Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06.09.2012 NUMARASI : 2012/535-2014/412 Taraflar arasındaki alacak(ayıplı malın iadesi) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece toplanan delillere göre; davalı şirketin dava konusu aracın ithalatçısı olması nedeniyle ayıplı malın neden olduğu her türlü zarardan satıcı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, araçtaki üretim hatasından kaynaklanan ayıbın gizli ayıp olması ve satım anında alıcı tarafından bilinmesinin mümkün olmamasına göre alıcının iğfali niteliğinde olduğu ve dolayısıyla davanın 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu ,ayrıca ayıp ihbarının süresinde yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu araç 03.11.2004 tarihinde davalı şirketin bayiisinden satın alınmış, davacı tarafından 10.06.2010 tarihinde gizli ayıp nedeniyle bu dava açılmıştır. 6762 sayılı TTK'nın 25/3 maddesine göre satım sözleşmesine konu malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde, açıkça belli değilse 8 gün içinde malın ayıplı olduğu satıcıya bildirmelidir....
GEREKÇE: Dava, satıma konu cihazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı, davalıdan satın alınan 2 adet bilgisayardan birinin ekranındaki çatlağın zamanla büyüdüğünü, cihazın ayıplı olduğunu iddia etmiş, davalı ise, cihazın ayıplı olmadığını, cihazdaki kusurun kullanıcı hatasından kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Maddesine göre ayıplı mal; sözleşmeye konu edilen malın tüketiciye teslimi anında taraflarca kararlaştırılmış olan hususlara uygun olmaması (sujektif ayıp) yada objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşınmaması nedeniyle (ojektif ayıp) sözleşmeye aykırı olan maldır. Subjektif ayıpta; taraflar yaptıkları sözleşmede, özgür iradeleri ile malın belli başlı özellikleri taşıyacağı konusunda anlaşma yapabilirler. Malın tarafların sözleşmedeki kararlaştırdıkları unsurları taşımaması halinde ayıplı olarak kabul edilir. Normal şartlarda sözleşmede tespit edilen hususlar konusunda ayrıca bir anlaşma yapılmamış olsaydı malın ayıplı olmayacağı kabul edilmiş olsa bile taraflar sözleşmede açıkça malın bazı özellikleri bünyesinde barındıracağını kabul etmiş olduklarından sözleşmede kararlaştırılan taahhüde aykırı olan mal ayıplı mal sayılı (Bkz. İlhan Kara Tüketici Hukuk Kitabı 2. Bası 706. sayfa) Bu kapsamda; Davalı T4 Ltd....
Bilirkişi heyetinin 12/03/2018 tarihli raporunda özetle: Davalının sattığı malın bedelini almadığı ve malı aynen iade aldığı dolayısıyla bu konuda tarafların birbirlerine borç ve alacaklarının bulunmadığı ancak malın ayıplı olması halinde davacının yapmış olduğu masrafların iadesine mahkeme tarafından karar verilirse bu takdirde davacının davalıdan yapmış olduğu navlun giderleri nedeniyle 63.410,78 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir....
Satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun doğabilmesi için ayıbın sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olması, ayıbın önemli olması, alıcının sözleşmenin kurulduğu anda ayıbın varlığından haberdar olmaması ve en nihayetinden alıcının kendisine düşen muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekir. Aksi halde satılan, alıcı tarafından mevcut haliyle kabul edilmiş sayılır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)'nun 23/1-c.maddesi; "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....
TTK'nın 23. maddesi yollaması ile TBK'nın 227. maddesinde malın ayıplı olması halinde alıcıya seçimlik haklar tanınmış, buna göre, alıcının isterse sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim, ücretsiz onarım, ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi hakları tanınmıştır. Davacı tarafça satın alınan iş makinesinin 4 adet lastiğinin ayıplı olduğuna ilişkin garanti süresi içerisinde açılan davada yaptırılan teknik inceleme sonucunda dava konusu lastiklerin gizli ayıplı olduğu ve davacının süresinde yaptığı ihbar ve değiştirme istemi ile lastikleri kullanmaya zorlanılmayacağı anlaşılmakla davacının dava konusu lastiklerin ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Dava, davacı tarafından satın alınan bağımsız bölümün ve ortak alanların ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak talebine ilişkindir. Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmıştır. Görev hususu davanın açıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirlenir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren ve dava tarihinde de yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu kanun kapsamındadır....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satım sözlşemesinden kaynaklanan ayıplı ürün iddiasına dayalı ayıplı malın misliyle değişimi, mümkün olmadığı takdirde terditli olarak ürünün güncel değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. Uyuşmazlık, 26/03/2022 tarihli ... İletişim AŞ aracılığı ile akdedilen taahhütname kapsamında satın alınan ... marka cep telefonunun ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, ayıplı olduğunun tespiti halinde seçimlik haklardan misliyle değişimin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, bu hakkın kullanımının mümkün olmaması halince cihazın dava tarihi itibariyle dolar kuru üzerinden değerinin tahsilinin mümkün olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır....