ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/801 Esas KARAR NO : 2022/611 DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/12/2021 KARAR TARİHİ : 18/10/2022 YAZIM TARİHİ : 16/11/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile ... Sigorta Aracılık Hiz. Ltd. Şti. arasında acentelik sözleşmesi imzalandığını, davalının ise acentenin sözleşmeden kaynaklı borçlarına aynen acente gibi borçlanmak kaydıyla müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğunu, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesine konu borcun acente tarafından ödenmediğini, borçlular hakkında Ankara ...İcra Müdürlüğü ......
İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine açılan işbu davada mahkemece iskonto kredisinden kaynaklanan alacak hariç diğer nakit ve gayrı nakit alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 09.02.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ve 18.06.2012 tarihli limit artırım sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 484. maddesi uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerli olması için yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olduğu kefalet limiti, belirli bir miktarın gösterilmesi gereklidir. Müşterek borçlu ve müteselsil kefiller, asıl borçlunun borcundan (asıl borçlunun temerrüdü dahil) kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sorumludur....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kefalet sözleşmesinin asıl borcu doğuran borç ilişkisinden bağımsız başka, farklı bir sözleşme olduğunu, asıl borçlu için geçerli olan görevli ve yetkili mahkemenin kefil için de geçerli olacağına dair kefil için de geçerli olacağına yönelik kararın yasal dayanağının bulunmadığını, kefilin sorumluluğunun genel kredi sözleşmesinden değil kefalet sözleşmesinden doğduğunu, bu durumda kefalet sözleşmesinden doğan tüm davaların HMK'nın 2/1. Maddesi gereği asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, somut olayda kefaletin ne müvekkili açısından ne de diğer müteselsil kefiller olan davalılar açısından ticari nitelikte olmadığından kefaletten kaynaklanan rücuya dayalı itirazın iptali davasına bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğunun kabulü gerektiğini, ileri sürerek açıklanan bu ve re'sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/973 Esas KARAR NO: 2022/872 Karar DAVA: İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 19/12/2022 KARAR TARİHİ: 20/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dosyasının ----sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, davanın kabulünü, davalının -----. Sayılı dosyasına vaki itirazının iptalini, haksız itiraz nedeniyle takip durduğundan asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıya yüklenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Ön inceleme aşması tamamlanmadan dosya üzerinden karar verilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır....
Bu nedenle hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında takip ve dava konusu alacağın dayanağı, kredilerin nelerden ibaret olduğu, nakit alacak ve depo talebinin dayanaklarının davacı tarafa açıklatılması, mahkeme kasasında olduğu anlaşılan dayanak genel kredi sözleşmesinin bir örneğinin dosya arasına alınması, hesap ekstrelerinin okunaklı suretlerinin getirtilmesi suretiyle, bankacılık alanında uzman bilirkişi atanarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle; davalının genel kredi sözleşmesi ve sonra imzalanan business kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulup tutulamayacağı, takip ve dava konusu nakit ve gayri nakit alacak tutarları ile akdi ve temerrüt faiz oranlarına göre talep edilebilecek alacak ferilerinin tespit edilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2019 NUMARASI : 2018/788 ESAS 2019/417 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı/kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limiti tutarının 500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan ASIL BORÇ toplamının 7.079,00 TL'sı olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı KEFİLLERİN borcun tamamından kefalet limitivle sınırlı olarak (Çünkü, takip tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüşlerdir) müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünüldüğü, Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ itibariyle alacakları; Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken Asıl alacak 7.079,00 7.079,00 7.079,00 İşlemiş faiz 1.011,00 944,89 944,89 TOPLAM ALACAK 8.090,00 ^8.023,89 8.023,89 TL şeklinde olacağı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. Davacı banka ile davalı ... .... Ltd....
Müdürlüğünün ...E sayılı dosyasındaki 03/01/2017 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali olduğu, duruşma tarihinin 12/10/2021 olduğu , dosyada mevcut kefillik sözleşmelerinin dosyamıza ibraz edilen 20/11/2017 tarihli kefalet sözleşmeleri olduğu görülmüştür. DEĞERLENDİRME: H.M.K.'nun 166/1 maddesi " Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve safattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar " şeklindedir. Bu kapsamda davacı tarafça kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali talep edilmiş olup; davacısı ve davalıları aynı olan ,Ankara .... ATM nin ... esas sayılı dosyası ile ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/435 Esas KARAR NO :2022/590 DAVA:İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:22.06.2021 KARAR TARİHİ:06.10.2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... A.Ş. ile kiracı ... ... Tic. ve San. A.Ş. arasında 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde ... 35. Noterliği'nde 25.04.2005 tarihli ve ... yevmiye numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ile ... 3. Noterliği'nde 20.10.2005 tarihli ve 14108 yevmiye numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini,davalı ... işbu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, Finansal kira bedellerinin ödenmemesi üzerine dava dışı kiralayan ... A.Ş. tarafından ... 37....
Dolayısıyla çek basım tarihlerine göre 5 yıllık sürenin istinaf aşamasında 09.08.2023 tarihinde dolduğu anlaşılmakta olup, gayri nakit alacak talebi yargılama sırasında konusuz hale gelmiştir.Davanın konusuz kalması halinde ise HMK'nın 331/1 maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle haklılık durumuna göre yargı giderinin takdiri gerekir. Gayri nakit alacak depo talebi yönünden, bu yükümlülüğün kefilden talep edilebilmesi için, bankanın yükümlülüğünün sözleşmede karşı taraf kefil tarafından üstlenildiğine ilişkin açık hüküm bulunması gerekir. Ancak,taraflarca akdedilen genel kredi sözleşmelerinde davalı kefilin çek sorumluluk bedelinden kaynaklanan gayrı nakit alacaktan sorumlu tutulacağına dair açık bir hüküm yer almamaktadır. Bu nedenle bankaya iade edilmeyen çek yapraklarından kaynaklanan gayri nakit alacak depo talebi yönünden davacı banka haksız olup, yargılama giderlerinin takdirinde davalı kefil lehine değerlendirme yapılması gerekmektedir....