Dava konusu taşınmazın tapuda “arsa” olarak kayıtlı olduğu, üzerinde üç kattan müteşekkil bir binanın mevcut olduğu, başlı başına kullanmaya elverişli bağımsız bölüm niteliğindeki üçüncü katının aile konutu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölüm üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı tesis edilmediğine, bu bölüm için bağımsız bir tapu kaydı oluşturulmamış olduğuna göre, mahkemece verilen kararın infaz olanağı bulunmamaktadır. Çünkü, aile konutu şerhi, hak sahibi açısından, tasarruf yetkisini ve temlik hakkını kısıtlayıcı işleve sahiptir (Tapu Sicili Tüzüğü m. 49/1-c). Bu işlevin gerçekleşebilmesi için de, aile konutu olarak kullanılan bölümün bağımsız tapuya bağlanmış olması gerekir. Böyle değilse, taşınmazın tamamının tapu kütüğüne şerh konulmalıdır. Bu olmadığına göre, verilen kararın tapu kütüğüne “şerh” olarak işlenmesi olanağı bulunmamaktadır. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 16.06.2015...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:''Yapılan açıklamalar, ilgili kanun hükümleri, anılan yargıtay içtihatları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesis edildiğinde aile konutu şerhi bulunmadığı, ancak yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, konutun aile konutu olduğuna kanaat getirilmiş olup tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığı, dava konusu taşınmaza şerh konulmasa dahi aile konutu olduğu, diğer söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu değil, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabildiği, bu nedenle de aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerhin "kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşıdığı; davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranarak ipotek koydurduğu evin aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığına yönelik bir tespit yapmadığı, ipotek konurken işlem sırasında davalı banka tarafından davacı eşin açık rızasının alındığı da ispatlanamadığı anlaşıldığından...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Açılan davanın kabulü ile Karaman Merkez Hacı Celal Mahallesi 4176 Ada 4 Parsel 1.kat 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davacının tek taraflı iradesi ile haklı sebep olmaksızın müşterek haneyi terk ettiğini, ayrı bir ikamete taşındığını, taşınmazın aile konutu sıfatını yitirdiğini belirterek davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Açılan davanın kabulü ile Karaman Merkez Hacı Celal Mahallesi 4176 Ada 4 Parsel 1.kat 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davacının tek taraflı iradesi ile haklı sebep olmaksızın müşterek haneyi terk ettiğini, ayrı bir ikamete taşındığını, taşınmazın aile konutu sıfatını yitirdiğini belirterek davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....
konutu vasfı taşıdığı ve davacı tarafın dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebinde hukuki menfaatinin bulunduğu gerekçesi ile davacı tarafın Yapı Kredi Bankası aleyhine ve davalı ... aleyhine açmış olduğu ipoteğin kaldırılması davasının reddine, davacı tarafın ... aleyhine açmış olduğu aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davasının kabulü ile ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık ek kararla aile konutu şerhinin taşınmazın bir bölümü üzerinde terkinine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 194 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 3....
İlk Derece Mahkemesi’nin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesi’nin 07.11.2019 tarih ve 2018/186 Esas, 2019/879 Karar sayılı kararı ile tapuda kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğu, davalı eşin, davacının açık rızası bulunmadığı halde davalı eşin aile konutunu sattığı ve aile konutu üzerinde ipotek tesis ettiği, işlemlerin geçersiz olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kısmen kabulüne,... adına bulunan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin davasının reddine, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin kabulü ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, davalı banka lehine konulan ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir. B. Bölge Adliye Mahkemesi’nin Gönderme Kararı 1.İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı eşin yaptığı satışın hükümsüz olduğunu, davalılardan ...'...
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2018 NUMARASI : 2016/495 ESAS 2018/69 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması - İpoteğin Kaldırılması KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı T5 davacının muvafakatı olmaksızın Karabük İli, Safranbolu İlçesi, Bağlarbaşı Mahallesinde bulunan 695 ada 44 parselde kaim 6.Blok 4 nolu bağımsız bölümdeki aile konutu vasfındaki taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, kurulan ipoteğe davacının muvafakatının olmadığını, her ne kadar tapu kayıtlarında aile konutu şerhi yer almasa da bankanın ipotek koymadan önce yaptırdığı incelemede dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olduğunu beyanla taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde özetle dava konusu taşınmazın 15 yıldır aile konutu olduğunu, eşinin 23.11.2011 tarihinde vefat ettiğini, geride mirasçı olarak önceki evliliğinden olan çocuklarını bıraktığını, eşinin ölümünden sonra da halen bu taşınmazda oturduğunu, eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarının bu taşınmazla ilgili olarak ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını belirterek dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması istemiyle eldeki bu davayı açmıştır....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; "...davacının vefat eden eşinden defalarca evin tamamını istediğini, çocukları tarafından tehdit edildiğini ve hiç olmazsa aile konutu şerhi konulmasını talep etmesine rağmen vefat eden Mustafa'nın bunu kabul etmediğini, sadece emekli maaşına razı olduğunu bildirmesine rağmen evimi istiyorsun ve tehtid ediyorsun diyerek şikayet edeceğini söylediğini, ancak şikayet etmeyerek eşine sahip çıkıp koruduğunu, aniden vefat ettiğini,ortaklığın giderilmesi davasının da mevcut olduğunu, davanın reddini" istemiştir. Mahkemece neticeten ve özetle; "...taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine, aile konutu şerhi konulması talebinin ise reddine"karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....