un ... 4.Noterliğinin 29.06.2006 tarih ve 14600 nolu düzenleme şeklindeki vasiyetnamesinin iptali, olmaz ise tenkisi istenilmiştir. Davacı vekili 16.09.2010 tarihli celse de davayı tenkis davasına dönüştürdüklerini bildirmiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı ... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalılar ve vekili gelmedi. Gelen davacı asilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 06.11.2012 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vasiyetnamenin iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali talebinin esastan reddine, tenkis talebi yönünden ise ıslah tarihi itibariyle TMK 571 inci maddede düzenlenen hak düşürücü sürenin geçmediği, tenkis hesabı konusunda uzman bilirkişiden alınan rapor uyarınca davacının saklı payının ihlal edildiği, bu nedenle her bir davalıdan 36.364,66 TL olmak üzere toplam 109.093,98 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin tenkis talebinin kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Dosya kapsamına daha önceki tarihlerde sundukları süre aşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiği şeklindeki taleplerini tekrar ettiklerini, Yargıtay 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mirasta iade, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup bu tür kademeli isteklerde öncelikle mirasta denkleştirme konusunda bir karar verilmeden tenkis istemi incelenemez.Mahkemece mirasta denkleştirme davasının reddine, tenkis isteminin kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm davacı tarafından mirasta denkleştirme isteğinin kabul edilmesi gerektiğine ve tenkis hesabının hatalı olduğuna dair davalı tarafından ise saklı paya tecavüz bulunmadığına değinilerek temyiz edilmiştir.Eldeki davada öncelikle denkleştirme konusunda bir karar verilmeden tenkis isteminin incelenmesi mümkün olmayıp mirasta denkleştirme konusunda inceleme görevi Dairemizin görevi dışındadır....
Somut olayda;davacı,çeyiz senedinden kaynaklı eşya ve ziynetlerinin davalı tarafta kaldığını belirterek,eşyaların bir kısmının aynen teslimini,olmaz ise bedelini;ziynet eşyalarının ise bedelini talep etmekte olup,bu kapsamda söz konusu uyuşmazlığın çeyiz senedinden kaynaklı alacak davası olduğu,uyuşmazlığın çözümünde yukarıda ifade edilen yasa hükmü de gözetildiğinde Aile Mahkemelerinin görevli olduğu kuşkusuzdur.Yine,taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği nazara alındığında uyuşmazlığın esasını çözümlemeye yönelik inceleme ve değerlendirme yapılarak eda hükmü kurulması gerekmektedir. Davaya konu tüm menkullerin karı-kocanın ortak mülkiyetinde olduğu ve bu menkuller ile ilgili ortaklığın giderilmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurma görev ve yetkisinin mahkemelerine ait olmadığı gerekçe gösterilerek, sadece söz konusu eşyaların eşlerin mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL OLMAZSA TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmaz ise tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 559. maddesinden söz edilmek suretiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi(mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....
-KARAR- Asıl ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve pay oranında tescil, mümkün olmaz ise tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; çekişme konusu taşınmazlarda davalıların miras bırakanı ..... ait payların kök miras bırakan ..... edinilmediği saptanmak suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'in 680 ada 2 parsel sayılı taşınmazının intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini 21.05.2009 tarihinde satış suretiyle eşinin yeğeni olan davalıya devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ölene kadar dava konusu taşınmazda oturduğunu, mal satmaya ihtiyacının bulunmadığını ileri sürerek tapunun iptali ile miras payları oranında tescile mümkün olmaz ise tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, yatalak ve kanser hastası olan miras bırakan ile eşine baktığını, karşılığında 10.000.-TL bedelle çekişme konusu taşınmazın devredildiğini, davacıların bu durumu bildikleri halde dava açmalarının kötüniyetli olduklarını gösterdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
-KARAR- Dava, tapu iptali-tescil, olmaz ise tenkis isteğine ilişkin olup; temyiz aşamasında davacı vekilince davadan feragat edildiği bildirilmiş ise de, vakaletname örneği evraka eklenmemiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 311. maddesinde, feragatın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı; 310. maddesinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği hükümleri düzenlenmiştir. Hal böyle olunca: 1) Öncelikle, davacı vekilinin vekaletname örneğinin temin edilmesi ve davadan feragat yetkisinin bulunup bulunmadığının denetlenmesi, 2) Feragat yetkisinin bulunması halinde, 6100 sayılı HMK ile ilgili Yönetmeliğin "hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh halinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir....
Davacı eldeki davada, ilk davada talep edilen sözleşmenin 23. maddesinden kaynaklı haksız kullanım bedelinin o davaya konu edilmeyen kısmını talep etmiştir. Bu amaçla İstanbul 2. İcra Müdürlüğünün 2018/42979 Esas sayılı dosyasında İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin gerekçeli kararında belirlenen 14.000 Euro haksız kullanım bedelinin tahsili amacıyla takip başlatılmış, davalıların itirazı üzerine takip durmuştur. İlk derece mahkemesince bilirkişi raporu alınmıştır. İbraz edilen raporda, haksız kullanım bedelinin cezai şart niteliğinde olduğu tespit edilerek 15 günlük gecikme nedeniyle 15.000 Euro haksız kullanım bedeli bulunduğu, daha önceki davada taleple bağlı kalınarak 1.000 Euro'nun hüküm altına alındığı, önceki hükümde bu talebin kısmi yapılması nedeniyle tenkis husususun değerlendirilmediği bu nedenle alacağın 1/2 oranında tenkis edileceği bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS - ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, eşi olan mirasbırakan ...'ın dava konusu 3 adet bağımsız bölümünü davalı kızlarına temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali-tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar, mirasbırakan babalarının davacı 2. eşine de kazandırmalarda bulunduğunu, paylaştırma amacıyla hareket ettiğini belirtip davanın reddini savunmuşlar; birleşen davaları ile de, davacının terekeden aldığı fazla değer için 20.000-tl alacağın tahsilini, olmaz ise tenkisini talep etmişlerdir. Mahkemece, miasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiği gerekçesiyle her iki davanın da reddine karar verilmiştir....