Köyü 2804 parsel sayılı taşınmazlardaki her türlü hak ve hisselerinin tamamını ölünceye kadar bakıp gözetmek şartı ile davacıya bıraktığını, davacının sözleşme şartlarını yerine getirdiğini belirterek sözleşmeye konu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı ...'ın vekili; davanın kötü niyetli olarak açtığını, davaya konu ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali talebiyle daha önce İpsala Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/121 Esasında kayıtlı dava açıldığını, tarafların anlaşması üzerine iptal davasının takipsiz bırakıldığını, anlaşma şartı davacının ölünceye kadar bakma sözleşmesinden doğan sözleşmeye konu taşınmazların tamamının kendi adına tapuya tescilinden feragat etmesi olduğunu, ölünceye kadar bakma sözleşmesine karşı zamanaşımı ve şekil şartları yönünden itiraz hakları da dahil olmak üzere tüm itiraz haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. III....
Davacı, maliki bulunduğu 7 parsel sayılı taşınmazını 28/08/1984 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile mirasbırakan eşi ....’ya temlik ettiğini, akdin yükümlüsü mirasbırakanın 28/03/1989 tarihinde vefat etmesi nedeniyle sorumluluğun mirasçıları olan davalılara geçtiğini, ancak davalıların sorumluluklarını yerine getirmediklerini, ölünceye kadar bakma akdinin davalılar tarafından ihlal edildiğini ileri sürerek, akdin feshi ile davalılar adına olan tapu kaydının iptal edilerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının yeniden evlendiğini ve yurtdışında yaşadığını, iddialarının doğru olmadığını, ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan bakım borcunu yerine getirdiklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davacı, 14/03/2011 tarihli belgeye dayanarak davalıdan her ay 750 TL alacaklı olduğunu ve borcun ödenmediğini iddia ederek talepte bulunmuş, davalı ise savunmasında dayanılan belgenin niteliği itibariyle ölünceye kadar bakma akdi olduğunu ve resmi şekilde yapılmadığını ayrıca bu belgeyi tazyik altında imzalamak zorunda kaldığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Taraflar arasında düzenlendiği ihtilafsız olan, icra takibinde ve davada dayanılan 14.03.2011 belgede, “...’ın bila bedelli boş senedini elinde bulunduran ..., ...’a 30/03/2011 tarihine kadar iade edecek olup, bu senetle herhangi bir borç – alacak yoktur.... ve ..., ölünceye kadar babaları ...’ın banka hesabına her ay 750,00’er TL para yatıracaktır.” yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu belgenin içeriğinden taraflar arasında ölünceye kadar bakma akdi düzenlenmediği sonucuna ulaşılmaktadır....
Noterliği’nde, yeğeni olan sanık ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi imzaladığı, yine aynı tarihte mağdur ... tarafından sanığa “her konuda ve her türlü tasarrufu yapabilecek içerikte, düzenleme şeklinde genel vekaletname” verildiği, ancak mağdur ...’nun noterlikte açıkladığı öncelikli iradesinin “ölünceye kadar bakma akdi ile ve bu akdin doğal sonucu olarak taşınmazlarının kendisi üzerine kayıtlı olmaya devam etmesi, ancak taşınmazlarla ilgili kira, vergi, alacak ve diğer yasal işlemlerin sanık tarafından yerine getirilmesi, ancak ikinci vekaletnamenin tanzimi sırasında ölünceye kadar bakma akdine atıfta bulunulmadan genel vekaletname tanzim edildiği, genel vekaletnamede ölünceye kadar bakma akdine atıfta bulunulmaması nedeniyle taşınmazların devri dahil her türlü tasarrufu yapma yetkisinin sanığa geçtiği, sanığın da bu vekaletnameye dayanarak mağdur adına kayıtlı bir adet mesken ile iş yerini adına tescil ettirdiği, sanığın kardeşi olan katılanın şikayeti üzerine soruşturmanın başlatıldığı...
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacının tescil isteğinin dayanağını oluşturan 14.09.1979 tarihli sözleşme noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir.Toplanan kanıtlar ile bakım alacaklısının sözleşme tarihinden sonra ölünceye kadar bakım borçlusu ve ailesi ile birlikte yaşadığı, bakım borçlusunun sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirdiği, bakım alacaklısının sözleşme gereklerinin yerine getirilmediği iddiası ile sözleşmenin iptali istemiyle açılmış bir davasının bulunmadığı sabittir. Mahkemenin saklı payın korunması gerektiği yönündeki kabulüne gelince; Türk Medeni Kanununun 565/4. maddesinde murisin hangi sağlararası tasarrufları hakkında tenkis istenebileceği açıklanmıştır. Bu maddenin 4.fıkrasındaki şartlar kesin bir biçimde ispatlanmadıkça murisin yaptığı ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı tasarruflardan olup tenkisi istenemez. Ölünceye kadar bakma akti, niteliği itibariyle güvence sağlayan bir akittir....
Davalı, asıl davada ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan bakım borcunu yerine getirdiğini, birleşen davada ise vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl dava yönünden tapu iptal ve tescil davasının sözleşmeden doğan yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirildiği gerekçesiyle, tenkis talebinin ise ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ivazlı akitlerden olduğu, bu nedenle tenkise tabi tutulamayacağı gerekçesiyle, birleşen dava yönünden ise vasiyetname düzenlendikten sonra çekişme konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile devredildiği, bu nedenle vasiyetnamenin hükümsüz hale geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı....
Öte yandan, Türk Borçlar Kanunu’nun 618. maddesinde öngörülen fesih beyanının kullanılması ile sözleşmenin ortadan kalkacağı; feshin hükümlerinin önceye etkili olamayacağı; bu nedenle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin o zamana kadar meydana getirdiği hükümleri muhafaza edeceği kuralıda yerleşmiş Yargıtay İçtihatları ve bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edilmiştir. Somut olaya gelince, davacının çekişme konusu taşınmazlardaki 1/3 payını 11.08.2000 tarihli ölünceye kadar bakım akdi ile oğlu ... devrettiği, bakım borçlusu ... 25.04.2007 tarihinde öldüğü, davacının ölüm tarihinden itibaren 1 yıl içinde Türk Borçlar Kanunu'nun 618. maddesi uyarınca sözleşmeyi feshetmeyerek, sözleşmeyi mirasçılarla sürdürme iradesini göstermiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 356.40 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 3.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL YRG.GELİŞ TARİHİ:17.04.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, noterden yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklanan ve bakım borçlusu tarafından açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, Dairemiz 13.03.2012 tarihli kararı ile, 2797 Sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesinin Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, anılan Dairece de 03.04.2012 tarihli görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine karar verilmiş, ancak dosya Dairemize gönderilmiştir. Daireler arasında temyiz incelemesi görevi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına 28.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil, karşı dava,sözleşmenin iptali olmazsa tenkis isteğine ilişkin ve asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, karar karşı davacılar tarafından temyiz edilmekle ve asıl uyuşmazlık sözleşmenin iptaline ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,20.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....