Somut olayda kooperatif üyesi ... istifa dilekçesini 28.12.2020 tarihinde yönetim kuruluna sunmuş ise de, dilekçe tarihinin ana sözleşmede belirtilen " hesap senesi sonundan en az 1 (Bir) ay önce " şartına uymadığı, verilen istifa dilekçesi sonrası yönetim kurulunca istifanın kabulüne dair bir karar da alınmadığı sabittir. Adı geçen üye istifasının kabulü hakkında yönetim kurulunca bir karar alınmamasına (yasal tabiri ile yönetim kurulunun istifayı kabulden kaçınmasına) rağmen KK. ve ana sözleşme uyarınca noter kanalı ile çıkma dileğini yönetim kuruluna bildirmemiştir. Bu halde ...'ın kooperatif üyeliğinin sona ermesi için gerekli yasal prosedürün tamamlanmadığı, dolayısı ile hisse devir tarihi olan ... tarihi itibariyle kooperatif üyesi olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak davacının ...'dan devraldığı kooperatif hissesi nedeniyle kooperatif üyesi olduğu tespit edilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
seçiminde yönetim kurulu asil üyeliklerine ....'...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılması yönünde yönetim kurulunca karar alındığı, bu kararın dayandığı tutanakta belirtilen olayların ispata muhtaç olduğu gerekçesiyle, yönetim kurulunun 20.01.2011 tarihli ihraç kararının iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalılar ..., ... ve ... temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ihraç kararının yönetim kurulu tarafından verildiğinden bahisle 20.01.2011 tarihli yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiş ise de, dosyadaki belgelerden, davacının kooperatif ortaklığından ihracına 17.01.2011 tarihinde yapılan genel kurulda karar verildiği, yönetim kurulu kararının genel kurulca verilen ihraç kararının tebliğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
KOOPERATİFİ'nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerini gerçekleştirmesi için tasfiye heyeti olarak kooperatif yönetim kurulu başkan ve üyeleri .... , .... ve ...'in atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: Açılan davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı ... KOOPERATİFİ'nin fesih ve tasfiyesine, Tasfiye işlemlerini gerçekleştirmesi için tasfiye heyeti olarak kooperatif yönetim kurulu başkan ve üyeleri .... , .... ve ...'...
Davalı vekili, ....04.2011 tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların kanun ve anasözleşmeye uygun olduğunu, müvekkili kooperatifin 2005 yılında tasfiye haline girdiğini ve yönetim kurulu üyelerinin tasfiye kurulu olarak çalışmasına karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Hukuka aykırı olduğu iddiasıyla kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu kararları aleyhine dava açılarak iptali sağlanabilir. Somut olayda ise, dava, kooperatif yönetimince belirlenen ve davacıyı dışlayan çalışma şeklinin yeniden düzenlenmesi suretiyle muarazanın giderilmesine ve yönetim kurulu kararı uyarınca davacının çalışmasına engel olunduğu iddiasına dayalı kazanç kaybının tazmini istemine ilişkin olarak açılmıştır. Kural olarak, yönetim kurulu kararları doğrudan dava edilemezler. İtiraz üzerine genel kurulda alınacak kararın, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53.maddesi uyarınca ortaklar tarafından dava edilmesi mümkündür. Yönetim kurulu kararlarının somut olayda olduğu gibi ortağın doğrudan kişisel haklarını etkilemesi, ilgili kişi zararına sonuçlar doğurması halinde doğrudan dava konusu edilebileceği, gerek öğretide ve gerek yargısal içtihatlarda kabul edilmektedir....
Mahkemece; 818 sayılı BK'nın 126. ve 363. maddeleri uyarınca zamanaşımı süresinin dolmadığı, 6762 sayılı TTK'nın 336. maddesine göre yönetim kurulu üyelerinin kooperatif adına yapmış oldukları sözleşme ve işlemlerden ötürü şahsi sorumluluklarının bulunmadığı, yönetim kurulu üyelerinin görevlerini kasten ve ihmal sonucu yerine getirmemeleri nedeniyle inşaatın yıkıldığına dair delil bulunmadığı, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin genel kurullarda ibra edildikleri, yüklenici ... ile fenni sorumlu ... ve davacılar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. ...)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 19.11.2015 günlü ve 2014/9945 Esas, 2015/7402 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, ... Sigorta A.Ş. tarafından hasar bedeli olarak müvekkili kooperatife ödenmek üzere gönderilen 6.018,00 TL.nin o tarihte yönetim kurulu başkanı olan davalı ... ile bir önceki yıl kooperatif yönetiminde olup, görev süresi sona erdiği ve bir daha seçilmediği için kooperatifi temsile yetkisi bulunmayan diğer davalı tarafından bankadan tahsil edildiğini, davalıların bu parayı kooperatif hesaplarına yatırmayarak zimmetlerine geçirdiklerini ileri sürerek 6.018,00 TL.nin bankadan çekildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir....
Davalı kooperatif vekili, dava dışı Yeni Yargı Kent Konut Yapı Kooperatifi üyelerinin davacının yönetim kurulu başkanlığında müvekkili kooperatife üye olarak kaydedildiklerini, üyeliklerinin halen devam ettiğini, genel kurulda kararların usulüne uygun olarak alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalılar ... ile ... vekilleri, yeni seçilen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin bilgisi ve onayı dahilinde dava konusu parayı bankadan çekerek, kooperatif borçlarına mahsuben kooperatifin borçlu olduğu ... dosyalarına ödediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesinin yollamasıyla TTK'nın 341. maddesine göre, kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin aleyhine sorumluluk davası açılabilmesi için genel kurulca davanın açılması yönünde bir karar alınması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerektiği, somut olayda davanın açılması yönünde genel kurul kararı olmadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından denetçilere ait vekaletname ibraz edilmiş ise de, davalı yanın taraf değişikliğine itirazının olduğu ve taraf değişikliğinin HMK'nın 124. maddesi gereğince karşı tarafın muvafakatına bağlı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....