Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili, davanın denetim kurulunca açıldığını, denetim kurulunun tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunmadığını, dava dilekçesi içeriğine göre 9.568,65 TL’lik iş avansının davalı ...’da olduğunun davacının kabulünde olduğunu ve bu tutarın müvekkillerinden istenemeyeceğini, soruşturma raporunda da bu hususun belirtildiğini, bu paranın adı geçen davalıya verilmesi yönünde bir yönetim kurulu kararı bulunmadığını, bu nedenle davacıların sorumlu tutulamayacağını, mükerrer kayıt konusunda müvekkillerinin bilgi sahibi olmalarının mümkün bulunmadığını, işlemin sorumlusunun kooperatif başkanı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., cevap vermemiştir....
Sayılı dosyası ile dava açıldığını, bilirkişi raporuna göre, 2020 yılı bilanço, gelir gider hesabının ibrasını ilişkin oylamada kararın yeterli ibra oyu alamadığı gerekçesiyle, ibra kararının butlanla malül olduğu yönünde görüş bildirildiğini, 2021 yılı denetim kurulu bilanço ve gelir gider hesabı da gerçeği yansıtmadığını, 10. gündem maddesinde, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçiminin oylandığını ve yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin aynı kalarak tekrar seçildiğini, yönetim ve denetim kurullarının 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ibrası butlanla batıl olduğundan ve hukuka aykırı olduğundan, aynı üyelerin tekrar seçiminin anasözleşme ve mevzuata aykırı olduğunu, ana sözleşmesinin 36/3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2017 NUMARASI : 2016/404 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) KARAR : Kütahya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin19/09/2017 tarih ve 2016/404 Esas sayılı dosyasında verilen ara kararının yapılan İstinaf incelemesi sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: davalıların davacı kooperatifin yönetim kurulu üyesi ve denetim kurulu üyesi olduklarını, bu görevlerini 24/04/2016 tarihine kadar yürüttüklerini, görev yaptıkları süre zarfında kooperatifi zarara uğrattıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan tahsili ile alacağın tahsilinin yapılabilmesi için davalılara ait tüm menkul ve gayrimenkullerinin üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
Mahkemece, vekaletnamenin organ sıfatıyla verilmesi sebebiyle daha sonra başka kişilerin denetçi olarak seçilmesinin vekilin vekalet görevini sona erdirmeyeceği, dava açılmasından sonra, önceki yönetim kurulu üyelerine sorumluluk davası açılması için genel kurulda karar alındığının anlaşılmasına göre, yeni seçilen denetim kurulu üyelerinin davaya muvafakatleri aranmaksızın, dava şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek davanın esasına girilmesi gerekirken, yeni seçilen denetim kurulu üyelerinin açılan davaya muvafakatlerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığına işaret eden Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 17.01.2011 tarih ve 2009/7117 E., 2011/249 K. sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, yapılan iş nedeniyle kooperatifin zarara uğradığının ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 18.11.2013 tarih ve 5279 E., 7160 K. sayılı ilamıyla onanmıştır....
Anonim şirketlere ilişkin olarak 6762 sayılı eTTK'nın 336/1 ve 5. fıkralarında ise, kanun ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği vazifeleri kasten veya ihmâl neticesi olarak yapmayan yönetim kurulu üyelerinin müteselsilen sorumlu bulundukları belirtilmiştir. Bu tür sorumluluğun neticesi olarak, yönetim kurulu üyelerinin bütün kooperatif işlerine titizlikle ilgi göstermek, yönetim kurulu adına yapılan işlemleri ve harcamaları kontrol etmek görevini kasıt veya ihmâl sonucu yerine getirmemeleri halinde birlikte ve müteselsilen sorumlu olacakları tabiidir. 17. 6762 sayılı eTTK'nın 336 ve 338. maddelerine göre, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu, kusura dayanan bir sorumluluktur. Bu maddelere göre, yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulabilmesi için kusurlu eylemlerinin bulunduğunun sabit olması gerekir. Ancak, kooperatiflerde de uygulanma olanağı bulunan eTTK'nın 338. maddesi, yönetim kurulu üyeleri aleyhine bir kusur karinesi kabul etmiştir....
