WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile arıcılık yapmak konusunda adi ortaklık kurduklarını, arıların sıcak iklim arısı olması nedeni ile mevsime alışamadığını, bu nedenle dönemin bal mevsimi olmasına rağmen arıların bal vermediğini, kendisinin davacıdan alacaklı olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 638,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur. Davacı, adi ortaklıktan kaynaklanan alacağını talep etmektedir. Bir ortak tarafından adi ortaklıktan kaynaklanan alacağın talep edilmesi, aynı zamanda ortaklığın feshi ve tasfiyeyi de kapsar. Bu ortağın talebinin fesih ve tasfiye sonucunda oluşacak alacağa ilişkin olduğunun kabulü gerekir....

    Ne var ki, mahkemece taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin sözlü anlaşma ile kurulduğu benimsenmiş ve ancak zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Mahkemenin adi ortaklık ilişkisinin kurulduğuna dair gerekçesi davalılar tarafından temyiz edilmeyerek benimsenmiş bulunmaktadır. Hal böyle olunca taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü zorunludur. Adi ortaklık ilişkisinin varlığı kabul edildiği için de olayda zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının incelenmesi gerekir. Adi Ortaklığa konu olayın gerçekleşmesi durumunda ortaklığında fesih ve tasfiye edildiği söylenemez. Ortaklık, taraflar arasında yapılan bir anlaşma veya mahkeme kararı olmadıkça tasfiye ediliş sayılamaz. Bir başka deyişle, tarafların ortaklıktaki hak ve borçları hususunda taraflar arasında bir anlaşma olmadıkça veya bu husus mahkeme kararıyla belirlenip tasfiyeyle karar verilmedikçe adi ortaklığın devam ettiği kabul edilmelidir....

      Davacı vekili; adi ortaklık sözleşmesini sona erdiren sebepler arasında kat irtifakının kurulması nedeniyle sona ermenin yer almadığını, sözleşmenin ve adi ortaklık ilişkisinin sona erdiğine ilişkin dosyada herhangi bir delilin mevcut olmadığını, ispat yükünün davalı tarafta olması ve adi ortaklığın sona erdiğine ilişkin davalı tarafından hiçbir belge ortaya konmamasına rağmen, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı vekili; zamanaşımı başlangıcı olarak belirlenen olgunun hatalı olduğunu, adi ortaklık ilişkisinin 17.08.1999 tarihinde yaşanan depremin ardından şehirdeki kat izinlerinin düşürülmesi nedeniyle gerçekleşmesinin imkansız duruma geldiğini, bu tarih itibariyle Mahkemece varlığı kabul edilen adi ortaklık ilişkisinin sona erdiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

        Tedbir yönünden yapılan incelemede: Adi ortaklık kapsamında olduğu yukarıda açıklanan ve satılmayan taşınmazlarla ilgili ihtiyati tedbirin devam etmesinin, adi ortaklık sözleşmesi sebebiyle tarafların hak ve menfaat dengesine uygun düşeceği değerlendirilmekle ,davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir." gerekçeleriyle kararın, HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karar sonrası davalı tarafça; 01/06/2023 tarihli dilekçesi ile; dava konusu 23.02.2009 tarihli sözleşmenin, hukuken geçerli bir adi ortaklık sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların adi ortaklık adına satın alınmadığı ve dolayısı ile davacı T1 davalı müvekkili Kayhan'dan ortaklık kar payı talep etme hakkının bulunmadığı hususlarının sabit olduğunu, bu nedenle, davalı müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması adına öncelikle dava konusu taşınmazlar üzerindeki İhtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/18 Esas KARAR NO :2022/332 DAVA:Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan Talepler DAVA TARİHİ:07/01/2022 KARAR TARİHİ:21/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil şirket arasında ... 31. Noterliğinin 16/01/2017 tarih ve ... yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi uyarınca ve taraflar arasındaki ortaklık çerçevesinde müvekkil şirkette payı ve yöneticilik sıfatı kalmayan ...'nin adi ortaklıktaki imza ve yetkisinin iptaline, adi ortaklık ortaklarından müvekkil şirketin ...'den boşalan temsilcisinin yine müvekkil şirket yetkilisi ... olarak belirlenmesine ve tescil ve ilanına, davalının adi ortaklık sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerinden yerine getirmediği İstanbul İli, ... İlçesi, ......

