Şti.; davalı şirketten taraflar arasındaki “kaynak suyun satış ve pazarlanma sözleşmesinin” 8. maddesinde öngörülen 1.000.000 Euro cezai şartın tahsilini istemiştir. Sözleşmenin 8. maddesinde, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Karşıyaka Belediyesi arasında akdedilen sözleşmeden doğacak ihtilaflar nedeniyle sözleşmenin yürütülmesi imkansız hale gelirse 1.000,000 Euro cezai şart pazarlamacıya(Çamlıköy..Ltd.Şti.) ödenecektir” hükmü mevcuttur. Tarafların kararlaştırdığı cezai şart TBK'nın 179. maddesinde ifadesini bulan “seçimlik ceza” mahiyetindedir. Seçimlik ceza da alacaklı sözleşmenin ifasını veya cezayı isteme hakkına sahiptir. Somut olayda, ceza maddesinde belirtildiği gibi sözleşmenin ifası –belirtilen ihtilaf nedeniyle- imkansız hale geldiğine göre, davacının cezai şart talebinin kabulü gerekir....
. - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi uyarınca davalının her yıl için belirli miktarda ürün satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmeye göre müvekkil şirketin fesih hakkının doğduğu durumlarda fesih hakkı kullanılmasa bile davalının müvekkil şirkete cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının sözleşme imza tarihinden bu yana tonaj taahhüdünü yerine getirmediğini, bunun üzerine fatura düzenlenerek sözleşmeden kaynaklanan 75.031,39 TL cezai şart alacağının talep edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL cezai şart alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bunun istinası olarak ise, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi uyarınca müteahhidin kendi payına düşen dairenin adi yazılı şekilde satışının yapılması alacağın temliki hükmünde olup geçerlidir ve geçerli bir sözleşme nedeniyle tarafların sözleşme ile cezai şart kararlaştırmaları ve bu cezai şartın geçerli olduğu kabul edilmelidir. O halde mahkemece, taraflar arasında satışa konu villanın Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince davalı müteahhidin payına düşen yerlerden olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre, yukarıdaki açıklamalar ışığında, cezai şart talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği, davalının davacının sözleşmeye aykırı davrandığı yönünde ihtarının bulunmadığı, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi için çektiği ihtara da cevap vermediği, sözleşmenin 14. maddesinde bir aylık süt bedelinin cezai şart olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, buna göre davacının davalıdan 39.355.35 TL cezai şart alacağının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bu miktarın dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Cezai şart alacağı yönünden; Davaya konu uyuşmazlığın çözümünde cezai şarta ilişkin hükümlerin tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir.Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaat ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevk etmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer'i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur. Asıl borç sona ermiş ya da geçersiz doğmuşsa, cezai şart bağımsız bir borç oluşturamaz. Cezai şart, asıl borcun bağlı olduğu şekle tabidir. Asıl borç bir geçerlilik şekline bağlanmışsa, cezai şartın borç doğurabilmesi aynı şekilde kararlaştırılmış bulunmasına bağlıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ----- kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir. -------- imzalanmış, ilan bedeli karşılığında sözleşmede belirtilen------ devredilmesi,devrin belirtilen tarihte yapılmaması halinde, devredileceği tarihinde kadar aylık----- kararlaştırılmıştır. Cezai şart borçlunun, asıl borcunu ilerde, hiç veya gereği gibi ifa etmediği takdirde alacaklıya karşı ifa etmeyi önceden taahhüt ettiği edim olup, asıl borca bağlı olarak ve ancak bu borcun ihlali ile doğabilecek olan fer’i bir edimdir. Hukukumuzda cezai şartın türleri seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifa yerine cezai şart olarak düzenlenmiştir. Seçimlik cezai şartı düzenleyen ------ hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir”....
Bu iki temel amacı dışında, cezai şartın diğer bir amacı da, ifayı engelleyen cezai şartta (dönme cezasında) borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle sözleşmeden kolayca dönmesini sağlamaktır. Hukukumuzda cezai şartın türleri seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifa yerine cezai şart (dönme cezası) olarak düzenlenmiştir. Seçimlik cezai şart; 6098 s. TBK. m. 179 f. I (818 s. BK. m. 158 f. I) hükmüne göre; “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir”. Bu hükme göre taraflar, sözleşmede borçlunun ya borcunu sözleşmeye uygun olarak ifa etmesi ya da ceza koşulunun ödenmesini kararlaştırmış olabilirler. Bu durumda, borçlu borca uygun hareketle yükümlüdür. Ancak, borçlu borca uygun hareket etmediği takdirde, kendisini bir yaptırım beklemektedir. Bu yaptırım, sözleşmede kararlaştırılan ceza koşulunun ödenmesidir....
müvekkilince çekilen 20.10.2008 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağı için şimdilik 2.500 USD ile ek sözleşmede öngörülen tonaj ihlalinden kaynaklanan cezai şart alacağı için ise 2.500 USD'nin ihtar tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ettiği sürece önceki yıllara ait cezai şart talebinden vazgeçmiş sayıldığı, ayrıca 15.11.2011 tarihli yeni bayilik sözleşmesi imzalandığında, önceki 5 yıllık sözleşmenin son yılına ilişkin cezai şart alacağı saklı tutulmadığından davalının önceki sözleşmeden dolayı talep edebileceği cezai şart alacağının bulunmadığı, 15.11.2011 tarihli sözleşme için bir yıllık süre dolmadan 23.05.2012 tarihinde tazmin talebinde bulunduğu için tazmin tarihi itibariyle davalının ikinci sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir cezai şart alacağı olmadığı, davacının davalıya teminat mektubunun tazmin tarihi itibariyle hiç bir borcu olmadığı anlaşıldığından, davalının tazmin talebi haksız olmakla davanın kabulü ile Türkiye......
Temerrüt faizinin cezai şart olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Tarafların sıfatına göre taraflar faizi diledikleri gibi kararlaştırılabileceğine göre faizden indirime gidilemez. 18296 TL cezai şart istemine gelince yine tacir olan davalı cezai şarttan da indirim isteyemez. Kaldı ki kabul edilen 365937 TL asıl alacak 56376 TL KDV alacağı 595802 TL faiz istemi karşında 18296 TL cezai şart miktarı davalı tacirin mahvına sebebiyet vermeyeceğine göre cezai şarttan indirime gidilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.100....