e 109.439,81-TL borcu bulunduğu, yönetim kurulu ve denetim kurulu raporları ile okunduğu, davacının aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak ibra edildiği anlaşılmış olduğundan, davacı tarafından yapılan ve kooperatif tarafından benimsenen, kooperatifin davacıya olan borcunun kabul edilmesi gerektiği, buna aykırı olarak bilirkişi tarafından talep edilebilecek 76.029,81-TL'nin ayrıca kooperatifin amaçları doğrultusunda harcandığının kanıtlanmasına gerek bulunmadığı kabul edilmiştir. Fazlaya ilişkin istem yönünden ise; ödeme davacı tarafından kanıtlanamadığından reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Davanın kısmen kabulüne; ... 8....
Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddi, eksik incelemeye ve yanlış nitelemeye dayanmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 59/... maddesinde; " Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur" hükmüne yer verilmiş, 62/.... maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortaklarının çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/.... maddesinde ise; "Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar" hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen kooperatif genel kurulunun toplantıya çağrılması davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 05.05.2014 gün ve 2013/9426 Esas, 2014/3471 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin denetim kurulu üyesi olduğunu, kooperatifin 3 yönetim kurulu üyesinden birinin görevinden düşürüldüğünü, diğer iki yönetim kurulu üyesinin karar alma yetkilerinin olmamasına rağmen 30.06.2011 tarihli genel kurula çağrıda bulunduklarını ileri sürerek, söz konusu genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasına, müvekkiline yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi için genel kurulu toplantıya çağrı yetkisi verilmesini talep ve etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
ın kooperatif yönetiminde görevli olmadığı, ve kooperatif üyesi de olmadığı, kooperatif muhasebecisi olarak yönetim kurulu üyelerinin ve kooperatif başkanının denetimi altında çalıştığından kooperatif yöneticilerinin sorumlu olduğu, bankanın usulsüz işlemler nedeniyle sorumluluğu bulunmasına rağmen daha önce açılan davadan feragatin davalı banka ile ... açısından geçerli olduğu gerekçesiyle asıl davada davalı bankaya yönelik davanın feragat nedeniyle, ...'a yönelik davanın kooperatif yöneticisi ve üyesi olmaması nedeniyle reddine, 115.773,08 TL dava tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte davalı yönetici ...'tan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulü ile 24.678 TL' nin davalı ...'tan tahsiline fazlaya ilişkin istem ile diğer davalı ...'a yönelik davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davacı ve davalı ... vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir....
Davalılar vekilleri, davacının zararının bulunmadığını, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun söz konusu olmadığını, konutların teslim tarihi ile ilgili kooperatifin taahhüdünün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Birleşen davada davacı vekili, davalının villasının imalat bedeli ve ödenmeyen aidat nedeniyle 86.494,17 TL alacağı olduğunu ileri sürerek, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatı talep ve dava etmiştir. Davalı vekili de birleşen davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre1163 sayılı Kooperatifler Kanun’unun 98. Maddesi yollaması ile TTK’nun 336/5 maddesi gereğince kooperatif ortağının, yönetim kurulu üyelerinin kasten veya ihmal suretiyle görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle uğradığı zararın tazminini isteyebileceği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. .../......
Birleşen davada davacı vekili; davalıların eski yönetim kurulu ve denetçi üyeleri oldukları, 25.02.2012 tarihli genel kurulda yönetim ve denetim kurulunun ibra edilmeyerek haklarında sorumluluk davası açılması hususunda yeni seçilecek yönetim kuruluna dava açma yetkisinin verildiğini, mali müşavir tarafından denetim raporu düzenlendiğini, yönetim kurulunun kooperatifin zararına iş ve işlemlerde bulundukları, denetçilerin ise görevlerini yapmadıklarını, kayıtları incelemediklerini, kooperatif yönetim kurulunun kooperatifi zararlandırıcı işlemlerini tespit etmeyip engelleyici hiçbir işlem yapmadıklarını ileri sürerek kısmi dava olarak şimdilik 50.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesinde; taleplerini 115.240,80 TL'ye yükseltmiştir....
Ancak; Lojistik ve Taşıyıcılar Kooperatifinin yönetim kurulunda bulunan sanıklar hakkında, bir başka yönetim kurulu üyesi olan Kenan'ın kooperatif aracının şoförlüğü görevini de yapıyor olması nedeni ile 2010, 2011 ve 2012 yıllarında kooperatiften maaş aldığı ve sigorta primlerinin kooperatif tarafından ödendiği iddiası ile 1163 sayılı Kanun'un 56/son maddesi delaletiyle aynı Kanun'un Ek 2/1. maddesi gereğince dava açılmış ise de; 1163 sayılı Kanun'un 56/son maddesinde belirtilen aylık ücret, huzur hakkı, risturn ve yolluk ödemeleri dışında yönetim kurulu üyelerine herhangi bir ödeme yapılamayacağına dair hükmün salt yönetim kurulu üyesi olmak nedeni ile yapılabilecek ödemeleri kapsadığı, ...' ın yönetim kurulu üyesi olmakla birlikte fiilen kooperatifte şoför olarak da çalıştığı, kendisine yapılan ödemeler ile hizmet akdi nedeni ile ödenmiş olan sigorta primlerinin yapmış olduğu hizmetin karşılığı olup, yönetim kurulu üyesi olmasından kaynaklanan bir ödeme olmadığı, yine eylemlerinin...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının da imzasının bulunduğu 21.06.2010 tarihli yönetim kurulu kararına göre, aynı güzergah üzerinde kooperatif üyelerinin öğrenci çekemeyeceği, bu yönetim kurulu kararının, 31.05.2012 tarihli genel kurulda görüşülüp kooperatif üyelerinin tümünü bağlayıcı hale geldiği, davacının ise alınan karara aykırı hareket ettiğinden yönetim kurulu kararının yerinde olduğu ve açılan davanın dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Bu durumda, mahkemece, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi seçilerek, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka hesapları ile...kayıtları getirtilmek suretiyle incelenerek, davacı ile kooperatif arasında borç alacak ilişkisi hususunda davacının iddia ve delilleri tartışılmak suretiyle açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyecek şekilde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 28. maddesinden bahisle davalı kooperatif ile dava dışı ... arasındaki alacak borç ilişkisi gerekçe gösterilerek eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan, müdahale talebinde bulunan vekilinin gerekçeli karar başlığında davalı kooperatif vekili olarak gösterilmesi de ...'...
maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK'nin 75. maddesine göre ön ödeme hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve sanıklara isnat edilen 1163 sayılı Kanun'un Ek 2/2. maddesinde düzenlenen kooperatif yönetim kurulu üyelerinin genel kurulu toplantıya çağırmama suçunun ön ödeme kapsamına alınması karşısında, bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, ön ödeme işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanıkların denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadıkları tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu, 3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ''01.07.2013'' yerine ''30.06.2013'' olarak gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın...