ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/107 KARAR NO : 2022/125 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/02/2020 KARAR TARİHİ : 15/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle;İzmir 10.icra müdürlüğü .../... sayılı dosyası: Kullandırılan ... numaralı Ticari Kredi Tutarından kaynaklanan 1.410,00 TL asıl alacak, bu alacağa işlemiş %36 akdi faiz olan 19,74 TL, faizin %5 BSMV (gider vergisinin) 0,99 TL, İhtarname masrafı olan 264,37 TL uygulanmak suretiyle toplam takip çıkışı 1.695,10 TL'nin, İzmir 6.icra müdürlüğü .../... sayılı dosyası; Kullandırılan ... numaralı Ticari Krediden kaynaklanan 1.410,00 TL asıl alacak, bu alacağa işlemiş %36 akdi faiz olan 21,15 TL, faizin %5 BSMV (gider vergisinin) 1,06 TL, İhtarname masrafı olan 264,37 TL uygulanmak suretiyle toplam takip çıkışı 1.696.58 TL'nin, İzmir 2.icra müdürlüğü...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Daire Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre kefalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak taleplerine ilişkin (3. kişinin kredi borcuna kefil olunması nedeniyle yapılan ödeme nedeniyle , diğer kefile yönelik yapılan icra takibi nedeniyle itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası ) hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 13 . Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
KARŞI OY Dava, niteliği itibariyle davacı ile davalı şirket arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve katkı tutarının tahsili amacına yönelik bir alacak davasıdır. Mahkemesince, davalı gerçek kişinin imzası bulunan kefalet sözleşmesinde "Müşterek Müteselsil "ibaresinin kefilin el yazısı ile yazılmadığı belirtilmek suretiyle sözleşmenin müteselsil kefalete ilişkin olmadığı, davalı gerçek kişinin bu durumda sözleşme kefili sayılması (âdi kefalet) gerektiği belirtilerek 6098 sayılı TBK'nın 586. maddesine değinilmek suretiyle âdi kefil kabul edilen davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK. 583 maddesine uyarınca kefalet sözleşmesi yazılı olarak yapılmalı, kefilin sorumlu olacağı azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olunması halinde bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi gerekmektedir....
- K A R A R - Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevabında geçerli bir kefalet ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir. Diğer davalılar vekili cevabında davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, bilirkişi asıl ve ek raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davalıların İstanbul 9....
Davalı vekili beyanlarında ; davanın reddi gerektiğini savunmuş, kefalet akdinin geçersiz olduğunu, tarih miktar, limit gibi hususların sonradan dolduruluduğun, azami sorumluluk limitinin belli olmadğını, hesap kat işlemininin usulüne göre yapılmaması sebebiyle borcun muaccel olmadığını, ileri sürmüş, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe ; Dava Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2018/... sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptali davasıdır. Takip konusu alacağın banka kredi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı dava dışı ... ...'ın davacı bankayla imzalamış olduğu kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu anlaşılmaktadır. Kefalet Sözleşmesi incelendiğinde TBK'ya herhangi bir aykırılık bulunmadığını ve kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu görülmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/827 Esas KARAR NO : 2021/1084 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/12/2021 KARAR TARİHİ : 31/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı arasında akdedilen ... tarihli Kredi Genel Sözleşmesine istinaden adı geçen davalı şirkete müvekkili bankaca Hazine ... kredi açılmış ve kullandırıldığını, davalı ise mezkur sözleşmesini, sözleşmede yazılı bulunan kefalet limitli dahilinde, bağımsız - müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak, adı geçen şirket ile banka arasında kurulacak cari kredi ilişkisinden davalı şirketin doğmuş ve doğacak borçlarına şahsi teminat verdiğini, açılan ve kullandırılan kredinin geri ödemelerinin aksaması nedeniyle icra takibine geçildiğini, davalı tarafından icra takibine itiraz edilmesi...
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/09/2023 KARAR TARİHİ : 29/03/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin firması ile davalı Banka arasında 14.11.2011 tarihinde imzalanan kredi sözleşmesine kefil olarak imza attığını ve kefalet sözleşmesi imzaladığını, aynı şekilde 30.07.2012 tarihinde de yeni TBK uyarınca yeni bir kredi sözleşmesi imzalandığını ve yine müvekkilinin müteselsil kefil olarak işbu sözleşmeyi de imza ettiğini, müvekkiline imzalatılmış olunan her iki kefalet sözleşmesinin de hukuka ve kanuna aykırı olarak düzenlenmiş olduğunu, 14.11.2011 tarihli sözleşme için imzalatılan kefalet sözleşmesinde sadece müvekkilinin isim ve imzası yer almakla birlikte tarih ve kefalete ilişkin diğer açıklamalara yer verilmediğini, sözleşmenin sadece genel işlem...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/78 Esas KARAR NO : 2023/376 DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/02/2023 KARAR TARİHİ : 13/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı tarafından müvekkili aleyhine ------ tarafından -----İcra Müdürlüğü’nün -----Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin süresinde itiraz edememesi sebebiyle söz konusu takibin kesenleştiğini, davadışı -----Bankası takibe konu alacağını davalı şirkete temlik ettiğini ve sonrasında temlik alan diğer taraf olan davalı ---- tarafından icra takibinin devam ettirildiğini, Bu takibin konusunu davadışı ----- temlik eden ----- kullanmış olduğu kredi sözleşmelerinin oluşturduğunu, takibe konu kredi sözleşmelerinden------ no.lu sözleşme dışındaki sözleşmelere müvekkilinin kefaleti olmadığından ve bu sözleşme dışındaki sözleşmeler nedeniyle müvekkilinin...
Davacı yan, genel kredi sözleşmesinde yer alan kefaletten dönüldüğünü, asıl borçlu şirket ortaklığından ayrılmaları nedeniyle kefalet sorumluluğunun sona erdiğini, hesap kat ihtarnamesine konu borcun kefalet imzalarının bulunmadığı sözleşmeden kaynaklandığını, imzalarının yer aldığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini, hesap kat ihtarnamesi nedeniyle borçlu olmadıklarını iddia etmiş, davalı yan, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ise, davacıların hesap kat ihtarnamesi dayanağı genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil oldukları, kefalet sorumluluklarının devam ettiği, dava tarihi itibarıyla davacıların genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında davalı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilen 12/02/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde davacıların kefil olduğu, kredi hesabının kat edildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....