          Adi ortaklığa ait defterler ile davalının defterlerinin birbiri ile örtüştüğü ve defter kayıtlarından davalının 29.518,60-TL alacaklı olduğu anlaşılmış ise de, bu yöndeki tespit başka bir davanın konusu yapılabilecek olup, davalının bu konuda muhtariyeti bulunmaktadır. Ancak, bu durum, kambiyo evrakını, işaret edilen vakıalar ve hukuki tespitler karşısında adi ortaklık yönünden geçerli kılmaz. Bu sebeplerle, takibe dayanak bononun kambiyo hukuku kuralları içinde adi ortaklığı bağlamayacağı değerlendirilmiş, takibin adi ortaklık aleyhine başlatıldığı ve davacıların takipte ve davada ortak sıfatı ile taraf oldukları gözetilmiş, hal böyle olunca adi ortaklık adına hüküm kurulmuştur. Adi ortaklığa mal satıp teslim eden ve bu işlemler sırasında ortaklardan ... ile muhatap olan davalının, ...'...

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, adi ortaklık tasfiyesi istemine ilişkindir. Davanın açıldığı Fethiye 3....

              Adi Ortaklık olarak adi ortaklığa yöneltilmiş, dava dilekçesi adi ortaklık adına tebliğ edilerek yargılama yapılmıştır. Adi ortaklığa karşı açılmış olan dava, diğer ortakların tümüne karşı yöneltilmiş demektir. Bu durumda, adi ortaklığı oluşturan tüzel kişilerin ayrı ayrı davalı olarak gösterilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Eldeki davada, davalı tarafın yanlış gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/5. maddesi uyarınca, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktadır. Bu sebeple davacı vekiline, adi ortaklığı oluşturan tüm davalılara tebligat yapılması için süre verilmeli ve taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmelidir....

                TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2013 NUMARASI : 2012/5-2013/777 Davalı tarafta yer alan şirketler arasındaki adi ortaklık ilişkisi fesih ve tasfiye edilmiş olup, uyuşmazlık ve hüküm; tasfiyeden sonra doğan alacağın davacıya TMK'nın 183.ve 184.maddeleri uyarınca temlik edilmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Diğer bir anlatımla taraflar arasında adi ortaklıktan kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığı , uyuşmazlığın alacağın temliki hükümlerinden kaynaklandığı yerel mahkemece de kabulündedir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Adi ortaklığından icra takip tarihi itibariyle .....kredi kartından kaynaklanan 20.375,65 TL asıl alacak + 1.410,67 TL işlemiş faiz + 70,53 TL BSMV olmak üzere toplam 21.856,86 TL nakit alacağının bulunduğu, davalılar ... ve ...'in sorumluluk tutarının belirlenmesi; Adi ortaklığı oluşturan kişiler Adi ortaklığın borçlarından üçüncü kişilere karşı bütün mal varlıkları ile sorumludurlar, ortaklar arasında müteselsil sorumluluk bulunur, buna göre Bankanın asıl borçlu ... ve Ortağı isimli adi ortaklıktan kredi kartından kaynaklanan 20.375,65 TL asıl alacak +1.410,67 TL işlemiş faiz + 70,53 TL BSMV olmak üzere Toplam 21.856,86 TL nakit alacağından davalılar ... ve ...'in müteselsilen sorumlu oldukları yönünde rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi ek raporu fennî sıhhati haiz, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin konu ile ilgili içtihatları ile uyumlu bulunduğundan hükme esas alınarak, davalıların Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün ......

                    UYAP Entegrasyonu