Belli günde davalı vekili Av.... gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25.10.2007 gün 2005/335 Esas 2007/391 Karar sayılı ilamı ile dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinden alacaklı olduğunu, bu alacağının tahsili için dava dışı kooperatif aleyhine takibe geçildiğini, ancak kooperatifin hiçbir malı bulunmadığından müvekkiline borç ödemeden aciz vesikası verildiğini, davalıların adı geçen kooperatifin kurucuları ve uzun süre yönetim ve denetim kurulu üyeliklerini yaptıklarını, davalı ...'ın kooperatif yönetim kurulu üyesi olmadığı halde yönetim kurulu üyesi gibi hareket ettiğini, bu kişinin kooperatife iş yapan yüklenici İlkadım A.Ş.'...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/468 E. sayılı dosyasında iptal edilmesi, davacıların 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve anasözleşme hükümlerine uygun olarak genel kurul toplantısına çağrı prosedürüne uygun olarak hareket etmiş olup çağırma yeter çoğunluğuna sahip oldukları, dava konusu genel kurul toplantısına çağırma talebinin olduğu dönemde ve dava tarihi itibariyle Kooperatifler Kanunu ve anasözleşme hükümleri gereğince her yıl yapılması zorunlu olan 2008-2009 yılları hesaplarının ve faaliyetlerinin değerlendirileceği olağan genel kurul toplantılarının davalı kooperatif tarafından zamanında ve halen yapılmaması, davalı kooperatifin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin 27.04.2010 tarihinde sona ermesi, davalı kooperatif yönetim kurulu üyeleri hakkında "zimmet, denetim görevini ihmal ile tefecilik" suçlamaları ile açılan kamu davaları neticesinde cezalandırıldıkları, bu nedenle de davalı kooperatif yöneticileri ve yönetimleri hakkında şaibelerin olması karşısında davacıların...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/468 E. sayılı dosyasında iptal edilmesi, davacıların 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve anasözleşme hükümlerine uygun olarak genel kurul toplantısına çağrı prosedürüne uygun olarak hareket etmiş olup çağırma yeter çoğunluğuna sahip oldukları, dava konusu genel kurul toplantısına çağırma talebinin olduğu dönemde ve dava tarihi itibariyle Kooperatifler Kanunu ve anasözleşme hükümleri gereğince her yıl yapılması zorunlu olan 2008-2009 yılları hesaplarının ve faaliyetlerinin değerlendirileceği olağan genel kurul toplantılarının davalı kooperatif tarafından zamanında ve halen yapılmaması, davalı kooperatifin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin 27.04.2010 tarihinde sona ermesi, davalı kooperatif yönetim kurulu üyeleri hakkında "zimmet, denetim görevini ihmal ile tefecilik" suçlamaları ile açılan kamu davaları neticesinde cezalandırıldıkları, bu nedenle de davalı kooperatif yöneticileri ve yönetimleri hakkında şaibelerin olması karşısında davacıların...
-K A R A R- Davacı, üyesi olduğu davalı kooperatifin 2003 yılından 2007 ye kadar 5 yıl genel kurul toplantısı yapmaması nedeniyle münfesih duruma düştüğünü, 29/06/2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının ortakların adreslerinin yenilenmemesi nedeniyle çoğunluğuna tebligat yapılmaksızın gerçekleştirildiğini, kooperatifin yasaya göre tutması gereken defterleri tutulmadığını, en son 2002 yılı genel kurulunun 27.04.2003 tarihinde yapıldığını, bu genel kurulda 2 yıl süreyle seçilen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev süresinin 26.04.2005' te dolması nedeniyle bu tarihten sonraki tüm işlemlerin yok hükmünde olduğunu, kooperatifin kayıtlı adresinde faaliyet göstermediğini, kooperatifin usulüne uygun seçilen yönetim ve denetim kurulunun bulunmadığını, genel kurul çağrısı yapan kişilerin kooperatif yönetim kurulu üyesi olmadıklarını ileri sürerek, 29.06.2008 tarihli genel kurulun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 20.02.2015 tarih ve 2014/11185 E., 2015/1074 K. sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, noter aracılığıyla gönderdikleri ve 15.05.2008 tarihinde yönetimin eline geçen gündeme madde ilavesi isteğinin toplantıda sunulan bir önergeymiş gibi genel kurula sunulduğunu, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin suistimallerini genel kurul toplantısında anlatma imkanı bulamadıklarını, bu nedenle kooperatife kayyım tayin edilmesinin gerektiğini ileri sürerek, 14.06.2008 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin yerine kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....