"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞINMAZ ALIM-SATIMI KAYNAKLI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; satın almadan kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca; aile konutundan kaynaklanan uyuşmazlığın aile mahkemesinde görüleceği nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken görev hususu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir. VI....
Botanik Parkta yaptıkları araştırmada sanıkların ikisinin görüldüğü ve çamlıkların arasına çanta attıklarının görüldüğü, kovalamaca sonucunda sanıkların yakalandıkları, sanıkların attığı çanta araştırıldığında müştekinin konutundan çalınan ziynet eşyaların ele geçirildiği, ayrıca bir adet gözlüğün bulunduğu, sanıklardan ... çantada bulunan gözlüğün kendisine ait olduğunu beyan ettiği nazara alındığında sanıkların hayatın olağan akışına uygun olmayan ve suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilerek atılı suçtan mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 08/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının satıştan haberdar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.“ Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da“ eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....
e görev tahsisli olarak tahsis edildiği,davalının 30.4.1998 tarihinde ... emrine uzman kadroyla naklen atandığı ve 13.5.1998 tarihinde ......lüğündeki görevinden ayrıldığı, 9.1.2001 tarihinde ise geçici görevle yeniden ......lüğü emrine verildiği,davalının 13.5.1998 tarihinden 15.02.2007 tarihine kadar aynı kamu konutundan yararlanmaya devam etmesine rağmen bu tarihler arasında kira ücretini ödemediği, maaşından da konut kira kesintisi adı altında herhangi bir kesinti yapılmadığı,birleşen dosya davalısı ......'ın ise,davalı ......'e ait 06.05.1998 tarihli ...... ......'nu ...... vekili olarak tanzim ettiği,07.05.1998 tarihinden itibaren de asaleten kurum ......ü olduğu ve 2000 yılı ...... ayına kadar bu görevine devam ettiği,......inde davalı ......'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... ile müvekkilinin resmi olarak evli olduklarını ancak uzun süredir ayrı yaşadıkları, tapuda davalı ... adına kayıtlı olan 42 ada 382 parsel 3 nolu bağımsız bölüm üzerine Aile Konutu şerhi konulduğunu, davalı ... tarafından açılan boşanma davasının red edildiği ve davacıya olan nafaka borcunu ödemediğini, davalı ...'in davacının Aile konutundan çıkarmak ve yararlanmasını engellemek için diğer davalı ile anlaşarak .......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/10/2022 NUMARASI : 2021/612 E, 2022/551 K DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : AKSARAY 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık” olması gerekir. Her ne kadar ipotek doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin kötü niyetli ve muvazaalı işlemleri ile aile konutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işlemine diğer eşin “açık rızası” şarttır....
Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık” olması gerekir. Her ne kadar ipotek doğrudan doğruya aile konutundan faydalanma ve oturma hakkını engellemiyorsa da, hak sahibi eşin kötü niyetli ve muvazaalı işlemleri ile aile konutunun elden çıkarılma tehlikesi nedeniyle ipotek işlemine diğer eşin “açık rızası” şarttır....