Taraflar arasındaki sözleşmenin 11.1 maddesinde yer alan "Alıcı, satıcının kusuru olmaksızın makine teslim tarihine kadar, sözleşmeden tek taraflı vazgeçti takdirde satıcıya 300.000 TL tazminat ödeyecektir" sözleşmedeki bu hüküm T.B.K.' da düzenlenen cezai şart türlerinden "Dönme Cezasına" ilişkindir. ( ifayı engelleyen cezai şart) İlgili hükme göre " Borçlunun kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır."Dönme cezası borçluya cezayı ödeyerek sözleşmeden dönebilme veya sözleşmeyi feshedilme hakkı tanımaktadır. Bu sebeple alacaklı dönme cezası haricinde asıl edimin ifası talebinde bulunamaz. Dönme cezası talep eden kişinin kendi kusuru ile sözleşmeden dönmeye sebep olmaması gerekmektedir. Bununla birlikte diğer tarafın sözleşme dönme konusunda kusurlu veya haksız olması gerekmektedir. Yargıtay kararları da bu yöndedir....
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 ESAS-KARAR NO : 2021/702 E - 2022/229 K DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Alacak KARAR TARİHİ : 31/05/2024 YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2024 Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından satın alınan ürünün kamerasındaki arıza nedeni ile seçimlik haklardan olan dönme hakkının kullanılmış olmasına rağmen, telefonun alıcının isteği dışında tamirat yapılarak iade edildiği, buna göre davalı... A .Ş.'nin satıcı sıfatıyla diğer davalının ise garanti yükümlülüğü kapsamında sorumlu bulunduğu, davaya konu telefonun akıllı telefon niteliği, bu tür telefonların özellikle kamera özellikleri nedeni ile tercih ediliyor olması hususları gözetildiğinde, davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının haklı nitelikte olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden-davalı .....A.Ş. vekili tarafından; Mahkemece iş bu davadan önce açılan Ankara 7....
Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde "Ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." düzenlemesi mevcuttur....
Bu maddeye göre sözleşmeden dönme halinde taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulur ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracağı yani, sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönüleceğinden, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin tasfiyesi gerektiğinden sözleşmeden dönme anına kadar davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği ve davalıya teslim ettiği imalatlarla ilgili hakettiği iş bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, davalının kanıtladığı ödeme miktarı araştırılarak varsa bakiye iş bedelinin hüküm altına alınması veya iş sahibinin fazla ödemesinin istirdadına karar verilmesi gerekir....
olunmadığının tespitini de içinde barındırması ve sözleşmeden dönme hakkından yararlandırıldığında bu durumun doğal sonucu olarak kira bedelleri yönünden borçlu olunmadığının tespitinin de yapılmış olacağı gerekçesi ile; kira sözleşmesinden dönme istemi için bir yıllık kira bedeli esas alınarak harçlandırma işleminin yapılıp harcın yatırılmış olması dolayısı ile; eksik harç yatırıldığı ve eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesi ile "dosyanın işlemden kaldırılması" ilişkin kararının kaldırılmasına ve davanın esasına girilerek yargılamaya devam olunması için dosyanın karar veren mahkemeye gönderilmesine, yine birinci talebin sözleşmeden dönme istemi, ikinci talebin de kira bedelleri yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemi olarak 2 ayrı talep olarak nitelendirilecek olsa dahi; sözleşmeden dönme istemli birinci talep için bir yıllık kira bedeli esas alınarak dava açılırken harçlandırma işlemi yapıldığından ve 15.708,57- TL nisbi harç yartırılmış olduğundan en azından "sözleşmeden dönme...
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının sözleşmeden dönme nedeniyle menfi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne kadar zararının oluştuğu, bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise; alacak miktarının ne olduğu noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satılanın ayıplı olduğu iddiasıyla açılan sözleşmeden dönme ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 229. maddesindeki; " Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir: 1. Ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi. 2. Satılanın tamamen zaptında olduğu gibi, yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi. 3. Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi....
Buna göre yüklenicinin temel borcu, yükümlendiği işi sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin temel borcu ise iş bedelini ödemektir.Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 17/03/2010 gün, 2010/98-1538 sayılı kararı). Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/02/2010 gün, 2010/19-38 ve 2010/69 sayılı kararı)....
Gerçekten basit olayların dönme(rücu) nedeni sayılması, yukarıda değinilen mahzurun yanında, açıklanan yasa maddelerinde izlenen amaca aykırı bir durum yaratacağı gibi hak ve adalet duygularını da zedeler. Bu itibarla her iki madde hükümleri birlikte değerlendirilerek olayların kapsamları, nitelikleri, özellikle vahamet derecelerinin göz önünde bulundurulması zorunludur. Hemen belirtmek gerekir ki; bağıştan dönme(rücu), kurulmuş olan bir sözleşmeyi sonradan ortaya çıkan sebeplere göre sona erdiren yenilik doğurucu bir hak olduğundan, bağışlanan ancak dönme(rücu) anında elinde kalan miktarı vermekle yükümlüdür. Bu hak TBK'nın 297. maddesine göre geri alma sebebinin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içerisinde kullanılmalıdır. Somut olayda davacı mehir senedine konu takıların boşanma davasında ileri sürülen sebeplere dayalı olarak bağıştan rücü hukuksal sebebi uyarınca iadesini talep etmektedir....
Maddesinde düzenlenmiş olup, davacı reddeden mirasçının alacaklıları ve iflas idaresi, davalı ise mirası reddeden mirasçılar olduğunu, mirasın reddinin iptali davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu; 9- Yargıtay kararları incelenecek olursa, mirasın reddinden dönme davasında görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nın 382/c-7. Maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu, 383. Maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlendiğini; 10- Somut uyuşmazlığın konusunu da mirasın reddinden dönme oluşturmakta olup, açıklanan nedenlerle mahkemenin görevsizlik kararının yerinde olmadığını, Tüm bu sebeplerle; Antalya 8....