WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih, 2003/12- 574- 564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 51.maddesinde dava ehliyetinin medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği düzenlenmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 620. (818 sayılı BK'nın 520.) maddesinde de açıklandığı üzere, adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar. Dolayısıyla adi ortaklığın aktif ve pasif dava ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir....

Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 638. maddesine göre; ortaklık sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça adi ortaklar birlikte ya da temsilci vasıtasıyla üçüncü kişilere karşı deruhte etmiş oldukları borçlardan müteselsilen sorumlu olurlar. Bu hükme göre alacağa ilişkin bu davanın adi ortakların müteselsil sorumluluğuna dayalı olarak her birine karşı açılması mümkündür. Alacak istemli dava, adi ortaklıklardan birine veya birkaçına karşı açılmış ise, TBK. 163. maddesi uyarınca dava incelenmelidir. Ancak sadece adi ortaklık veya ortak girişim denmiş ve kişi gösterilmemiş ise “Hukuk Genel Kurulunun 8.10.2003 tarih, 2003/12- 574- 564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı tarafından Bakırköy 9....

Dava; adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 1-Adi ortaklık sözleşmesi; geçerlilik şekli olarak, herhangi bir şekle bağlı değildir. Ancak, ispat şekli bakımından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Ayrıca, adi ortaklık ilişkisinde; bir ortak tarafından açılan alacak talepli dava, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemini de kapsar. Somut olayda; taraflar arasında sözlü bir adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu davalının aşamalarda tespit edilen beyanları ile de sabit olup, ortaklık ilişkisinin sona erdiği de ihtilaflı değildir. Bu noktada ise,taraflar arasındaki ortaklık son bulduğuna göre tasfiyenin de mahkemece bizzat yapılması gerekir. Adi ortaklık ilişkisi, TBK'nın 639.maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/147 ESAS - 2020/12 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Karaman 1....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/147 ESAS - 2020/12 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Karaman 1....

    Maddesinde; adi ortaklık; "Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır." şeklinde düzenlenmiş olup, Adi ortaklıkta (gelir paylaşımında) işletici tüm ortaklar olup yine ortaklar zararlardan sorumludur. Davaya konu sözleşmede de; tarafların kardan ve zarardan birlikte mesul oldukları anlaşılmaktadır. Zira yapılacak masraflar ortak olarak ödenecektir. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşme Türk Borçlar Kanunu'nun 620. maddesinde düzenlenen adi ortaklığa ilişkin olup işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      Bu halde taraflar arasındaki hukuki ilişki satım değil adi ortaklık sözleşmesidir. Adi ortaklık sözleşmesinin hüküm ve sonuçlarına ve buna dayalı taleplerin görülmesine ilişkin davalarda ise Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmakta olup, verilen kararın temyizen incelenmesi görevi 7. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunun, müvekkilinin adi ortaklık gereğince ifa etmesi gereken tüm edimleri ifa ettiğinin yaklaşık olarak değil aksine tam olarak ispat ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak rödavans sözleşmesinden kaynaklanan işletmecilik hakkının 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için ileride tasfiye memuru olarak değiştirilmek üzere tedbiren denetim kayyımı atanmasını istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemli davada, davalı şirketin rödevans sözleşmesinden kaynaklı işletmecilik hakkının tedbiren 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve adi ortaklığa tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir....

            KARAR Davacılar, ... ’ün mirasçıları olduklarını, murisleri ile davalı arasında mevcut olan adi ortaklığın 11.5.2005 tarihine kadar sürdüğünü, bu tarihte işin bırakıldığına dair yoklama fişi bulunduğunu, ortaklığın sona ermesinden sonra ortaklık adına tahakkuk eden tüm borçların murisleri tarafından ödendiğini, murisin 3.12.2005 tarihinde vefatından sonra ortaklığın Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçlarının da kendileri tarafından ödenmekte olup, taksit ödemelerinin de halen devam ettiğini, adi ortakların ortaklık borçlarından eşit oranda sorumlu olmaları nedeniyle davalının, hissesine düşen ortaklık borçları nedeniyle kendilerine karşı sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ortaklığın borçları nedeniyle ... oldukları miktarlar üzerinden davalının payına isabet eden kısım nedeniyle toplam 17.089,00 YTL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu