Aile Mahkemesi SAYISI : 2019/241 E., 2021/97 K. Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/705 E., 2022/62 K. Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ile aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Kararın davacı vekili davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekili ve davalı banka vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının gerekçede belirtilen eksiklikler giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Dava, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalı üçüncü kişi lehine verilen aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Ayrıca, malik olmayan eş yararına, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı haklar mirasçısına geçmez. Aile konutuna malik olmayan eşin ölümüyle birlikte diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Somut olayda, davacı erkek davanın devamında 05.12.2018 tarihinde ölmüştür....
CEVAP 1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ipoteğin kaldırılması davası yönünden davacı kadının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, taşınmazın mülkiyetinin davalı eşe geçmesi durumunda hukuki yararının olduğunu ve ipoteğin kaldırılması davasının öncelikle usulden reddi gerektiğini, taşınmazın aile konutu niteliğinden olmadığını, ayrıcı taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerh bulunmadığını, davalı bankanın iyiniyetinin korunması gerektiğini, taşınmaz üzerine konulan ipotekten davacı kadının bilgi sahibi olduğunu ve muvafakat verdiğini, taşınmaz ile ilgili değer tespitinin yapıldığını, kadının bu durumdan bilgi sahibi olduğunu ve davalı eş ile birlikte hareket ettiklerini, kötü niyetli olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, tapu iptal tescil davası yönünden ise diğer davalıların birlikte hareket ettiğini, davalı banka yönünden husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekki ile kayıt üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
Sitesi No: .../... .../ İZMİR) üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasının talep edildiği, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun m.4,b.1 hükmü gereğince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun Üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler 20.04.2004 tarihinden sonra aile mahkemesinde görelecektir hükmünü içerdiği, bu sebeple aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi verilmesi açılan iş bu davada görevli mahkemenin Yargıtay 11.HD'nin 2019/1543 Esas ve 2019/3471 Karar sayılı emsal kararında da belirtildiği üzere aile mahkemesi olduğu, Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Urla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, Mahkememiz kararının istinaf yoluna...
Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda 2018/165 Esas, 2019/1579 Karar sayılı 17.10.2019 tarihli kararı ile "Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "Açık rızası alınmadan" davalı şirket lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince davacı tarafından açılan aile konutuna dayalı ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile; Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Billur Mh, Ada-Parsel:5353/1, 5 Numaralı bağımsız bölüm üzerindeki T4 lehine 07/05/2012 tarihi, 18539 yövmiye numaralı, 720.000 TL bedelli birinci derece ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; adli tıp raporunun yetersiz olduğunu, muğlak bir rapora göre davacının eli ürünü olmadığı sonucuna varılamayacağını, ipotek tarihinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, TMK 1023 maddesindeki iyiniyetten bankanın yararlanacağını, davacının kötü niyetli olduğunu, taşınmazın aile konutu olmadığını, T1 Erenköy Mah. Ardıçtepe Cad....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 31/12/2014 NUMARASI : 2014/447-2014/629 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10.11.2015 günü temyiz eden davacı F.. U.. vekili Av. M.. G.. geldi. Karşı taraf davalı TC. Z. B. vekili ile davalı K. O. gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; tamamına yönelik olarak, davalı ... tarafından ise; vekalet ücretinin miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı eşin malik olduğu ve aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalılardan banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. İpotek 21.01.2011 tarihinde tesis edilmiş, dava 20.12.2013 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinden sonra dava konusu taşınmazın ihale ile satıldığı ve ihalenin kesinleştiği, 24.04.2014 tarihinde taşınmazın alıcı davalı ... T.A.Ş adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....