WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı bir kısım işçilik alacakları ile birlikte faiz alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdem tazminatı alacağı bakımından faiz alacağı hesaplanmıştır. Mahkemece bilirkişi tarafından hesaplanan alacak kalemlerinin toplamı üzerinden hüküm kurulmuştur. Mahkemece ayrı ayrı alacak kalemlerine hükmedilmesi gerekli iken mükerrer faize sebep olacak şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca hesaplanan faiz alacağı bakımından faize faiz olmayacak şekilde bilirkişiden rapor alınarak faiz hesaplaması yapılması gereklidir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 20.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Davanın terditli dava olarak açıldığı öncelikli dosya bilirkişiye yollanmaksızın kanunun emrettiği oranlarda faizin işletilmesi bu taleplerinin reddi halinde davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile ıslah hakları saklı tutularak 300 TL lik alacak davası olarak kabulüne karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece Mahkemesinin ilk talebi kabul ederek karar verdiği anlaşılmıştır. Ancak ana dava ile faiz talep edilmemesi halinde faizin sonradan talep edilmesi durumunda davanın faiz alacağı davası olduğu Yargıtay 9....

    en yüksek mevduat faiz oranları dikkate alınarak hesaplama yapılmasını taraflarınca talep edilmesine rağmen mahkemece taleplerinin değerlendirilmediğini, takip talebinde ve icra emrinde her bir alacak kalemi için işletilen faiz kalemlerine tekrar faiz işletilmesi talep edildiğini, faiz alacağına tekrar faiz talep edilmesi mümkün olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    -TL işlemiş faiz, 80,14.-TL gider vergisi olmak üzere toplam 12.575,45.-TL talep edebileceği, kredi kartı alacağı yönünden bankanın takip tarihi itibariyle 1.018,37.-TL asıl alacak, 244,96.-TL işlemiş faiz, 4,51.-TL gider vergisi olmak üzere toplam 1.267,84.-TL talep edebileceği, kredili mevduat hesabı asıl alacağı ile kredi kartı asıl alacağının takip tarihinden itibaren TCMB tebliği gereği değişen oranlarda temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 oranında gider vergisine tabi olduğu mütalaa edilmiştir....

      Davalı icra takibinde borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş olup, mahkemece davacının işlemiş faiz alacağı hesaplanıp, sonucuna göre 24.600,00 TL asıl alacak ve tespit edilecek işlemiş faiz alacağı üzerinden itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, işlemiş faiz alacağı hesaplanmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-İnkar tazminatına sadece asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerekirken, mahkemece işlemiş faizi de kapsayan tüm alacak üzerinden hükmedilmiş olması da, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ : 1. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 419,85 TL harcın istek halinde iadesine, 20/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Takip dayanağı ilamda 61.226,00- TL ve 145,91- TL alacak kalemlerinin faiz alacağı olduğunun yazılı olduğu, ilamı veren mahkemece bizatihi faiz alacağı olan bu alacaklara faiz işletilmesi yönünde tesis edilmiş bir hüküm bulunmadığı, buna karşın alacaklının 61.226,00- TL faiz alacağına 1.705,94- TL, 145,91- TL faiz alacağına ise 4,07- TL faiz talep etmek suretiyle faize faiz yürüttüğü anlaşılmıştır. Alacaklının birleşen davanın 1. fıkrasında hükmedilen 3.332,39- TL faiz alacağının tahsilini talep etmediği görülmüştür. İlamlı takipte icra emrinin taraf bilgileri, vergi numarasının yanı sıra alacak miktarları bakımından takip talebine ve ilama uygun düzenlenmesi zorunludur....

        Somut olayda, takip dayanığı ilamda kapitale dönüşen bir faiz alacağına hükmedilmemiştir. Bu nitelikteki faiz alacakları yönünden de Borçlar Kanununun 104/son maddesi gereğince faiz yürütülmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece tavzih kararının hükmün bir parçası olduğu ve ilamda hükmedilen faiz alacağının kapitale dönüşmediği nazara alınarak, faiz alacağı dışındaki yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin alacak kalemleri yönünden takipten sonra faiz yürütülmesine, faiz alacağına takipten sonra faiz yürütülemeyeceğine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünden hüküm tesis edilmesi doğru olmadığı gibi ilamlı takipten önce 310,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi şeklindeki ibarenin silinerek karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine şeklinde tavzih edildiğinden 310,20 TL harcın istenemeyeceği yönündeki şikayetin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir....

          Bilirkişi raporunda faiz hesabını Nisan 1995-Ocak 2008 dönemi aidat alacağı için yapıldığını açıklanmıştır. Bu durumda işlemiş faiz alacağının tespiti yönünden aidatların hangi döneme ait olduğu tam olarak belirlenmeden, belirlenecek döneme göre faiz miktarının değişeceği göz önüne alınmadan eksik inceleme ile hesaplama yapılması hatalıdır. Öte yandan bilirkişi yasal faiz oranlarını dikkate alarak işlemiş faiz hesabı yaptığını belirtmiş ise de, dosyada işletme kredilerine ilişkin faiz oranları bankalardan sorulmuş olup, yasal faiz oranlarına ilişkin bilgi yoktur. Hesaplamaya esas alınan faiz oranları denetlenememektedir. Bu nedenlerle mahkemece öncelikle yukarıda açıklandığı üzere aidat alacağı dönemi tespit edilip her bir dönem aidat alacağı yönünden yasal faiz oranları sorularak, TİS’lerdeki düzenleme ve istem dikkate alınarak sonuca gidilmelidir....

            Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı; 671.213,76 TL asıl alacak, 25.881,05 TL işlemiş faiz, 1.294,06 TL gider vergisi ve 242,72 TL masraf toplamı 698.631,59 TL olmaktadır Asıl alacak tutarının 35.035,74 TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %33,00 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine; 636.178,02 TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine tabi bulunmaktadır....

              Davacı vekilinin faiz başlangıcına yönelik karar düzeltme itirazlarına gelince; Davacı lehine dava konusu araçlar yönünden hükmedilen alacak artık değere katılma alacağı, dava konusu taşınmaz yönünden hükmedilen alacak ise katkı payı alacağı niteliğindedir. Yargıtay uygulamalarına göre, katkı payı alacağına dava tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmaz yönünden hükmedilen 7.153,50 TL katkı payı alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen toplam 10.000 TL’nin tamamına karar tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırıldığından ayrıca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu