WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olma tarihlerinin 14/03/2012, iptal tescil istekli davanın açılma tarihinin 16/08/2013, mirasbırakanın ölüm tarihinin 20/03/2009 olduğunu, mirasçıların davalı ...’a yapılan satışa yıllarca ses çıkarmayıp taşınmazın icraen satışı esnasında böyle bir dava açmalarının danışıklı olduğunu, muris muvazaası nedeniyle açılan davada davalının kabulü dışında hiçbir delil bulunmadığını ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 376. maddesi gereğince yargılamanın iadesine, ......

    ın 2957 ada 226 parselde bulunan maliki olduğu 10 nolu daireyi davalıya 03.03.2000 tarihli akit ile hibe ettiğini, saklı payının zedelendiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemiş;yargılama sırasında ise 07.10.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalı,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinin dinlenemeyeceğini; bağışlamanın saklı payı zedeleme kastıyla yapılmadığını, çekişmeli taşınmazın 3. kişi Nilüfer'e satıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davaya tenkis davası olarak devam olunarak tenkis isteğinin bilirkişi raporuna atfen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;1916 doğumlu mirasbırakan H.. S..'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla Bakırköy 7....

        Mahkemece, muris muvazaası iddiasının ispatlanamadığı, tenkis talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar ve davalılar vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece, davalı ...'ya yapılan temlik bakımından muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, davalı ...'a yapılan temlikin gizli bağış olup 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı, tenkis isteğinin de hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların, tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine....

          -KARAR- Asıl dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tazminat; birleştirilen dava ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00TL olarak uygulanmaya başlanmıştır....

            in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, davalı hakkında daha önce muris muvazaası nedeniyle açtıkları 2004/24 Es.s. tapu iptali-tescil ve tazminat davasının kabul edilip kesinleştiğini, anılan davada üçüncü kişilere satılan 3085, 3086 ve 3087 nolu parseller bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak tazminata karar verildiğini ileri sürerek kalan tazminat tutarının tahsili isteğiyle eldeki davayı açmışlardır. Davalı, davanın reddini savunmuş; ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, daha önce kesinleşen 2004/24 Es.s. davada yerel bilirkişiler tarafından belirtilen değer esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Mahkemece, mirasbırakanın evliliği temin amacıyla davalıya taşınmaz mal temlikinde bulunduğu, diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla hareket etmediği kabul edilerek muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacıların bu husus yönüyle temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki; dava dilekçesinde muris muvazaası talebi yerinde görülmediği takdirde tenkis isteğinde de bulunulmuştur. 6100 Sayılı HMK 297/2. maddesinde; (1086 Sayılı HUMK’nun 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır....

                İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı, ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümü de infaz ve icra takibine konu edilemez (HGK'nun 05/10/2005 T., 2005/12-534 E.-2005/554 K.). Somut olayda; takibe dayanak ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 11/07/2019 tarihli, 2017/274 Esas - 2019/330 Karar sayılı ilam muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescile ilişkin olup, yargılama sonucunda bedele hükmedilmesinin sonucu değiştirmeyeceği, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

                  -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, dava konusu taşınmazın tamamının değeri üzerinden davacıların miras paylarına isabet eden değere göre harç ve vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği, tapu kaydının malik hanesinde yer alacak kimlik bilgilerine hükümde yer verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm harç, vekalet ücreti ve anılan husus yönünden düzeltilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'...

                    İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacaktır. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı, ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümü de infaz ve icra takibine konu edilemez (HGK'nun 5.10.2005 T., 2005/...-534 E.-2005/554 K.). Somut olayda; takibe dayanak... Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/80 Esas ve 2014/289 Karar sayılı ilam muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescile ilişkin olup, yargılama sonucunda bedele hükmedilmesi sonucu değiştirmeyeceği, davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu görülmekle, ilk derece mahkemesinin takibin iptaline ilişkin kararı yerinde olduğu, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması cihetine gidilmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, ......

                      UYAP Entegrasyonu