WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığı, yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuna istinaden ... tarih .../... esas .../... karar sayılı ilam ile davacının alacak tutarının 82.727,19-TL olabileceği hakem heyeti kararını yanlış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve hal hakem heyeti kararının iptaline kesin olarak karar verildiği, davacının alacak talebi ile ilgili hüküm kurulmadığı görülmüştür. Davalı vekilinin kesin hüküm yönündeki itirazının değerlendirilmesinde; aynı alacağa ilişkin olmakla birlikte Antalya ... ATM' nin dosyasında verilen kararın sadece hakem heyeti kararının iptaline ilişkin olması alacak ile ilgili herhangi bir karar verilmemesi sebebi ile kesin hüküm bulunmadığı, anlaşılmaktadır. Fakat hal hakem heyeti kararının iptalinin gerekçesi davacının daha fazla alacağının olduğu ile ilgili olup mahkemenin talebe rağmen davacının alacağı ile ilgili hüküm kurmaması mahkememizce eksiklik olarak değerlendirilmiştir....

    Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre tüketici hakem heyetinin delil mahiyetinde karar verme yetkisi olmadığı gibi, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun döneminde tüketici hakem heyetince delil mahiyetinde verilen karara karşı 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra tüketici hakem heyeti kararının iptali amacıyla dava açılması da mümkün değildir. Bu nitelikte alacak talepleri için talep edilen miktar tüketici hakem heyetinin görev alanına girmekte ise, tüketici hakem heyetine yeniden başvuruda bulunulması zorunludur. Tüketici hakem heyetine başvurmaksızın tüketici mahkemesinde itirazın iptaline ilişkin dava açılması mümkün değildir....

      Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz". Bu madde uyarınca değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur....

        Mahkemece hükmedilen alacak miktarına kesinti tarihinden itibaren faiz uygulanmıştır. Uyuşmazlık, tüketiciden kredi kullanımı sırasında yapılan kesintinin tahsili için tüketici hakem heyetine başvurulması halinde davalının, tüketici hakem heyetine başvuru tarihinde mi yoksa kesinti tarihinde mi temerrüde düştüğü hususundadır. 6098 sayılı B.K.’nun 117.maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. İhtarın söz konusu olmadığı hallerde davalı tüketici hakem heyetine başvurulması halinde başvuru, dava açılması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşer. Dava konusu olayda davacının, davalıyı, tüketici hakem heyetine başvuru tarihinden önce temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığından mahkemece, hükmedilen alacağa tüketici hakem heyetine başvuru tarihi olan 30.12.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken kesinti tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Mahkemece, davanın kabulü ile 2.458,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 68/1. maddesine göre; değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre dava tarihi itibariyle, Büyükşehir statüsünde bulunmayan ilçelerde, 3.000,00 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetleri, 3.000,00 TL ve üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici mahkemelerine gidilmesi gerekecektir....

            Somut uyuşmazlıkta, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydı ile belirsiz alacak olarak 100 TL’nin davalıdan tahsili istenmiş. Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verilmiştir. 5684 sayılı Yasa'nın 30/12 maddesi uyarınca, karar miktar itibariyle kesin olup, kesin karara göre kanun yolu incelemesinin Yasanın özel hükmüne göre İtiraz Hakem Heyetince yapılması gerekmektedir. Bu halde, davacının itirazın incelemesi yapılmak üzere dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım....

              Somut olayda; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemi tarafından verilen 13.02.2018 tarih- 2018/9300 sayılı karar, miktar itibariyle kesin olduğu belirtilerek verilmişse de, davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davada tazminat alacağının belirlenmesi için alınmış bir hesap raporu da bulunmadığından, hakem kararı bakımından itiraz yolu açıktır. Bu itibarla; davacının hakem kararına karşı yaptığı başvurunun, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/12. maddesinde belirtildiği gibi, öncelikle münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetince incelenmesi gereklidir....

                Mahkemece, davanın kabulü ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden takdir olunan %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Her ne kadar mahkemece, davanın kabulü ile itirazın kısmen iptaline karar verilmiş ise de; 28.05.20014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 68/1. maddesine göre, değeri 2.000.00.TL' nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine, 3.000.00.TL' nın altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise 2.000.00.TL – 3.000.00.TL arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklarda ise Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılamaz....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki hakem heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı banka, davalının kendisine tahsis edilen kredi kartını kaybettiğini, bu kartla yapılan harcamalar nedeniyle Tüketici Hakem heyetine şikayette bulunduğunu, hakem heyetinin kendilerinin aleyhine karar verildiğini ileri sürerek Etimesğut İlçesi Tüketici Hakem Heyetinin 23.3.2007 tarih ve 253 numaralı kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı, kredi kartının çalınmasında ve çalan kişilerce kullanılmasında kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

                    Buna göre "a" bendinde tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu, "b" bendinde, hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu kısımda öngörülen usule uyulmadığı, “c” bendinde, kararın tahkim süresi içinde verilmediği, “ç” bendinde, hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar verdiği, “d” bendinde, hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı, “e” bendinde tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması halinde, bu kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu, “f" bendinde, tarafların eşitliği ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği, “g” bendinde, hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı ve “ğ” bendinde ise, kararın...

                      UYAP Entegrasyonu