Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıların düzenlediği gezi aracılığıyla , tatil proğramına katıldığını, herşey dahil sistemde kararlaştırılan bedeli ödediğini, ...'de otele yerleştiğini, hizmetin vaad edilen biçimde olmadığını görünce durumu davalılara bildirdiğini, hizmetin ayıplı olduğu kabul edilerek Kaşta başka bir otele gönderildiğini, buradan da memnun kalmadığını, 7 günlük tatilde maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek ödediği 1.600.000.000 TL sözleşme bedelinin iadesine, 1.000.000.000 TL manevi tazminatın da faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
İhdas edilen mahkeme kararı ele alındığında, otelle ilgili verilen hizmetin yanı sıra sahayla ilgili verilen hizmetin de vaad edilen niteliklerde olmadığı saptanarak bu alacak kalemleri yönünden hüküm kurulduğu görülmektedir. Otelle ilgili verilen hizmetin eksik ve yetersiz olduğu, vaad edilen otelden başka bir otelde konaklama sağlandığı saptanıp, Türsab Turizm Tüketicileri Değerlendirme Çizelgesinin Hesaplama Tablosundaki veriler de dikkate alınarak sunulan ayıplı hizmet nedeniyle bu alacak kalemi yönünden hüküm kurulmuştir. Ne var ki, davacıların anılan basketbol maçını salondan bizzat izledikleri gözetildiğinde, maç ücretinin tamamı olan 1.700 EURO'nun (850x2 = 1.700) iadesine hükmedilmiş olması hak ve nesafet kurallarına uygun düşmemiştir....
Mahkemece, iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacıların seferinde uçakla yolculuk yapacakları sırada davacıların daha önceden bilgi edinmelerine rağmen uçakla yolculuğun yapılamadığı, davacıların davalının kısmi ödemesi olmakla birlikte 379,00 TL fazladan masraf yaptıkları, uçakla yolculuğun kolaylığından yararlanamadıkları, davalının davranışı nedeniyle zaman kaybına dayalı zarara uğrandığı, bu eylemin davacılar üzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğu, davacıların manevi olarak zarar gördüğü, manevi tazminatın takdirinde Yargıtayın istikrar kazanan içtihatları ve M.K'nın 4. maddesinin gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle kişi başına 1.500,00 TL'den toplam 3.000,00 TL manevi, 379,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, hava taşıması sebebiyle maddi-manevi tazminat talebine ilişkindir....
Mahkemece, iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacıların seferinde uçakla yolculuk yapacakları sırada davacıların daha önceden bilgi edinmelerine rağmen uçakla yolculuğun yapılamadığı, davacıların davalının kısmi ödemesi olmakla birlikte 379,00 TL fazladan masraf yaptıkları, uçakla yolculuğun kolaylığından yararlanamadıkları, davalının davranışı nedeniyle zaman kaybına dayalı zarara uğrandığı, bu eylemin davacılar üzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğu, davacıların manevi olarak zarar gördüğü, manevi tazminatın takdirinde Yargıtayın istikrar kazanan içtihatları ve M.K'nın 4. maddesinin gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle kişi başına 1.500,00 TL'den toplam 3.000,00 TL manevi, 379,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, hava taşıması sebebiyle maddi-manevi tazminat talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan zarar bedelinin ödenmesi ve tazminat istemine ilişkindir. HUMK’.nun 25. maddesinde, Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargısal sınırları kapsamının belirlenmesinde tereddüt edildiği takdirde, yetkili mahkemenin tayini için Yargıtay’a başvururlar. İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir hükmüne yer verilmiştir....
Somut olayda; eldeki davanın tarafları ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi'nin 2016/1295 Esas sayılı dosyasının taraflarının aynı olduğu, davacıların murisinin ölümü ile sonuçlanan olayın konu edilmesi sebebiyle dava konusu olayın ve dolayısıyla dava sebebinin aynı olduğu, her iki davada da manevi tazminat istendiği, belirtilen Yargıtay uygulaması gereğince manevi tazminat talebinin eldeki davada artırılmış olmasının sonucu değiştirmeyeceği, her iki davada da manevi tazminat isteminde bulunulması sebebiyle dava konusunun aynı olduğu, buna göre eldeki dava ile Antalya 1.Tüketici Mahkemesi dosyasının tarafları, konusu, dava sebebinin aynı olması ve Antalya 1.Tüketici Mahkemesindeki dosyanın eldeki davanın açıldığı tarihte derdest olması karşısında mahkemece derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davalı tarafça kesilen son fatura tarihinin 04/11/2004 tarihi olduğu, tespitin ise 09/06/2005 tarihinde yapıldığı, buna göre ayıp ihbarı için tacirler arasındaki en uzun süre olan 6 aylık sürenin de geçtiği , bununla birlikte davacı tarafça ayıp iddiasına ilişkin somut hiçbir delil sunulmadığı, ayıplı olduğu belirtilen lastiklerin davacı tarafından satılan lastikler olduğunun ispatlanamadığı, yine davaya konu edilen manevi zarar,işçilik giderleri, depo giderleri, ve sebebi açıklanmayan maddi zarar iddiaları yönünden davacı vekilinin herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı BK'nın 49. madde kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir. Bu nedenle manevi tazminat isteminin tümüyle reddi gerekirken bu talebin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış hükmün bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı mal iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin 27.12.2012 tarih ve 2011/502 E- 2012/381 K sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 13.06.2013 tarih ve 2013/7921-11113 E-K sayılı ilamıyla "...Davacı, 28.04.2011 tarihli ihtarname sunmuştur. Bu ihtarnamede ürünlerde yüzey bozukluğu ve renk tonu farklılığı bulunduğu bildirilerek kapakların değiştirilmesi talep edilmiştir....
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Maddi tazminat yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine, 3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 59,30 TL ve manevi tazminat yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 12.191,89 TL'den mahsubu ile bakiye 12.073,29 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-Maddi tazminat yönünden davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT'ne göre 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Manevi tazminat yönünden davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT'ne göre 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 7-Davacı tarafça istinaftan önce yapılan 162,70 TL...