedelini aldığı ve sebepsiz zenginleştiği dosyadaki bilgi ve belgelerle sabittir....
Mahkemece, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 14.06.2004 tarihinde düzenlenen gayimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın dava dışı kooperatife olan borçlarından davalının sorumlu olduğu iddiasıyla açılan alacak davasıdır. Mahkemece; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden doğan hakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalı ile davacı ... ... arasında imzalanan 14.06.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kazanılan hakların 14.06.2009 tarihine kadar geçerli olacağı, bu nedenle davaya konu 19.11.2012 tarihinde düzenlenen kooperatif borçlarından dolayı düzenlenen senetler nedeniyle yapılan ödemelere ilişkin olarak davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığı gerekçe gösterikmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirmek gerekir ki; satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemlerinde uygulanacak zamanaşımı süresi 6098 sayılı T.B.K....
Mahallesi 25356 ada 5 parsel sayılı taşınmazın hissedarları arasında, Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilin sözleşmeden kaynaklanan borçlarını süresi içinde yerine getirdiğini, buna karşın, davalı arsa maliklerinin, sözleşme uyarınca müvekkile verilmesi gereken 3 numaralı bağımsız bölümdeki hisselerini devretmeye veya satış yetkisini vermeye yanaşmadıklarından bahisle 3 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki tapu kaydının iptali ile müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve davalı arasında düzenlenen, Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca yüklenici tarafından sözleşmeden kaynaklanan borç ve sorumlulukların süresi içinde ve usulen yerine getirilmediği, davacı tarafa verilmesi gereken bağımsız bölümün süresinde teslim edilmediği, taşınmaz üzerinde bulunan yapıya iskan ruhsatı alınmadığı...
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı istemine ilişkin olup, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ve İsmail TAŞDAN'ın sözleşmeden sonra devir yapılmadan önce ölmüş olduğundan satış vaadi sözleşmesine istinaden devir yapılamadığını, davacı ile sözleşme yapan Bekir TAŞDAN 1071 (857 eski) sayılı taşınmazdaki hissesini İsmail TAŞDAN mirasçısı T9 12/06/2017 tarih ve 15863 yevmiye sayılı işlem ile devir edildiğini, söz konusu devri alanın da verinin de belirtilen satış vaadi sözleşmesinden haberdar olduğunu, 2015 yılında satış vaadi sözleşmelerinden ve sözleşme şartlarından tüm davalıların ve dava dışı Bekir'in de bilgi sahibi olduğunu çünkü bu sözleşmelere istinaden müvekkili davacı tarafından birçok hukuki işlem yapıldığını, davalı ile davacının murisi İsmail TAŞDAN ve diğer kardeşi Bekir TAŞDAN'ın yapılan bu taşınmaz satış vaatli kira sözleşmeleri nedeniyle Çorum İli, Merkez İlçesi, 858 Parsel sayılı taşınmazın tamamını davalı tarafa devir ettiklerini, taraflar arasında yapılan 25 yıllık kira akdi ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre; "...satıcı taşınmazın tüm üst haklarını devir...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında tanzim olunan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve protokolü kapsamında açılan alacak ve mahrum kalınan kira bedeline ilişkindir. Dava, adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ve protokol kapsamında talep edilen sözleşmeden dönmeye bağlı olarak sözleşme bedeline ilişkin alacak ve mahrum kalınan kira bedeli istemini içermektedir. Mahkemece, taraflar arasında yapılan bila tarihli sözleşmenin davalı tarafın sunmuş olduğu cevap dilekçelerinde de doğrulandığı dikkate alınarak varlığının ihtilafsız olduğu belirlenmiştir. Taraflar, yapmış oldukları bila tarihli protokolle taşınmazın rayiç değerini belirlemişler ve kalan 260.000,00 TL nin 15/05/2017 tarihinde ödeneceğine ilişkin sözleşme imzalamışlardır....