Somut olayda davacı taraf, davalı şirket üzerindeki tescilli veya tescilsiz tüm mal varlığı üzerinde istihkak iddiasında bulunarak miras payı oranında alacak ve zilyetlik devri talebinde bulunmuştur. TMK'nın 637. maddesi: "Yasal veya atanmış mirasçı terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir." hükmünü amirdir. Terekeye veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı dava açan yasal veya atanmış mirasçının mirasçılıkta üstün hak iddiası bulunmuyorsa açılan dava adi istihkak davası olarak adlandırılmaktadır. Adi istihkak davasında miras sebebiyle istihkak davasından farklı olarak mirasçılıkta üstün hak iddiası bulunmadığı gibi mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlık da mevcut değildir. Bu sebeple mirasta adi istihkak isteğine ilişkin davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Konya BAM ....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2013 NUMARASI : 2006/107-2013/306 Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı 3.kişiye satışı gerçekleştirilen taşınmaz nedeniyle alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile tarafların miras bırakanı Kadir'in çekişme konusu 1340 parsel sayılı taşınmazını sağ oğlu Mehmet'ten olma torunu davalı Uğur'a satış yoluyla temlikinin, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur....
Hukuk Dairesi'nce; “... somut olayda talep edilen alacağın adi alacak olmayıp mirasçılar arasında muvazaaya dayalı alacak olduğu, bu nedenle davanın zamanaşımına uğramayacağı, muvazaa iddiasının her zaman ileri sürülebileceği, hal böyle olunca işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 766,18....
Her ne kadar, davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde müvekkillerinin talebinin kadastrodan önceki sebebe dayalı olmadığını ve kadastrodan sonra TMK'nın 676 ve 677.maddesine göre yapılan miras payının devri ve miras taksim sözleşmesinden kaynaklı olduğunu ileri sürmüş ise de, davacılar miras taksim ya da miras payının devri sözleşmesinden doğan bir hakkı değil, kadastrodan önce doğan miras haklarını talep ettiklerinden, davacılar vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Kaldı ki, TMK'nın 676 ve 677.maddeleri uyarınca, tapulu taşınmazlara ilişkin olarak mirasçılar arasında yapılacak miras taksim ve miras payının devri sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik koşulu olup, sözlü yapılan anlaşmaların hukuken herhangi bir geçerliliği bulunmamaktadır....
Önceki, kaldırma kararımızda da açıklandığı üzere; 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 20. maddesi mirasın ölenin milli hukukuna tabi olduğunu, Türkiye'deki taşınmaz mallar hakkında Türk Hukukunun uygulanacağını, mirasın açılmasına, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümlerin ise terekenin bulunduğu yer hukukuna tabi olduğunu hükme bağlamıştır. Türk Hukukunda, mirasçılık belgesi vermeye yetkili Türk mahkemesinin, yabancı miras bırakan hakkında, yabancı hukuka tabi mirası için mirasçılık belgesi vermeyi engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki vesayet hukukuna ilişkin davada Şişli Sulh 1. Hukuk ile Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetnamenin açılıp okunması istemine ilişkindir. T.M.Y.'nın 19. Maddesinde "Bir kimsenini ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir..." Aynı Yasa'nın 596. maddesinde de; "Vasiyetname... mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur." hükümleri yer almaktadır. Dosya kapsamından, yapılan araştırmada miras bırakan Anaide Şahbazyan miras bırakanın son yerleşim yerinin ... Mahallesi, .... Sokak, No: 93/4. .... Apartmanı ..../İSTANBUL olduğunun anlaşılamsına göre, uyuşmazlığın çözümünde Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tereke hukukuna ilişkin davada Niğde Sulh Hukuk, Tarsus 1. Sulh Hukuk, Hekimhan Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke eşyalarının teslimine ilişkindir. Açılma yeri ve yetkili mahkeme başlıklı T.M.Y.'nın 576. maddesinde "miras, malvarlığının tamamı için mirasbırakanın yerleşim yerinde açılır.", T.M.Y.'nın 589. maddesine göre de tereke işlerinde yetki mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesidir. Dosya kapsamından, yapılan araştırmada miras bırakanın son yerleşim yerinin ... Mahallesi, ... Sokak No: 58 TARSUS olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. O halde, uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkeme Tarsus 1. Sulh Hukuk Mahkemesidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Müteveffa hakkında vesatey hukukuna ilişkin olarak açılan davada ... Sulh Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR Dava, Müteveffanın 240 TL.lik malvarlığının mirasçılarına verilmesine ilişkindir. Hukuk Muhakemesi Kanunun 1l.maddesi göre Mirastan doğan davalara da yetki ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi olduğu yine TMK nun 576. Maddesine göre miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yerinde açılıcağı HMK ve TMK.da belirtilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, 10.08.2012 günlü... İlçe Emniyet Müdürlüğünce Yapılan Araştırmada mütevefanın ölmeden önceki son yerleşim yeri olarak “... KAYA KÖYÜ ERMENEK/KARANAN adresi olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ...Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Kayseri 2.Sulh Hukuk ve Kayseri 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tarafların murisine ait olan taşınmazların kadastro tespiti sırasında davalı adına tescil edilmesi ve daha sonra yapılan kamulaştırma işlemi sonunda davalı tarafından bu taşınmazlara ilişkin olarak alınan kamulaştırma bedelinden davacının miras hissesine düşen miktarın tahsili istemine ilişkindir. Kayseri 2.Sulh Hukuk Mahkemesince; alacağın tamamı çekişmeli olduğundan görevin alacağın tamamına göre belirleneceği bildirilip, toplam kamulaştırma bedeli olan 17.579,71 TL değere göre görevsizlik kararı verilmiştir Kayseri 2....
"İçtihat Metni" Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir", diğer taraftan aynı Kanunun 22. maddesinde ise “bir ceza kurumuna konulma yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmaz.” hükümlerine yer verilmiştir....