Davacı, 28.05.2014 tarihinden önce tüketici hakem heyetine başvurmuş ise de, tüketici hakem heyetinin karar tarihi olan 12/03/2014 tarihi itibariyle 2.150 TL nin tüketiciye iadesine ilişkin karar delil mahiyetinde olup, daha önce tüketici hakem heyetince karar verilmiş olsa bile, 28.05.2014 tarihinden sonra 2.150 TL alacak için yeniden tüketici hakem heyetine başvuru zorunludur. Hal böyle olunca da mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilmeksizin dava dilekçesinin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; uyuşmazlığın tüketici mahkemesince çözümlenmesi gerektiği kabul edilerek ve davanın esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Somut uyuşmazlıkta, davanın, davalı İl Özel İdaresi ile Sağlık Bakanlığı arasında alacak istemine ilişkin olduğu, 3533 sayılı yasa kapsamında hakem sıfatıyla bakılması gereken dava olduğu, anılan yasanın 4 maddesinde, yüksek dereceli Hukuk Hakiminin bu tür davalara hakem sıfatıyla bakacağının düzenlendiği ancak Asliye Hukuk Hakimi şeklinde bir ayrım yapılmadığı anlaşılmaktadır.Davalı belediyenin bulunduğu... İli Adliyesinde, Adalet komisyonu tarafından ismi bildirilen en yüksek dereceli Hukuk Hakimin ... (... )olduğu anlaşılmakla, davanın hakem sıfatıyla,... 1.İş Mahkemesi Hakimi ... tarafından görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nin 21. ve 22. maddesi gereğince... 1 İş Mahkemesi Hakimi ... ’ın Hakem olarak BELİRLENMESİNE 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin davada, ... 2.Asliye Hukuk,... 4.Asliye Hukuk ve ... 1. İş (Hakem sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; Dava, alacak istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, ... adliyesinde en ... dereceli hukuk hakiminin Berrin Yazgı Koçaslan (31418)olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince (hakem sıfatıyla),... adliyesinde en ... dereceli hukuk hakiminin İş Mahkemesi hakimi ...(29486) olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünden hüküm kurmuştur. ... 1....
Mahkemece, davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmemiş, dosya üzerinden takibe esas, asıl alacak miktarının 2199,00 TL olduğu gerekçe gösterilerek, Tüketici hakem heyeti sınırları içerisinde kalan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı firma tarafından davacı tüketici aleyhine başlatılan takibe vaki menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı tarafından dava değeri, mevcut takipte toplam alacak miktarı olan 3965,19 TL olarak gösterilmiştir. Mahkemece, dava değeri asıl alacak olan 2199,00 TL olarak dikkate alınıp, bu miktarın Tüketici Hakem Heyeti Sınırları dahilinde olduğu bu nedenle dava şartı bulunmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir....
Dosya içeriğine göre; davacı vekili, belirsiz alacak davası olarak yaptığı başvuruda 15.000,00 TL hasar bedeli talep etmiş, bilirkişi raporunda alacak miktarının 80.000,00 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen talebini artırmamış, Uyuşmazlık Hakem Heyetince hasar miktarı 80.000,00 TL olarak belirlenmiş ancak taleple bağlı kalınarak 15.000,00 TL'nin kabulüne karar verilmiş, bu karara davacı vekili itiraz etmemiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun reddine karar verilmiştir. Davacı sadece davalı lehine hükmedilen vekalet ücretini temyize getirmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvuruda kabul ve temyize konu edilen toplam miktar 15.000,00 TL, alacağın tamamı ise 80.000,00 TL olup İtiraz Hakem Heyetinin karar tarihi itibari ile bu miktarlar kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır....
Dava tarihinde yürürlükte olan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68. maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz". Bu madde uyarınca değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur....
Somut olayda davacı tarafından 09.05.2014 tarihinde tüketici hakem heyetine başvurulmuş ise de, masraf miktarlarının tespit edilememesi nedeniyle başvurunun reddine karar verildiği, kararın bu niteliği itibariyle kesin nitelikte olmadığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir. Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur....
Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir. Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Tüketici hakem heyetine başvurmaksızın tüketici mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açılması mümkün değildir....
maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107....
Uyuşmazlık, Tüketici Sorunları Hakem Heyetini görev alanına giren bir uyuşmazlıkla ilgili olarak hakem heyetine müracat etmeksizin icra takibi yapılıp yapılmayacağı, icra takibinin yapılması halinde de Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin karar verme yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkindir. Davaya konu icra takibinin yapıldığı 17.05.2013 tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22/5. maddesi gereğince 1.191,52 TL altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunludur. Ancak, davalı aleyhine yapılan icra takibinin yapıldığı tarihte uyuşmazlık konusu asıl alacak miktarı 1.288,30 TL olup, açık bir biçimde 4077 sayılı yasa gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru sınırının üzerindedir. Bunun dışında; temyize konu itirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir....