DAVA KONUSU : Alacak (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili Trabzon Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu 23.09.2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalıya ait Gazipaşa Caddesi No:14/A Merkez Trabzon adresinde bulunan iş yerini 01/12/2001 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesiyle kiraladığını, on yıllık süresinin sonunda kira sözleşmesinin feshi ile iş yeri müvekkilinin tarafından tahliye edilerek davalı tarafa teslim edildiğini ancak davacı tarafından dava konusu işlerinin değerini artıran masrafların yapılmadığını, iş yerinin elektrik, su tesisatı vs.gibi işler nedeniyle masrafların yapıldığını, iş yerinin tahliyesi sırasında boş olarak değilde masraf yapılan hali ile bırakılarak anahtar tesliminin yapıldığını, iş yerinin tahliyesinden 4 ay sonra yapılan masrafların bedelinin ödenmeyeceğini ve malların teslim alınamayacağının şifaen müvekkiline bildirdiğini, müvekkili...
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır. 6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre "Kiralanan taşınmazların, ------- İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın tahliyesi ve kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece tahliye isteminin reddine, alacak isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.890....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Dosyanın incelenmesinde; taraflar ----- imzalandığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK 4. maddesi uyarınca her türlü kira sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Dava 6100 sayılı HMK nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olmakla ve HMK 1. maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir denilmekle; ve görevle ilgili olarak yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası içeriği ve kira sözleşmesinden kaynaklanan bu nevi davalarda ----- kararları uyarınca ---- maddesi uyarınca her türlü kira ve kiralamadan kaynaklanan alacak davalarında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olmakla; dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, kanun gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. Eldeki davanın mutlak ticari dava olmadığı çok açıktır. Nisbi ticari dava olup olmadığına bakılacaktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Davacı ve davalı gerçek kişi arsa sahiplerinin tacir olmadığı, davalı yüklenici ------- olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmesi ile ilgili olduğu konusunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır....
TBK'nun 325.maddesinde "Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Kiracının bu sürenin geçmesinden önce kiraya verenden kabul etmesi beklenebilecek, ödeme gücüne sahip ve kira ilişkisini devralmaya hazır yeni bir kiracı bulması hâlinde, kiracının kira sözleşmesinden doğan borçları sona erer. Kiraya veren, yapmaktan kurtulduğu giderler ile kiralananı başka biçimde kullanmakla elde ettiği veya elde etmekten kasten kaçındığı yararları kira bedelinden indirmekle yükümlüdür." düzenlemesi bulunmaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler....
Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının, TTK’da ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 6335 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler....
YARGITAY MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile ( tarafların sıfatına bakılmaksızın ) hasılat kirası dahil bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 6.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
YARGITAY MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 9.2.2012 günlü ve 2012/1 sayılı kararı ile ( tarafların sıfatına bakılmaksızın ) hasılat kirası dahil bu tür davalara ilişkin hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 1.3.2012 tarihinden itibaren Yargıtay 6.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....