Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/2. maddesi "Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez." hükmünü içermektedir. Fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak hakkaniyet indirimi sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Somut olayda, kurye olarak çalışan davacı iş sözleşmesinin haksız feshedilmesi sebebi ile dava dilekçesinde kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma alacağını istemiştir....
, asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde belirtilen, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olduğu, bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceği, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için avukatlık ücretinin 440,00 TL olduğu belirtilmiştir....
Davalı vekili, davalı Bakanlık lehine hükmediline vekalet ücretinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde ücret farkı olarak talep edilen toplam miktarın 10.000 TL olduğunu, tefrik öncesi davadaki toplam dava değerinin 50.000 TL olduğunu, buna göre dava değerinin 10.000 TL olduğunu ve 10 TL vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemenin 30/03/2022 tarihli 2022/70 Esas 2022/483 Karar sayılı kararında; tefrik edilen mahkemenin 2021/40 Esas sayılı dosyasında, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, fark ücret alacağı talebinin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, dava konusu bu alacak talebinin belirlenebilir alacak olduğu, belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği belirtilerek davanın 114/1- h ve 115/2 maddesi gereğince hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verildiği ve davalı lehine 10,00 TL avukatlık ücretine hükmedildiği görülmüştür. Dava dilekçesinde, fark ücret alacağı talebinin 10,00 TL olduğu görülmüştür....
Kararı davalı temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasında davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 2013 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yer alan hukuki yardım konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretinin belirleneceği belirtilmiştir. Ayrıca asıl alacak miktarı 3.666,66 TL olduğu durumda ise ikinci kısım ikinci bölümde yer alan icra mahkemelerinde takip edilen davalardaki ücretin maktu olarak uygulanacağı ve bu ücretinde asıl ücreti geçemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda, mahkemece ulusal bayram genel tatil.hafta tatili, ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacağı taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine ve davalı Kurum lehine 1.200,00 TL vekalet ücreti verilmesine karar verilmiştir. 2012 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi gereğince “Asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez. “ denilmektedir. Somut olayda; davacının 100,00 TL'nin en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir. 2012 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesi hükmü amir olup, avukatlık ücretinin asıl alacağı geçemeyeceği açıktır. Asıl alacak miktarı 100,00 TL olduğundan, mahkemece bu miktardan fazla avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HUMK.nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Davacının fark ücret alacağı olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davalı Belediye aleyhine birkaç işçi adına seri davaların açıldığı, davacılarla ilgili ortak belgelerin Mahkemenin .... K. Sayılı ve davacısı .... ..... olan dosyanın ekinde bulunduğu görülmüştür. Yargılama sırasında rapor sunan bilirkişiler, davacıya ait ücret bordrolarının sunulmamış olması nedeniyle ücret alacağı talebinin hesaplanmasının mümkün olmadığını beyan etmişlerdir....
Davacının fark ücret alacağı olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda, davalı Belediye aleyhine birkaç işçi adına seri davaların açıldığı, davacılarla ilgili ortak belgelerin Mahkemenin 2013/24 Es.- 2014/316 K. Sayılı ve davacısı ... .... olan dosyanın ekinde bulunduğu görülmüştür. Yargılama sırasında rapor sunan bilirkişiler, davacıya ait ücret bordrolarının sunulmamış olması nedeniyle ücret alacağı talebinin hesaplanmasının mümkün olmadığını beyan etmişlerdir....
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/2. maddesi "Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez." hükmünü içermektedir. Somut olayda, mahkemece, reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12/2. maddesi gereğince davalı yararına 440,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 120,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ancak, belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....
Mahkemece 2565,99 TL kıdem tazminatı, 7462,75 TL fazla çalışma, 465,66 TL ulusal bayram genel tatil, 543,97 TL yıllık izin ve 70,41 TL ücret alacağı kabul edilmiş, yemek ücreti alacağı talebi ise reddedilmiştir. Reddedilen alacak üzerinden davalılar hakkında dava aynı sebepten dolayı reddedildiğinden tek bir avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı avukatlık ücreti takdiri hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....
Dosya içeriğine göre, davacı işçi tarafından dava dilekçesinde 1.000,00 TL fazla çalışma ücret alacağının tahsili talep edilmiş, bilirkişi raporu alınmasından sonra verilen 07.07.2015 harç tarihli ıslah dilekçesinde davacı, fazla mesai alacağı yönünden talebini 7.741,44 TL daha arttırarak toplamda 8.741,44 TL fazla mesai alacağı talep etmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Mahkemece 3.887,28 TL net TL fazla mesai alacağı, takdiren 1/4 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak 2.915,46 TL olarak hüküm altına alınmış olup, takdiri indirim uygulanmaksızın reddedilen alacak miktarı toplamda 4.854,16 TL’dir. Hal böyle olunca, reddedilen alacak miktarı üzerinden davalı lehine maktu vekalet ücretinin altında kalmayacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma sebebidir....