Tarifenin "Avukatlık Ücret Tarifesi" bölümünün 11. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Ancak, bu ücret asıl alacağı geçemez." ibaresinin, incelenmesi: Dava konusu Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11. maddesinde hükme bağlanan, İcra ve İflas Müdürlüklerindeki konusu para veya para ile değerlendirilen hukuki yardımlarda, davanın sonucunda hükmedilecek avukatlık ücretinin Tarife'nin üçüncü kısmına göre nispî olarak belirleneceği, hükmedilecek nispi avukatlık ücretinin, takip miktarı 3.000.-TL'ye kadar olan icra takiplerinde Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde icra dairelerindeki takipler için öngörülen maktu avukatlık ücret olduğu, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceği kuralıyla, avukatların mesleklerini icra ederken hak edecekleri ücretlere belli bir asgari sınır getirilmek suretiyle yapılan hukuki yardımın niteliği ve niceliği ne olursa olsun avukatın verdiği hukuki hizmetin maddi karşılığının belli bir miktarın altına düşmesinin engellenmek istenildiği anlaşılmaktadır....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12/2. maddesinde “Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dava dilekçesinde toplamda 700,00 TL alacak talebinde bulunulmuş olup, dava konusu miktar davacı tarafından ıslah edilmemiştir. Bu durumda reddedilen toplam alacak 700,00 TL olduğundan, davalı lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 440,00 TL iken 1.320,00 TL'ye hükmedilmesi isabetli olmamıştır. ./.....
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olduğu, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceği düzenlenmiştir. Somut olayda, 100,00 TL prim alacağı talebinin reddine karar verilmiş olmasına rağmen, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesine göre davalılardan Müge Konfeksiyon Tuhafiye Paz. İmal. San. Tic. Ltd. Şti. yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi isabetsizdir....
ücret alacağının öncelikle mahkemece hesaplanması sonrasında davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkillerinin avukatlık ücret alacağının şuan için taraflarınca hesaplanabilmesi mümkün bulunmadığından bu alacak kalemine ilişkin davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin ve sair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik akdi avukatlık, karşı taraf dava avukatlık, müvekkil icra avukatlık, karşı taraf icra avukatlık, ceza dosyası müvekkil avukatlık ücretinin tahkikat sonucunda tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla asgari 100,00TL avukatlık vekalet ücreti belirsiz alacağının davalının davalarından feragat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücret olduğu, ancak bu ücretin asıl alacağı geçemeyeceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davalılardan .... A....
Islah dilekçesinde de, talep konusu alacak miktarlarını arttırmakla beraber, davalı ...Ş.’nin sorumluluğunu yalnızca kıdem tazminatından net 6.580,89 TL olmak üzere sınırlandırmıştır. Mahkemece, talep doğrultusunda ücret ve yıllık izin ücreti alacakları bakımından yalnızca davalı ... Ltd. Şti., kıdem tazminatı bakımından ise ...A.Ş. sınırlı sorumlu olmak üzere, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiştir. Dava ve ıslah dilekçesi içeriği değerlendirildiğinde, davalı ...Ş. bakımından talep edilen alacak miktarının aynen hüküm altına alındığı, ilgili davalı bakımından reddedilen alacak miktarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, diğer davalı ... Ltd. Şti. bakımından, talep edilen toplam ücret alacağı miktarı 3.000,00 TL olmasına rağmen, hüküm altına alınan miktar 2.082,06 TL olup; ilgili davalı bakımından reddedilen alacak miktarı toplam 917,94 TL’dir....
Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 100,00 TL ziynet alacağı talebine yönelik kısmi dava olup, mahkemece 6100 sayılı Kanun`un 150 nci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davanın peşin harcının da bu miktar üzerinden yatırıldığı, bu durumda karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince dava konusu edilen alacak miktarı üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, Yargıtay 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Yıllık izin ücreti ve ücret alacağının dava açıldıktan sonra 03.03.2014 tarihinde ödendiği tartışmasızdır. Ödemelerin dava açıldıktan sonra yapıldığı; dava açıldıktan sonra yapılan ücret ödemeleri nedeniyle ücret alacağı ve yıllık izin ücreti talebinin konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... hakkında verilen iflas kararı nedeniyle vekalet akdinin yasa gereği iradesi dışında sonlandığını, müflis ...’in iflas idaresi tarafından rüçhanlı alacak olarak iflas masasına talep ettiği alacak kaydının reddedildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müflis ...'ten iflas tarihi itibariyle 105.935,83 TL ilama müstenit karşı yan vekalet ücret asıl alacağı, 95.345,52 TL yasal faizi ve 2.346.321,53 TL iflas tarihi itibariyle derdest olan ancak sonlanan vekalet ilişkisi nedeniyle muaccel olan vekalet ücret alacağı olmak üzere toplam 2.547.602,88 TL avukatlık ücret alacağının, rüçhanlı alacak olarak kayıt kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı müflis iflas idaresi vekili asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir....
Bu itibarla dava ve ıslah zaman aşımı dikkate alınarak son ücret asgari ücrete oranlanmak sureti ile dönemsel ücret seyri üzerinden aylık ücret alacağı hesap edilmeli, bundan ödendiği ispat edilen miktarların mahsubu ile bakiye alacak talep de dikkate alınarak hüküm altına alınmalıdır. Fazla mesai ücreti açısından ise, haftalık 7.5 saat üzerinden fazla mesai ücreti hesaplanması yerinde ise de, hesaplamalarda dışlanan bordrolardaki miktarlar asgari ücret üzerinden tahakkuk ettirildiğinden davacının kabul edilen ücreti dikkate alındığında bu hesaplama yöntemi doğru değildir. Bu itibarla dava ve ıslah zaman aşımı dikkate alınarak son ücretin asgari ücrete oranı üzerinden dönemsel ücretler üzerinden fazla mesai ücreti hesap edilmeli, bordrolarda tahakkuk ettirilen ve ödenen miktarların mahsubu ile bakiye fazla mesai ücretinin tahsiline karar verilmelidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....