Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/2- 2056 esas, 2015/1201 karar ve 15.04.2015 günlü kararı ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık aile konutuna ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu üzerinde sağ eşe intifa hakkı tesisi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık aile konutuna ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, aile konutuna ilişkin (Aile konutu üzerinde sağ eşe intifa hakkı tesisi) bulunduğuna göre Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 Sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 nolu kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/44 E., 2022/254 K. Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle ipoteklerin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalılardan ...'...
Davalı banka tarafından ipoteğe ilişkin davacı tarafından verildiği belirtilen muvafakatname ibraz edilmiş, davacı kadın muvafakatnamedeki yazı ve imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş, bu konuda mahkeme tarafından yazı ve imza incelemesi yaptırılmamış ise de dava konusu taşınmazla ilgili alındığı belirtilen muvafakatnameden dava konusu olmayan iki farklı parsel daha bulunduğu, diğer parsellerde farklı yıllarda ipotek bulunduğu, muvafakatnamede tarih olmaması nedeniyle dava konusu parsele ilişkin ipotek konulurken söz konusu muvafakatnamenin imzalatıp imzalatılmadığı sabit olmadığı gibi eşin açık rızasını içeren muvafakatnamenin belirli işlem için verilmesi gerektiği, muvafakatnamede somutlaştırma ve tarih olmaması nedeniyle yine kadının okuma-yazma bilmediğine dair dosyadaki deliller de dikkate alındığında yazı ve imza incelemesi yaptırılmasının neticeyi değiştirmeyeceği kanaati oluşmakla belirli işlem için verilmeyen muvafakatnamenin geçersiz olduğu anlaşıldığından ilk derece...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, "... nolu parselde 48 yüzölçümü 21 bağımsız bölüme" ilişkin düzenlenen eş muvafakatnamesindeki imzanın davacıya ait olduğunun davacı tarafça kabul edildiği, muvafakatnamenin matbu yazılı kısımların içeriğinde de " aile konutu" ibaresinin bulunduğu, bu durumda aile konutu olan taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmesine ilişkin işlemde davacı eşin açık ve geçerli şekilde rızası bulunduğu ve inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
a yapılan satış ve devir işleminin iptali ile taşınmazın önceki malik eş adına tescil istemine ilişkin davasının incelenmesinde;satış işleminin yapıldığı 09.03.2018 tarihinde davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı ve devir yapılırkan davacı eşin rızasının alınmadığı, dava konusu taşınmaz yönünden diğer eşin açık rızası alınmadan yapılan 09.03.2018 tarihli satış ve devir işleminin 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine aykırı olması nedeniyle iptali ile taşınmazın davalı eski malik ... adına tesciline; davacının üçüncü talebi taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davasının incelenmesinde; davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerektiği, aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün olmadığı, o halde aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın, tapu iptali ve tescil davasından tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi, tapu iptali ve tescil dosyasının bekletici...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali- tescil ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tapu iptali- tescil ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürülebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer, diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır....