Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan boya kusurunun boyanın orjinal olması nedeniyle üretimden kaynaklı olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 4077 sayılı kanun gereğince tüketici, aldığı ürünün ayıplı çıkması halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda da iadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde uzun zaman boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı malın iadesi ile bedelin tahsili talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince, davacıya satılan koltuk takımının ayıplı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8. maddesinde 8. "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2012/107 E. - 2012/184 K. sayılı davada malın ayıplı olduğunun tespit edildiği, anılan bu davanın davalıya ihbar edildiği, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, bu davada bedelin davacıdan tahsil edildiği, tahsil edilen bedel üzerinden davacının alacaklı bulunduğu takipten önce temerrüt sözkonusu olmadığından davanın asıl alacak üzerinden kabulü gerektiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına, % 20 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile; dava konusu ... marka, ... cargo 2004 model, 1.9 JTD AC tipi, ... plaka sayılı kamyonetin davalıya iadesi ile satım bedeli olan 10.500,00 TL'nin 06/06/2012 tarihinden itiberen işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ve katılma yolu ile davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur....
Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir. Olağan gözden geçirme, malın alınırken kabaca gözden geçirilmesidir. İlk bakışta görülebilecek olan ayıplar mevcutsa, satıcının ayrıca bunu üstlenmesine gerek yoktur. Bu gibi durumlarda, sorumluluk aranmaz. d) Ayıptan sorumluluk sözleşme ile kaldırılmıyor olmalıdır e) Alıcı ayıbı kabul etmemiş olmalıdır f) Alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümlerinden yararlanabilmek için kanunun kendisine yüklediği külfetleri yerine getirmiş olmalıdır Alıcıya kanunen yüklenen külfetler, satılanı gözden geçirme ve varlığı iddia edilen ayıpları satıcıya bildirme külfetleridir. Alıcı, satın aldığı malı gözden geçirmek ve herhangi bir ayıp halinde de bunu satıcıya bildirmek zorundadır . Bu zorunluluklar TBK. m. 223’te düzenlenmiştir....
Mal bedeli tahsil edildiğine göre malın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken, satıma konu malın güncel rayiç değerine göre hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Zira bir taraf malı kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi,diğer tarafta satıma konu malın bedeli olan parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Davalı mal bedelini tahsil ettiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince malın davacıya iadesine ve faizin malın iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Söz konusu malın satış bedeli 4.999,50 TL' dir. Malın gizli ayıplı olduğu sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin mal faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir....
Mahkemece, davacının onarım hakkını seçtiği, televizyonun onarım için servise teslim edildiği tarihten itibaren 30 günlük yasal sürenin geçmediği, davalının televizyonun 2. kez arızalanması üzerine davacıya değişim önerdiği, davacının bu teklifi kabul etmemesinin Medeni Kanun’un 2. maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiği, bedel iadesinin şartlarının da oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Yasa'nın 4. maddesi gereğince malın ayıplı olması halinde tüketici, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya 2009/14227-2010/6472 ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Kural olarak, bu seçimlik haklarından birisini kullanan tüketici, yasal koşullar oluşmadan bu hakkından dönemez. Ayıplı mal satışında ücretsiz onarım hakkını kullanan tüketici, ancak 4077 sayılı Kanun'un 13/3 ve ......
(Yarg 3 HD 2020/6533 K) Bu bağlamda somut olay değerlendirildiğinde, davacı, 1- köşe takımının değiştirilmesi, 2- kitaplığın iadesi, 3- koltuk takımının onarılması taleplerinde bulunmuş olup akabinde davacı davasını ıslah ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine hasretmiş ise de, yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda talebin değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre dosyaya alınan bilirkişi raporu itibariyle koltuk takımının sırt dayama yastıklarının birbirinden farklı boyutta olduğu tespitinin yapıldığı, bu durumun ise malın taşıması gereken objektif özellikleri taşımaması nedeniyle ayıplı mal olduğu, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, bu itibarla ilk derece mahkemesinin köşe takımı yastıklarının ayıpsız misli ile değişim kararının, satıcı yönünden orantısız güçlük doğuracak olması nedeniyle yerinde olmadığı görülmekle, davacının ilk derece mahkemesinin hükmünün a bendine yönelik istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
KARAR Davacı, 01/07/2013 tarihinde davalıdan araç satın aldığını, 27.02.2014 tarihinde ekspertiz yaptırdığını ve aracın sol arka kapısında boya yoğunluğu olduğunun tespit edildiğini bu durumda aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini aksi halde bedel iadesi veya semen tenziline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin açtığı seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir....
oluştuğu, ayrıca davacının 224,07 TL satış masrafı ve 279,66 TL araç muayenesi için yapmış olduğu masraflara ilişkin makbuz sunmak sureti ile bu alacak kalemlerine yönelik de talebini ispatladığı ancak diğer alacak kalemlerine yönelik herhangi bir delil ibraz etmediğinden bunların ispatlanamadığı, ayrıca satın alınan araç halen davacının elinde olduğundan, davacın ayıplı aracı iade etmeden bedel iadesini ve alacağına faiz isteyemeyeceğini, faizin başlangıç tarihinin ayıplı araç bedeli yönünden aracın davalıya iade tarihi olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....