"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ve bu kararın temyiz talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne temyiz talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu taşınmaz bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili ile ek davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....
Davacının, davalıdan 10.2.2003 tarihinde bir adet müzik seti, bir adet halı yıkama , bir adet telsiz telefon satın aldığı ve aralarında taksitle satım sözleşmesi düzenlendiği, ilk taksidin 20.5.2003 tarihinde başlayıp birer ... arayla 2004 yılının 3. ayına kadar ödenmek üzere taksitlendirmeler yapıldığı , davacının ödemelerini aksatması üzerine davalının önce 31.3.2004 tarihinde taksitle satış sözleşmesine dayanarak icra takibinde bulunduğu, bu takibe itiraz edilmesi üzerine davalının bu defa 11.icra müdürlüğünün 17.11.2004 tarih 9644 sayılı dosyası ile yine aynı alacak için eldeki senet ile icra takibinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında taksitle satış sözleşmesi yapıldığı satış sözleşmesinde taksitler belirlendikten sonra ayrıca birde dava konusu icra takibine onu olan kambiyo senedine bağlı 17.9.2003 tanzim, 20.10.2003 vade tarihli toplam borç üzerinden kambiyo senedi düzenlendiği ihtilafsızdır....
Borçlunun satış talebinden sonra yaptığı taksitle ödeme taahhüdü İİK'nun 111. maddesindeki .... ve .... fıkrasındaki şartlara uygun değil ise, bununla icra takibi olduğu yerde durmaz. Fakat borçlunun İİK'nun 111. maddedeki ....ve .... fıkradaki şartlara uygun olmayan taksitle ödeme taahhüdünün (teklifinin) alacaklı tarafından kabul edilmesi halinde alacaklı ile borçlu arasında bir taksit anlaşması yapılmış olur. Bu halde de borçlu taksitleri anlaşmaya göre zamanında ödediği sürece borçlunun hacizli malları satılamaz ve satış isteme süreleri işlemez. Fakat alacaklı İİK'nun 111. maddesindeki ....ve .... fıkradaki şartlara uygun olmayan böyle bir taksitle ödeme teklifini kabul etmez ise borçlunun hacizli malları satılır (Prof. Dr. ..., İİK El Kitabı ....Baskı sf:615-616)....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Mahkemenin kamulaştırma bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin gerekçeli kararın ve itiraz edilen icra takibinin birbirine uygun olduğunu, hükmün faize ilişkin kısmının açık olduğunu, icra takibi ile talep edilen faize ilişkin kısma dair de herhangi bir tereddüt bulunmadığını, usul hukuku kurallarının yerel mahkeme kararı hiçe sayılarak ihlal edildiğini, takibe konu alacağın muaccel olduğunu, kamulaştırma bedelinin dahi müvekkiline ait hesapta nemalanmaktayken yargılamanın makul bir sürede sonuçlamamasına dair adil yargılanma hakkının tazminatına ilişkin faiz alacağının talep edilmesinin mümkün olduğunu, idarece, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi ve yargılamanın uzaması sonucunda kişilerin uğradığı hak kaybına karşılık temin edilen tazminat niteliğindeki faiz alacağının karıştırılmasının söz konusu olduğunu, kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davasının özel niteliğe sahip bir yargılama olduğunu ve öteden beri faize ilişkin uygulamanın taleplerinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm; davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sigorta priminin tamamının veya ilk taksidinin ödenmesinden önce rizikonun gerçekleştiği, taraflar arasında uyuşmazlık konusu poliçede, primin nasıl tahsil edileceği, primin tamamının veya ilk taksitinin yatırılmadığı takdirde sorumluluğun başlamayacağı yönündeki yasa hükmünün açıkça belirtildiği, davacı ile davalı arasında ihtilaf konusu poliçeye ilişkin olarak taksitle ödenmesi kararlaştırılan sigorta priminin, ilk taksitinin ödeme tarihi itibariyle dava dışı acenta tarafından, riziko tarihinden önce 30.11.2006-2007 vadeli 600054 sayılı poliçeye ilişkin olarak tahsil edilmemiş olması nedeniyle TTK’nın 1295. maddesi uyarınca davalı ... şirketinin sorumluluğunun bu durumda başlamayacağı, davacı sigortalının davasını TMK’nun 6. maddesi anlamında ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Sayılı kararına dayanılarak 15.902,69- TL asıl alacak (kamulaştırma bedeline işleyen faiz) 1.980,00- TL vekalet ücreti ve 342,54- TL geçmiş gün faizi alacağının tahsili için ilamlı icra takibine gidildiği, takibe dayanak mahkeme kararının incelenmesinde, kamulaştırma bedelinin tespit ve tecil davası olduğu, hüküm kısmında davalı T3 adına faiz dahil 928.827,70- TL'nin davalı T4 adına faiz dahil 928.827,70- TL'nin kimlikleri tahtında başvuru yapılması ile derhal ödenmesine karar verildiği, davacı takip borçlusunun takip talebinde istenilen faiz talebinin ilama aykırı olduğunu ileri sürdüğü, davalılar vekilinin ise kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasının 4 ay içerisinde hükme bağlanmaması halinde 4. aydan karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesinden bahisle davanın reddini istediği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, maliki olduğu 1660 parsel sayılı 7765 metrekare mandalina bahçesinde bulunan 220 adet ağacın toplanmaya hazır meyvelerini davalı şirkete 16.11.2005 tarihli sözleşme ile kilogramı 70 Ykr’dan sattığını, çıkacak ürüne göre bedelinin iki taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının bahçeye girip ürünü kısmen topladığını ve eksik ödeme yaptığını, toplanmayan meyvelerin zarar gördüğü gibi bir sonraki yıl ürününe de zarar verdiğini, İlçe Tarım Müdürlüğüne başvurarak zararını tesbit ettirdiğini iddia ederek 14.748,00YTL zararının faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir....